Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içinde bulunan idari tescile esas 28.11.2000 tarihli fen bilirkişileri ... ve ... tarafından hazırlanan rapora göre tescil edilecek taşınmazın, davacıya ait diğer ... Köyü ... ada ... (eski: ...) parselin kuzey sınırında ve ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselin batısında yer alan tesbit harici alan olduğu tartışmasızdır. Bu raporda taşınmaz 4.000,00 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilmiş, tescile esas beyannamede bu yüzölçüm dikkate alınarak harita oluşturulmuştur. Ancak daha sonra 4000 metrekarelik bu alan, sanki tescil harici alandan değil de, sınırında bulunan ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselinden ifraz edilerek oluşturulmuş gibi mera parselinin kadastro paftası üzerinde sınırları değiştirmeksizin, idarece, mera sicilinden 4.000,00 metrekare yüzölçüm azaltılması yapıldığı görülmektedir. Oysa ki; ... Köyü ... ada ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın iptali ve tescil ... ile ...'a Tespit Komisyonu ve Yalınağaç Köyü Tüzel Kişiliği, dahili davalı Hazine aralarındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının kabulüne dair Van 2....

      e ait tarla vasfında 1820 ve Sultan Turgut'a ait tarla vasfında 1821 nolu tapulama parselleri olmak üzere tapulama sınırlarını takiple, 1821 nolu tapulama parselinin kuzey köşesine geldiği tesbitle betona 244 nolu O.S. noktası tesis edildi. Bu noktadan itibaren orman sınır hattının, kuzeye yakın kuzeydoğu, doğuya yakın güneydoğu yönlerde tapulama sınırını takiple, 1816 nolu tapulama parselinin güneydoğu köşesine, buradan güney yönde düz hatla, sağ taraf Devlet Ormanı, (Orman vasfında tescil harici 1870 ve 1868 nolu parseller) sol taraf tescil harici tarla vasfında 1871 ve ...'...

        Davacı vekili, bilirkişi raporları alındıktan sonra sunmuş olduğu dilekçesinde, dava dilekçesinin netice-i talep kısmını düzeltmiş, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 1956 yılında mera niteliği ile özel siciline kayıt edilmiş olmasından bahisle yeniden böyle bir karar alınmasının gerekmediğini belirterek, mera parseli ile mükerrer kayıt yapıldığı tespit edilen 328.805,47 m2'lik bölümün iptaline ve orman sınırının mera parselinin sınırına çekilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu Boyuntaş Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 67 parsel sayılı 8.280,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 115 ada 72 parsel sayılı, 829.432,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazların tapu ve sicil kaydının iptali ve adına tescili talebi ile dava açmıştır....

            Kanundaki bu düzenlemeden de anlaşıldığı üzere tahsisi amacı değiştirilen meralar hazine adına tescil edilir ve kendisine tahsisi yapılan kurumların ve işletmecilerin tahsis süresince buraları tahsisi amaç değişikliğine uygun olarak kullanmakla ve tahsis süresi bitince meraları eski vasfına getirmekle yükümlüdür. Somut olayda Muş ili, Malazgirt ilçesi, Kılıççı köyü sınırları içerisinde bulunan 664 nolu mera parselinin 50 dekarlık kısmı 4342 sayılı Mera Kanununun 14'üncü maddesinin e bendi kapsamında köy halkı tarafından ahırlar yapılmak üzere Mera Komisyonunun 02.04.2010 tarih ve 2010/03 sayılı kararı ve Valilik makamının 28.04.2010 tarih ve 741- 1988 sayılı oluru ile Kılıççı köyü adına tahsis amacı değiştirilerek 669 parsel numarası ile ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 846 Hektar 5637.69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 2005 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli yerin mera niteliğinde olduğu ve mera olarak sınırlandırılması gerektiğini ileri sürerek tapusunun iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin 2006/1 esas sayılı dava dosyasında yargılaması yapılan davanın; tarafları, konusu ve sebebinin aynı olduğu gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

              Davacı mera parselinin bir kısmını çayır olarak kullandığını açıklayarak ve bunu keşif yerinde göstererek sınırlandırmanın iptali isteğinde bulunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının babası Dünyamalı Tanrıverdi, taşınmazları çocukları arasında paylaştırmış ve dava konusu yerin davacıya verildiği keşif tutanağı kapsamıyla belirlenmiştir....

                Davacı mera parselinin bir kısmını çayır olarak kullandığını açıklayarak ve bunu keşif yerinde göstererek sınırlandırmanın iptali isteğinde bulunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının babası ..., sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırmış ve dava konusu yerin davacıya verildiği keşif tutanağı kapsamıyla belirlenmiştir....

                  Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; tapu iptali ve tescil davalarında dava kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Dava tapu iptali ve tescil davası olduğuna ve Hazine kayıt maliki olup, Harçlar Kanununun 3/J maddesi gereğince harçtan bağışık olduğuna göre eksik harcın alınmasına yer olmadığına, normal tapu iptali ve tescil davalarında olduğu gibi yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasına karar verilir. Bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, harcın davacıdan alınması ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde değildir. Çünkü Hazineye karşı açılan bu tür tapu iptali ve tescil davalarında davalı Hazine kanuni hasım kabul edilemez ve TMK.nun 713/3. fıkrası somut olayda bu nedenle uygulanamaz....

                    UYAP Entegrasyonu