Maddesine aykırı olarak işlem yapıldığını, dosyadaki 07/05/2019 tarihli menkul haczinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, 09.05.2019 tarihli karar tensip tutanağında ve haciz tutanağında da anlaşılacağı üzere; T1 nin yani 3.kişi olan şirketin adresinde menkul haczi yapıldığını, T1 Lab.Hiz.Ltd.Şti. (3.kişi şirket) yetkilisi Sedat İrgil tarafından faturası da ibraz edilmek suretiyle haczedilen cihazın T1 Lab. Hiz. Ltd.Şti. ne ait olduğundan bahisle istihkak iddiasında bulunulduğunu, haczedilen malın, borçlu Balıkesir Psikomed Ltd.Şti. elinde olmadığını, mülkiyet iddia eden 3.şahıs olan Güven Ltd....
Tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebi üzerine İİK'nın 281/2. maddesine göre, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verilebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. İİK'nın 281/2.maddesinin 2.cümlesi ile de aleyhlerine nakden tazmin talep edilenler yönünden teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tasarrufa konu malın davalı 3.kişi tarafından elden çıkartılmış olması nedeniyle bedele yönelik davada İİK 281/2. maddesi gereği ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece talep hakkında İİK'nın 2812. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
İLK DERERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemenin 05.09.2022 Tarihli ara kararı ile; "...İhtiyati haciz talebinin kabulüne, 500,000,00-USD'nin %15'i 75.000-USD (Merkez Bankası dava tarihi kur bilgileri 1,00-USD=7,8345-TL olmak üzere) 587.587,50-TL oranında teminat yatırılması kaydı ile, talep konusu davalıların tüm banka hesaplarına, menkul, gayrımenkullerine, 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına, davalı adına kayıtlı olması koşulu ile İhtiyaten haczine, ..." karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında müvekkilinin adresi ile ilgili herhangi bir işlem olmadığını, müvekkili ile oğlu arasında herhangi bir ticari bağlantı da olmadığını, yapılan haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin haciz esnasında haciz mahallinde bulunduğunu, borçlunun haciz mahallinde bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olacağı, haczedilen menkul malların müvekkiline ait olduğunu ve dosya kapsamında faturalarının da sunulduğunu, iş yerinin ve menkul malların müvekkile ait olduğuna dair belgeler, vergi levhası ve faturaların olduğunu, borçlunun alacaklıdan mal kaçırma gibi bir düşüncesi ya da kastı olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Nitekim alacaklı, borçluya karşı hapis uygulanan menkuller için menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla 29.04.2008 tarihinde takibe geçmiştir. İstihkak iddiası, hacizli mala istihkak davası hakkındaki hükümlere tabidir (İİK m. 96-99, 150/g). Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz aşaması olmadığı için, istihkak iddiaları paraya çevirme aşamasında (rehinli malın satışının istenmesinden sonra) incelenir (İİK m. 150/g). Somut olayda şikayet tarihi (24.04.2008) itibariyle henüz rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlamamış, dolayısıyla paraya çevirme aşamasına da geçilmediği için bu aşamada istihkak iddiasının incelenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de; borçlu kiracıya ait menkuller (bilgisayar, TV, masa, sandalye vs.) üzerindeki hapis hakkının da kaldırılması doğru görülmemiştir....
Dava konusu haciz, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği veya dayanak belgede belirtilen adreste yapılmamış, haciz sırasında borçlu şirket ortağı ya da yetkilisi hazır bulunmamıştır. Dosya kapsamında yer alan ticaret sicil kayıtlarına göre, borçlu şirket haciz adresinde faaliyet göstermemiş, davalı borçlu ile üçüncü kişi şirket ortakları arasında bağ da görülmemiştir. Ayrıca, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmamıştır. Haciz adresi üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresi olup, haciz, üçüncü kişi şirket vekili huzurunda yapılmış olup üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında adres ya da ortaklar anlamında herhangi bir bağ da bulunmamaktadır. Buna göre, mülkiyet karinesi davalı üçüncü kişi lehine olup, karinenin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir....
Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulmalıdır. O halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler de nazara alınıp inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasından gönderilen 19.11.2015 tarihli satış talimatı uyarınca ihale konusu yapılmış olduğu görülmekte ise de; söz konusu esas ve talimat icra dosyaları incelendiğinde ihale konusu menkule ilişkin her hangi bir haciz talebi, haciz işlemi ya da satış talebi bulunmamaktadır. ... 26. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasında, 29.05.2009 tarihinde alacaklının talebi üzerine sadece 10 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar üzerine haciz konulmuştur. Daha sonra sadece söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak kıymet takdiri yapılması yönünde talimat yazılmış ise de, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/19 Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarında taşınmazların daha evvel maden sahası olarak kullanıldığı tespit edilerek, maden işletmesine ilişkin bir takım menkullerin de kıymet takdiri yapılmıştır. İhale konusu menkul de, üzerinde müstakil bir haciz bulunmayan iş bu menkullerdendir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasından gönderilen 19.11.2015 tarihli satış talimatı uyarınca ihale konusu yapılmış olduğu görülmekte ise de; söz konusu esas ve talimat icra dosyaları incelendiğinde ihale konusu menkule ilişkin her hangi bir haciz talebi, haciz işlemi ya da satış talebi bulunmamaktadır. ... 26. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasında, 29.05.2009 tarihinde alacaklının talebi üzerine sadece ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar üzerine haciz konulmuştur. Daha sonra sadece söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak kıymet takdiri yapılması yönünde talimat yazılmış ise de, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/19 Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarında taşınmazların daha evvel maden sahası olarak kullanıldığı tespit edilerek, maden işletmesine ilişkin bir takım menkullerin de kıymet takdiri yapılmıştır. İhale konusu menkul de, üzerinde müstakil bir haciz bulunmayan iş bu menkullerdendir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasından gönderilen 19.11.2015 tarihli satış talimatı uyarınca ihale konusu yapılmış olduğu görülmekte ise de; söz konusu esas ve talimat icra dosyaları incelendiğinde ihale konusu menkullere ilişkin her hangi bir haciz talebi, haciz işlemi ya da satış talebi bulunmamaktadır. İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4459 Esas sayılı dosyasında, 29.05.2009 tarihinde alacaklının talebi üzerine sadece 10 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar üzerine haciz konulmuştur. Daha sonra sadece söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak kıymet takdiri yapılması yönünde talimat yazılmış ise de, Kemah İcra Müdürlüğü’nün 2009/19 Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarında taşınmazların daha evvel maden sahası olarak kullanıldığı tespit edilerek, maden işletmesine ilişkin bir takım menkullerin de kıymet takdiri yapılmıştır. İhale konusu menkul de, üzerinde müstakil bir haciz bulunmayan iş bu menkullerdendir....