"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: YCGK’nın 4.3.2003 tarih ve 2003/4-2 sayılı kararında belirtildiği şekilde ...Fail, bir işlem ile kendisine teslim edilen mal üzerinde bir kez bu suçu işledikten sonra, aynı malın yeniden haczi ve teslimi yapılmadığı sürece, bu eşyayı tekrar teslim etmediğinde ikinci eylemi yeni bir suç oluşturmayacak, tek suç olarak kabul edilecektir." 1-Sanığın sahibi olduğu menkul mallara borcundan dolayı Pınarbaşı İcra Dairesinin 2011/332 ve 2011/333 Talimat sayılı dosyaları üzerinden aynı tarih olan 17.10.2011 tarihinde iki ayrı haciz işlemi uygulandığı, 14.05.2012 tarihinde hacizli menkullerin yerinde olmadığının tespiti üzerine 10.01.2013 ve 15.01.2013 tarihinde iki ayrı dava açılıp açılan davaların birleştirildiği somut olayda; sanığın mahcuzların satıldığını iddia etmesi ve bulunamaması nazara alındığında, aynı mahcuzların yeniden haczi ve tesliminin...
Mahkemece, ihtiyati tedbir talebi yönünden; ihtiyati tedbir istemine konu menkul ve gayrimenkul mülkiyetinin uyuşmazlık ve dava konusu olmadığı, dava konusu olmayan malvarlığı unsurları üzerine ihtiyati tedbir konulmasının mümkün olmadığı, İhtiyati haciz talebi yönünden ise; sunulan kayıtlara göre vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı, karşı tarafın kaçtığı veya mal kaçırdığına dair de herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile; "1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine, 2- Ara kararın taraflara tebliğine" 23/12/2022 tarihinde istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir....
Mahkemece, ihtiyati tedbir talebi yönünden; ihtiyati tedbir istemine konu menkul ve gayrimenkul mülkiyetinin uyuşmazlık ve dava konusu olmadığı, dava konusu olmayan malvarlığı unsurları üzerine ihtiyati tedbir konulmasının mümkün olmadığı, İhtiyati haciz talebi yönünden ise; sunulan kayıtlara göre vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı, karşı tarafın kaçtığı veya mal kaçırdığına dair de herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile; "1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine, 2- Ara kararın taraflara tebliğine" 23/12/2022 tarihinde istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir....
KARAR Davacı 3. kişi vekili, müvekkilline ait işyerinde haciz işleminin yapıldığını, hacze konu menkul malların müvekkiline ait olduğunu,müvekkilinin borçlu ile hiçbir ilgi ve bağının olmadığını açıklayarak istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu; haciz yapılan taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, davacı ile birlikte çalıştığını, hacze konu mahcuzların kendisine ait olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve borçlular ... Ltd Şti ile ... arasında organik bağ bulunduğu, bu kişilerin birlikte hareket ederek alacaklılar zararına hareket ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı 3. kişi vekili, 'nün 2012/4169 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafından borçlu şirketin borcundan dolayı borçlunun işyerine hacze gidilerek menkul haczi yapıldığını, haciz sırasında mülkiyeti müvekkiline ait menkul malların borçluya ait görülerek haczedildiğini, haciz sırasında borçlunun bu menkulleri kiraladığını belirtmesine rağmen haciz işlemine devam edildiğini, mahcuz malların borçlu ile alakası olmadığını, tamamının müvekkiline ait olduğunu, dosya borçlusuna ariyet sözleşmesi çerçevesinde...
Mahkemece iddia ve toplanan delillere göre; haciz yapılan adresin davalı 3. kişiye ait olduğu İİK 97/a maddesi gereğince menkul malı elinde bulunduran kişinin onun maliki sayılacağı, borçlu ile 3. kişinin menkul malı birlikte elinde bulundurmaları halinde malın borçlunun elinde sayılacağı, istihkak davacısının malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermekle mükellef olduğu, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin iddiayı ispata yeterli kabul edilemeyeceği, bu şekliyle yapılan haczin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklı tarafından 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı vekili, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. ... 3....
İcra Müdürlüğünün 2019/83108 E sayılı icra takip dosyasında bulunan ve 07/01/2020 tarihli tahliye tutanağı ile dava dışı Deniz Keriman ' a yediemin olarak teslim edilen bütün menkul malların kullanılması düşünüldüğünü belirterek, taraflar arasında akdedilen 31/03/2017 tarihli temlik sözleşmesi ile temlik sizleşmesine istinaden davalı şirket tarafından düzenlenen 01/07/2017 tarih ve 122647 sıra nolu fatura nedeniyle Bolu 4. İcra Müdürlüğünün 2019/83108 E sayılı icra takip dosyasında bulunan 07/01/2020 tarihli tahliye tutanağı ile dava dışı Deniz Keriman ' a yediemin olarak teslim edilen bütün menkul malların mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Mahkemesince; davanın İcra İflas Kanununun 128/a ve devamı maddelerinde belirtilen kıymet takdirine itiraz davası olduğu, kural olarak yetkili mahkemenin takdiri yapan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi olduğu, anılan hususun kesin yetki kuralı olduğu, mahkemece resen uygulanacağı, ancak talimat yazısı borçluya ait menkul gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi yönünde ve genel nitelikte olmayıp da belli bir malın haczini ve kıymet takdirini isteyen nokta haczi biçiminde yazılmış ise bu halde anılan haciz ile ilgili şikayet talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği talimat yazısının genel nitelikte olan borçluya ait menkul, gayrimenkul ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarını haczi yönünde ve genel nitelikli olmasının gerektiği, aksi takdirde anılan haciz ve diğer işlemlerle ilgili şikayetin talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra dairesince inceleneceği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 4...
unvanlarına bakıldığında aynı iş kollarında ticari faaliyetlerinin sürdürdüklerini, bu durumun iki şirketin muvazaalı olarak mal kaçırmasına müsait olduklarını gösterdiğini, davacı taraf istihkak iddialarına yönelik fatura, vergi levhası, kira sözleşmesi vs sunduğunu, nitelik itibariyle bu belgeler tanzimi her zaman mümkün olan belgelerden olup istihkak iddialarını kanıtlamaya elverişli sayılmadığını, borçluların alacaklılardan mal kaçırma ya da hileli veya danışıklı işlere ve anlaşmalara karşı borçlunun gerçek alacaklılarını korumak için İİK 97/a maddesinde istihkak davası hakkında bazı karinelerle birlikte özel ispat koşulları öngörüldüğünü, bir menkul malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılacağını, borçlunun menkul bir malın maliki sayılması için asli zilyed olması şartı olmadığını, sadece elinde bulundurmuş olmasının yeterli olduğunu, borçlu ile üçüncü kişilerin menkul malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi malın borçlu elinde sayılacağını, yerel mahkeme tarafından...