Buna göre haciz, talimat yoluyla yapılmış ve haciz istemi genel nitelikli olup nokta haciz istemi değilse talimat icrasının işlemine yönelik itiraz ve şikayetleri inceleme talimat icrasının bağlı olduğu icra mahkemeleri yetkili olacaktır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre hacizden kaynaklanan taşınır mallara ilişkin istihkak davaları; Haciz, icra takibinin yapıldığı yerde konulmuş ise o yerde; Haciz, takip icra dairesinin talimatı üzerine (istinabe yolu ile) başka bir icra dairesince konulmuş ise (İİK.md.79/2) hacizli malın bulunduğu yerde veya eşya başka yere götürülmüşse o yerde de açılabilir....
T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2019/3392 esas sayılı dosyasında 12/03/2019 tarihinde İİK'nun 97. maddesine göre haciz işlemi yapıldığını, borçlunun ticaret sicilindeki adresinin haciz adresinden farklı olduğunu, borçlu şirket ile davacı şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, borçlu şirketin 19/02/2019 tarihinde sözleşmeyi feshederek taşınmazı davacı şirkete teslim ettiğini, bahsi geçen taşınmazda borçlu şirketin hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre binadan sökülerek menkul haczi yapılamayacağını, haczedilen malların mülkiyetinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı müvekkiline ait olduğunu, menkul malların devir ve tesliminin gerçekleştiğini, Yargıtay içtihatlarında yüklenici borçlunun kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı hak edeceği taşınmazlara dahi haciz konulamayacağı kabul edilmiş iken menkul mallara evleviyetle haciz konulamayacağını, haciz sırasında borçlunu hazır olmadığını, haczi...
Buna göre; kural olarak, icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” hükmü karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi vardır. Görüldüğü gibi burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiği, alacaklının gösterdiği adreste haciz işlemi yapılmak istendiğinde icra müdürlüğünce, işyerinde borçluya ait bulgu olmadığı ve adrese ilişkin kira sözleşmesi ibraz eden üçüncü kişi hakkında iflas erteleme sırasında verilen tedbir kararı sunulduğu haciz tutanağına geçirilmek suretiyle haciz talebinin reddedilmesini müteakip alacaklının, icra müdürünün istihkaka ilişkin prosedürü uygulamadığını ileri sürerek haciz talebinin reddi kararının iptali ile haciz yapılmasına karar verilmesi...
Buna göre kural olarak icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkra da yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi vardır. Somut olayda alacaklının, borçlunun alacaklısı olduğu icra dosyalarına haciz konulması talebinin, icra müdürlüğünce üçüncü kişi olan Marmaris Belediyesinin beyanına itibar ederek haczi istenen icra dosyalarında borçlunun hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiği, bu red kararının alacaklı tarafça şikayet konusu yapıldığı görülmektedir....
kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, üçüncü fıkrasında haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borçlu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu iddiasında ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı kurala bağlanmıştır....
İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği; aynı Kanunun "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 5479 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle değişik 79. maddesinin birinci fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı; maddenin üçüncü fıkrasında haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borçlu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu...
İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Haciz" başlıklı 62. maddesinin 1. fıkrasında; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı ifade edilmiş, aynı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79. maddesinin 3. fıkrasında da; haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacağın, borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında...
Dairemizin 5.12.2011 tarih 2011/8289 Esas-2011/11683 Karar sayılı ilamı ile 3226 sayılı Finansal Kiralama kanunu- nun 9.madddesi gereğince finansal kiralamaya konu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu, istihkak iddiasında bulunmak ve istihkak davası açma hakkının da kiralayan şirkete ait olacağı,haciz durumunu kiralayana bildirmekle yükümlü bulunan kiracının İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince istihkak davası açma hakkı bulunmadığı, (Yargıtayın yerleşik uygulaması ve YHGK'nun görüşü de 27.12.1995 tarih 1995/12787-K 95/1157 bu yolda olduğu), somut olayda 8.10.2009 tarihinde haczedilen mahcuzun, davacı 3.kişi tarafından dava dışı ......
DAVA KONUSU : İstihkak KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket (ve müvekkil şirket yetkilisi Mahmut Kalır) ile dosya borçlusu T6 arasında devam eden ticari ilişki gereği 05.06.2018 tarihinde 001772 sıra numaralı fatura ile haciz konusu makinenin davacı müvekkil şirket tarafından satın alındığını, davalı borçlu T6’ün hesabına fatura bedelinin banka kanalı ile gönderildiğini, haciz konusu menkul malın davacı müvekkili şirkete ait olduğunu, davalı alacaklı tarafından yine İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/12210 Esas sayılı dosyasına bağlı Antalya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3635 talimat dosyasından haciz işlemi yapıldığını, davacı müvekkilinin aynı itirazları neticesinde 05.10.2018 tarihinde İzmir 18....