WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmeye göre işin süresi ruhsat tarihinden itibaren 30 ay olduğu ve davacı arsa sahiplerine 3 adet 2+1 daire verileceği kararlaştırılmıştır. Davacı arsa sahiplerince, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil talebinde bulundukları, dava tarihinde taşınmaz üzerinde dava dışı üşücü kişiler lehine haciz şerhlerinin bulunduğu, bu kişilerin davada taraf olmadıkları, fakat yargılama aşamasında haciz şerhlerinin terkin edildiği görülmüştür. Ayrıca, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde, dava konusu taşınmazın boş vaziyette olduğu, eski yapının yıkıldığı ve sadece kısmı moloz atıklarının olduğu tespit edilmiştir. Davacı arsa sahiplerince sözleşmenin geriye dönük feshi, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil, menfi zarar kapsamında kaçırılan fırsat zarar, bu taleplerin kabul olunmaması halinde devredildiği haliyle mevcut olan evin ve arsa bedelinin tahsilini talep edilmektedir....

Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

Bu durumda fesihte haklı kabul edilen ... sahibi uğradığı menfi zararın ödetilmesini yükleniciden isteyebilir. (BK.108/II mad.) Menfi (olumsuz) zarar, kısaca sözleşme akdedilmiş olmasaydı uğranılmayacak olan zarar olarak tanımlanabilir. Menfi zarar, “a-Fiili zararlar (sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan giderler), b-Feshedilen sözleşmeye göre edimin yerine getirileceği düşüncesiyle daha elverişli koşullarla sözleşme yapma imkanından yoksun kalındığı için –kaçırılmış fırsat nedeniyle- doğan zararlardan ibarettir. Davacı da (b) şıkkında açıklanan zararını dava etmiştir. Hükme dayanak bilirkişi kurulu raporunda, menfi zarar 127.160.724.095 TL müsbet zarar 279.551.725.895 TL hesaplanmış, mahkemece menfi zarar tutarına hükmedilmiştir. Oysa bilirkişilerin müsbet zarar ismiyle hesapladıkları tutar yukarda açıklanan menfi zarar hesabına ilişkin yönteme uygundur....

    Menfi zarar sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılması gereken fiili giderler ile sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararlardır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini, karşı dava, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile yapılan avans niteliğindeki ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda somut olayda 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....

        Davada, kat adedinin düşürülmesi ve sair zararlar nedeniyle istemde bulunulmuş ise de, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra verilen 23.11.2007 tarihli dilekçe ile, davadaki tazminatın 02.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda muhtemel sözleşmeye göre hesaplanan zarar olan 348.000,00 TL'ye çıkarılması ve davanın bu yönde ıslah edilmesi istenilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşmenin feshi sonucu uğradığı menfi zararını istediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de menfi zarar istemini kabulü yerindedir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda menfi zarar hesabı Hukuk Genel Kurulu ve Dairemiz uygulamalarında belirtilen yönteme uygun yapılmamıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK,ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM -KARAR- Dava ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, alacak elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 6.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle, kalan işin başka bir yükleniciye daha yüksek bedelle yaptırılması sonucu uğranılan zararın giderilmesi, birleşen dava haksız fesih sonucu kâr kaybı alacağı ile demir fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

              iş miktarı ile toplam fiyatın ve müvekkilinin uğradığı menfi ve müspet zararın bilirkişi incelemesiyle tespiti ile şimdilik 20.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini dava etmiş; talebini menfi zarar için 5.000 TL, müspet zarar için 15.000 TL olarak açıklamıştır....

                UYAP Entegrasyonu