WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Davacı iş sahibi şirket vekilince açılan davada, taraflar arasındaki ....01.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı yüklenici şirket tarafından üretilen bira akış kontrol cihazlarının arızalı olduğunun anlaşılması üzerine alınan cihazların ürün teslim formları ile davalıya iade edildiği ve sözleşmenin feshedildiği belirtilerek; ödenen 52.000,00 TL ürün bedeli ile ....000,00 TL manevi zarar ve şimdilik ....000,00 TL menfi zararın tahsili istenmiş, ....09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 97.355,00 TL müspet zarar, 25.935,00 TL menfi zarar ve ....000,00 TL manevi zarar olmak üzere dava değerini 51.290,00 TL artırarak 133.290,00 TL'ye çıkarmıştır....

    Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında .... Noterliği'nin 04.03.2011 tarih ve 10601 yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlenmiştir. Mahkemece, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiştir. Oysa yanlar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olup, Borçlar Kanununun 126/4 maddesiyle belirlenen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....

      Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427).Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı-yüklenici yukarıda değinildiği gibi sözleşmenin ifa edilmesi isteği yani aynen ifayı beklemek yerine sözleşmenin geriye yönelik feshi hakkını da kullanabilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını da isteyebilecek ancak müsbet zarar dolayısıyla kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacaktır. ( Bknz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3-2615E., 2021/1102 K. Sayılı ilamı ) Somut olayda, eser sözleşmesi yapılacak yerin temin edilememesi nedeniyle eylemli olarak feshedildiği görülmüştür....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça sözleşme haklı olarak feshedilmiş ise de, taraflar arasındaki ek sözleşmenin 6. maddesinde, arsanın boş ve temiz olarak teslim edildiğinin belirtilmiş olması karşısında, davalı yüklenicinin gecekondunun kira getirisinden ve inşaat bedelinden sorumlu tutulamayacağı, inşaatın 16 aylık teslim süresi dolmadan davacıların sözleşmenin feshi davasını aşmış oldukları, yeni sözleşmenin imzalanacağı ve inşaatın en az iki yıl süreceği varsayımından hareketle ileriye dönük kira tazminatının bu nedenle talep edilemeyeceği, alacak taleplerinin menfi zarar kapsamına girmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi zarar istemine ilişkindir....

          Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı menfi zarar ve ecrimisil istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine dayalı menfi zarar talepleri sözleşmenin feshinin kesinleştiği tarihten itibaren TBK'nın 147. maddesinde eser sözleşmeleri için belirlenen 5 yıl sonunda zaman aşımına uğrar. Ecri misil ise haksız fiil tazminatı olduğu için haksız fiilin vuku bulduğu yani ecri misilin işlediği tarihten itibaren 5 yıl içinde talep edilmelidir. Somut olayda davacı arsa sahibinin menfi zarar istemi yönünden, zamanaşımı süresinin sözleşmenin feshine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih olan 18.11.2009 tarihi itibariyle işlemeye başlayacağı, ecri misil isteminin haksız fiil kapsamında kaldığı hususları dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve menfi tespit davasında ... 1. Asliye Ticaret ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, dava konusu alacağın bonodan kaynaklandığı, davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeni ile sözleşmenin feshi, sözleşme kapsamında verilen çekler nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti, yapılan ödemenin istirdadı ve zararın tazmini istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; Taraflar arasında imzalanan sözleşme, montaj ve kurulumu da içerdiğinden imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/56 Esas KARAR NO : 2018/282 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/01/2018 KARAR TARİHİ : 16/04/2018 Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil ortaklığa ihale ettiği iş ile ilgili olarak, sözleşmenin imzalanması ve ihalenin kesinleşmesi sonrası ortaya çıkan, davalının sözleşme öncesi kendisine düşen sorumlulukları yerine getirmemesinden kaynaklı kusurları nedeniyle, ihale konusu işin müvekkil tarafından ifasının imkansız hale gelmesi ve sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinde kusuru bulunmayan müvekkilimin irad kaydedilen sözleşme kati teminat bedeli ile hak edişlerden kesilen fiyat farkı kati teminat bedeli toplamı olan 570.854,12 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan...

                Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesinin davalı yüklenicinin kusuru sonucu feshi nedeniyle menfi zarar, fazla ödeme ve mahrum kalınan kira geliri alacaklarının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT, SÖZLEŞMENİN FESHİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu