Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi ek raporları taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karış beyan ve itirazlarını ayrı ayrı sunmuşlardır. Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu 03/02/2022 tarama tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacının menfi zarar talebinin, 109.662,68 TL - 85.495,82 TL - 24.166, 76 TL (KDV hariç) olacağı, bunun için TBK m. 125 gereğince sözleşmeden dönme ve menfi zarar talep etme imkanının seçildiğinin kabulü gerektiği; Bu durumda, dava konusu çekin davacıya iadesi gerektiği, öngörülemezlik unsuru oluşmadığından sözleşmenin uyarlanması koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşılmakla birlikte, bu konu hukuki bir konu olup nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu görüşü bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2019 NUMARASI : 2017/251 ESAS- 2019/40 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Malatya 3....

    -TL menfi zarar=398.821,60.-TL) karar verilmiş olup hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. İş sahibi tarafından sözleşmenin haklı olarak feshi halinde sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerinden olan 125. maddesi gereğince olumsuz (menfi) zararını talep edebilir. Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek olumsuz zarar kavramına; sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar girer. Dolayısıyla davacının eldeki davada iki ihale bedeli arasındaki farktan kaynaklanan zararlarını talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Yargıtay 15....

    Sözleşmeye göre işin süresi ruhsat tarihinden itibaren 30 ay olduğu ve davacı arsa sahiplerine 3 adet 2+1 daire verileceği kararlaştırılmıştır. Davacı arsa sahiplerince, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil talebinde bulundukları, dava tarihinde taşınmaz üzerinde dava dışı üşücü kişiler lehine haciz şerhlerinin bulunduğu, bu kişilerin davada taraf olmadıkları, fakat yargılama aşamasında haciz şerhlerinin terkin edildiği görülmüştür. Ayrıca, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde, dava konusu taşınmazın boş vaziyette olduğu, eski yapının yıkıldığı ve sadece kısmı moloz atıklarının olduğu tespit edilmiştir. Davacı arsa sahiplerince sözleşmenin geriye dönük feshi, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil, menfi zarar kapsamında kaçırılan fırsat zarar, bu taleplerin kabul olunmaması halinde devredildiği haliyle mevcut olan evin ve arsa bedelinin tahsilini talep edilmektedir....

    Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

    Buna göre de; arsa sahibinin iş bu davayı açmakla, yüklenicinin fesih iradesine katıldığı ve sözleşmenin son bulmasında kusurlu olmadığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin feshinde yüklenici kusurludur. Bu nedenle; arsa sahibi kusurlu yükleniciden, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verileceğinden, sadece menfi anlamdaki sözleşmenin yapılması nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilecektir. Mahkemece davacıya menfi zarar kalemleri HMK.'nın 31. Maddesi gereğince açıklattırılmadan ve bu konuda delil sunma olanağı tanınmadan, buna göre de yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, "menfi zararın kanıtlanmadığı" gerekçesi ile red kararı verilmesi de doğru olmamıştır. 3- Sözleşmenin 11....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK,ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM -KARAR- Dava ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, alacak elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 6.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini, karşı dava, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile yapılan avans niteliğindeki ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda somut olayda 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....

        Menfi zarar sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılması gereken fiili giderler ile sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararlardır....

          Davada, kat adedinin düşürülmesi ve sair zararlar nedeniyle istemde bulunulmuş ise de, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra verilen 23.11.2007 tarihli dilekçe ile, davadaki tazminatın 02.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda muhtemel sözleşmeye göre hesaplanan zarar olan 348.000,00 TL'ye çıkarılması ve davanın bu yönde ıslah edilmesi istenilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşmenin feshi sonucu uğradığı menfi zararını istediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de menfi zarar istemini kabulü yerindedir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda menfi zarar hesabı Hukuk Genel Kurulu ve Dairemiz uygulamalarında belirtilen yönteme uygun yapılmamıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu