Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2011/802-2014/219 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından icra inkar tazminatına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde davanın reddi ile davalı hakkında yapılan icra akibinin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davacının %40'dan az olmamak üzere tazminat ile yükümlü tutulmasını talep etmiş ve mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı vekilinin tazminat talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava konusu çek altındaki keşideci imzasının davacı şirkete ait olmaması nedeniyle menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, müvekkilinin çeki ciro yoluyla aldığını, bankaya ibrazında keşideci imzasının sahte olması sebebiyle çekin iade edildiğini, çekin müvekkili uhdesinde bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı tarafça çek altındaki imzanın davacı şirkete ait olmadığının kabul edildiği, davacının tazminat talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Birleşen 2008/738 Esas Sayılı Dosya Birleşen 2010/179 Esas Sayılı Dosya DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat-Kira bedelinin Tenzili ve Maddi Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, istirdat, kira bedelinin tenzili ve maddi tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından davalılar aleyhine 05/01/2005 ve 28/02/2005 günlerinde verilen dilekçeler ile menfi tespit ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın ve birleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/... esas sayılı davasının reddine, birleşen diğer davaların kabulüne dair verilen .../05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararından kaynaklanan tazminat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın ve birleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/... esas sayılı dosyasındaki menfi tespit istemli davanın reddine, birleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/78, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/79, ... .......
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat ve menfi tespit istemine ilişkin olup hükmün temyizen incelenmesi görevi 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat ve menfi tespit istemine ilişkin olup hükmün temyizen incelenmesi görevi 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....