Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, açmış olduğu menfi tespit davasıyla müvekkiline zorla senet imzalatıldığını belirterek, henüz icra takibine konu olmayan bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece işlem uygun görülerek bononun icra takibine konulmamasına ilişkin ihtiyati tedbir karar verilmiştir.İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili, sonradan iptal edilen taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen paraların iadesi amacıyla bononun düzenlenmiş olduğunu belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece...
Somut olayda, taraflar arasındaki dava, İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası olup, davacının alacak borç ilişkisinin doğrudan tarafı olmadığı, bu nedenle, İİK'nun 72. maddesi gereğince tedbir kararı verilemeyeceği, İİK'nun 89.maddesinde düzenlenen özel hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesinin alındığı tarihten itibaren süresi içerinde menfi tespit davası açılması halinde, buna dair belgenin 20 gün içerisinde icra müdürlüğüne teslim edilmesi halinde cebri icra işlemlerinin dava sonuna kadar duracağı, davacı tarafından, haciz ihbarnamesinin alınmasından itibaren 20 gün içerisinde davanın açıldığına dair belgenin icra müdürlüğüne sunulmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği anlaşılmıştır....
Somut olayda, taraflar arasındaki dava, İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası olup, davacının alacak borç ilişkisinin doğrudan tarafı olmadığı, bu nedenle, İİK'nun 72. maddesi gereğince tedbir kararı verilemeyeceği, İİK'nun 89.maddesinde düzenlenen özel hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesinin alındığı tarihten itibaren süresi içerinde menfi tespit davası açılması halinde, buna dair belgenin 20 gün içerisinde icra müdürlüğüne teslim edilmesi halinde cebri icra işlemlerinin dava sonuna kadar duracağı, davacı tarafından, haciz ihbarnamesinin alınmasından itibaren 20 gün içerisinde davanın açıldığına dair belgenin icra müdürlüğüne sunulmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği anlaşılmıştır....
Somut olayda, taraflar arasındaki dava, İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası olup, davacının alacak borç ilişkisinin doğrudan tarafı olmadığı, bu nedenle, İİK'nun 72. maddesi gereğince tedbir kararı verilemeyeceği, İİK'nun 89.maddesinde düzenlenen özel hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesinin alındığı tarihten itibaren süresi içerinde menfi tespit davası açılması halinde, buna dair belgenin 20 gün içerisinde icra müdürlüğüne teslim edilmesi halinde cebri icra işlemlerinin dava sonuna kadar duracağı, davacı tarafından, haciz ihbarnamesinin alınmasından itibaren 20 gün içerisinde davanın açıldığına dair belgenin icra müdürlüğüne sunulmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği anlaşılmıştır....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının amacının belli bir borçtan dolayı borçlu bulunmadığına ilişkin kesin hüküm ve dolayısıyla kesin hukuki koruma temin etmek olduğu göz önüne alındığında, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbirin, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte bulunmadığı açıktır....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının amacının belli bir borçtan dolayı borçlu bulunmadığına ilişkin kesin hüküm ve dolayısıyla kesin hukuki koruma temin etmek olduğu göz önüne alındığında, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbirin, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte bulunmadığı açıktır....
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/4-914 esas, 2002/999 karar ve 20.11.2002 tarihli kararında belirtildiği gibi “İ.İ.K.nun 72/1. maddesi, borçlunun, hakkında icra takibi yapılmasından sonra menfi tespit davası açabileceği gibi, henüz böyle bir takip yapılmadan da bu yola gidebileceğini öngörmüş; ikinci fıkrada, takipten önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine ve teminat alarak, takibin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir. Maddenin dördüncü fıkrası ise, borçlunun açtığı menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması (davanın reddedilmesi) durumunda, ihtiyati tedbir kararının kalkacağını, davanın reddine dair kararın kesinleşmesi durumunda da, alacaklının ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağına kavuşmakta gecikmesinden doğan zararının aynı davada karara bağlanacağını, bu zararın hiçbir surette %40 oranından daha az tayin edilemeyeceğini öngörmektedir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın İİK 72/3 maddesinin açık hükmüne aykırıl olduğunu, İİK 72/3 maddesi gereğince mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesinin istenebileceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; araç tamirinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...” düzenlemesi bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin dosya kapsamı ve dava konusu yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş ise de bu gerekçe dosya kapsamına uygun değildir....