Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1459 Esas sayılı dosyasında verilen iflas kararının ilan edilmesine rağmen ödeme emirlerinin gönderildiği, SGK'nın 08/11/2019 tarihli mahkemeye gönderdiği cevabi yazısında şirketin Ticaret sicil gazeteleri incelemesinden iflasına karar verildiğinin anlaşılması nedeniyle dava konusu ödeme emirlerinin sehven gönderildiğinin anlaşılması nedeniyle iptal edildiğinin bildirildiği, ancak ne zaman iptal edildiğinin açıklanmadığı, 14/02/2020 tarihli cevabi yazısında ise söz konusu ödeme emirlerinin gönderildiğinin bildirildiği, şirket yönetim kurulu üyeleri için aynı icra takip dosya numarası ile işlem yapılacağından sistemden dava konusu ödeme emirlerinin iptal işlemi yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür....
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ödeme emirlerinin iptali ile menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurumun istinaf isteminin kabulüne ve kararın kaldırılması suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma yapılmak üzere tayin olunan 13.02.2024 Salı günü taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü murafaalı temyiz eden davacı adına Av. .....ile davalı SGK Başkanlığı adına Av. .... geldiler....
Dava, kısıtlılık nedeniyle ödeme emirleri ve dayanağı icra takiplerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, hukuki nitelikçe; dava dışı işveren limitet şirketin süresinde ödenmeyen 2005/3 ila 7. aylara ait prim ve gecikme zammının şirket ortağı ve yöneticisi olan davacıdan tahsili için 6183 Sayılı Kanunun 58. maddesi kapsamında 10.06.2010 tarihinde tebliğ edilen 05.11.2007 tarih 2007/19602-19603-19604 takip no’lu ve toplam 6.882 TL bedelli ödeme emirlerinin kısıtlılık nedeniyle iptali istemine ilişkindir....
Maddesi gereği tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ödeme emrinin belirttiği alacağın zamanaşımına uğradığının sabit olduğunu, bu nedenle iptali gerektiğini, müvekkilinin ödeme emirlerine konu olan dönemde ödeme emirlerinin konusu olan söz konusu şirkette yönetici sıfatının bulunmadığını, ödeme emrinde hangi nedenle kendisine tebliğ edildiğine dair bir ibare bulunmadığını, bu sebeplerle dava konusu ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; yapılan kurum işlemlerinin hukuka uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı Davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edilmiş olduğunu, iki ödeme emrinin ise tebliğ edilmediğini, müvekkili aleyhine başlatılan takibin usulsüz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin haklılığının sabit olduğunu ve yerel mahkemenin tarafların eşit oranda haklı olduğuna yönelik kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın da kooperatifin yetkilisi olması nedeniyle borçtan sorumlu olması karşısına kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, ödeme emirlerinin iptali, menfi tespit ve haczin kaldırılması isteklerinden ibarettir....
Dosya kapsamı incelendiğinde, davaya konu hacze dayanak ödeme emirlerinin 2007/19304, 19305, 2008/14118,14119,14121, 2013/30351,30352,30353 nolu ödeme emirleri olduğunun davalı Kurum tarafından bildirildiği, davacının, haczin iptali yanında 2007/19304 ve 2008/14118 nolu ödeme emirlerinin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. 1-2007/19304 ve 2008/14118 nolu ödeme emirlerinin dava dışı ... tarafından 31.12.2010 tarihinde tebliğ alındığı anlaşılmakla birlikte bu şahsın davacı tarafından tanınmadığının iddia edilmesi karşısında, mahkemece ilgili şahsın davacı ile var ise bir bağlantısının bulunup bulunmadığının araştırılması ve tebliğin buna göre usulsüz olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonuç olarak bu ödeme emirleri yönünden hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin irdelenmesi gerekmektedir. 2-Davacı adına 01.08.2008 tarihinde hacze itiraz edildiğine dair bir dilekçenin dosya kapsamında bulunduğu ve davacının bu dilekçedeki imzayı inkar etmesi karşısında usulüne uygun imza incelemesi...
Dava, Kurumca gönderilen ödeme emirleri nedeniyle kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptalini istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, Davacı hakkında 2014/037239 sayılı, 2014/637240 sayılı, 2014/037242 sayılı, 2014/637241 sayılı, 2005/015022 sayılı , 2005/015023 sayılı, 2005/015024 ve 2005/015025 sayılı takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, karar verilmiştir....
Somut olayda; mahkemece idari para cezasının yerindelik denetimini yapma görevi ve yetkisinin idari yargıda olduğu dikkate alınmalı, buna göre idari para cezalarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 102'nci maddesi uyarınca başlatılmış prosedürün bulunup bulunmadığı usulünce araştırılmalı, varlığı saptandığında idari para cezalarının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak idari para cezalarının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, sonucuna göre eldeki ödeme emirlerinin iptali davasında idari para cezalarının kesinleşip kesinleşmemesine göre bir karar verilmelidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
Dava, prim borcu nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dosyada; davacı, 2011/10982, 10984, 10986,10988 takip nolu ödeme emirlerinin iptalini talep etmiş, mahkemece, aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması nedeni ile 6100 sayılı HMK'nın 114/1-1 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Dava; Ödeme emirlerinin iptali ve davalı Kenan Mocık, T7 ve Derya Yavuz ile aralarında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir....