Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının üst düzey yönetici olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, sadece davalı Kurum vekili tarafından %10 oranındaki haksız çıkma tazminatına karar verilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Davanın yasal dayanağını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi oluşturmaktadır. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinin 5. fıkrasında ise, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 zamlı olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

      Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

        F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:Dava asıl ve birleşen ondört dava ile ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; iflas erteleme tedbir kararı tarihi dikkate alınarak davacının sorumlu olduğu dönemler belirlenirken ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin de iflas erteleme tedbir dönemi öncesine ait borçların olduğu dikkate alınmadan sehven iptal edilmesi ve birleşen 2016/193 Esas sayılı dosyada davacının dava dilekçesinde ödeme emrini hatalı yazması üzerine hatalı ödeme emri numarası ( ... yerine ... yazılması) üzerinden infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

            Ödeme emrinin iptali istemine ilşkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

              Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

                Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

                  Dava konusu ödeme emirlerinin incelenmesinden dava dışı ..... adına düzenlenen ödeme emirlerinde her ne kadar ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tebligat parçalarında dava dışı şirketin adı yazılı ise de tebligat çıkarılan adresin davacı adresi olduğu açıktır. Öte yandan tebliğe gönderilen ödeme emirlerinde dava dışı şirketin adresinin Antalya olarak yazılı olması karşısında İstanbul’da davacı adresine gönderilen tebligatların ve ödeme emirlerinin davacı adına düzenlenmediği açıktır. Bu duruma göre de ödeme emirlerinin tebliğ edildiği davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu açıktır....

                    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2022 NUMARASI : 2022/182 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Yukarıda belirtilen kararın istinaf kanun yoluyla incelenmesini davacı vekilinin yasal süre içerisinde istemesi üzerine, düzenlenen rapor ile dosyadaki tutanak ve belgeler okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından başlatılan 04/08/2022 tarih ve E-94275356- 206.99- 49820486 sayılı takip dosyalarına hak düşürücü süre ve diğer itirazları sebebi ile ödeme emirlerinin iptali ile dava konusu takiplerin dava kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu