Davacı takip borçlusunun, icra dosyasında alacağı temlik alan davalı hakkında açmış olduğu menfi tespit davasında, yargılama sırasında davalı takip alacaklısının alacağını dava dışı Hakan Yıldızhan'a temlik ettiği, mahkemece davacıya davaya T3 yönünden tazminat davası olarak mı, yoksa temlik alan Hakan Yıldızhan'a menfi tespit davası olarak mı devam edeceğine ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekilince davanın T3 yönünden menfi tespit davası olarak devam edilmesinin talep edildiği, bu davalının takip alacağını üçüncü bir şahıs Hakan Yıldızhan'a temlik etmesi nedeniyle, davacının temlik eden davalı T3 hakkındaki davasını menfi tespit davası olarak devam ettirmesinde hukuki yararının kalmadığı, HMK'nın 125/1- b maddesine göre, davalı hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği ancak tazminat davası olarak devam ettirmeyip, menfi tespit davası olarak devam ettirdiği, bu durumda davalı hakkındaki menfi tespit davasında davacının hukuki yararının kalmadığı, hukuki...
İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/200 KARAR NO : 2022/149 DAVA : MENFİ TESPİT DAVA TARİHİ : 07/11/2022 KARAR TARİHİ : 08/11/2022 Mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Her türlü dava ve maddi-manevi tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait ruhsat başvuru dosyalarına ilişkin belgeleri içeren teknik mütalaanın dosyaya ibrazı öncesinde, gizlilik kararı ile söz konusu belgelerin kasaya alınmasına karar verilmesini, müvekkiline ait “...” isimli rünlerin, davalı adına koruma altına alınmış olan ... ve ... sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Mahkememizin 2022/199 E. sayılı dava dosyası incelendiğinde: Davacının ... ŞİRKETİ, davalının ......
sayılı Ayvalık Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin ve anılan taşınmazı da kapsayan alanda ... tarihli ve ... sayılı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla onaylanan 1/500 ölçekli koruma amaçlı imar planının iptali istemiyle açılan davada, imar planı değişikliği talebinin reddine dair işlemin iptali, 1/500 ölçekli koruma amaçlı imar planının iptali istemi yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın imar planı değişikliğine ilişkin kısmının onanmasına, 1/500 ölçekli koruma amaçlı imar planınına ilişkin kısmının bozulmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 23/01/2015 tarihli ve E:2012/5725, K:2015/129 sayılı kararının bozmaya ilişkin kısmına uyularak 1/500 ölçekli koruma amaçlı imar planının iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....
Aynı Kanun'un 17. maddesinde; "Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim-geçiş sahası varsa 1/25.000 ölçekli plân kararları ve notları alanın sit statüsü dikkate alınarak yeniden gözden geçirilerek ilgili idarelerce onaylanır. Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurulu tarafından üç ay içinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları belirlenir. Belediyeler, valilikler ve ilgili kurumlar söz konusu alanda üç yıl içinde koruma amaçlı imar planı hazırlatıp incelenmek ve sonuçlandırılmak üzere koruma bölge kuruluna vermek zorundadır. Üç yıllık süre içinde zorunlu nedenlerle plan yapılamadığı takdirde koruma bölge kurulunca gerekçeli olarak bu süre uzatılabilir. Uzatılan süre içerisinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları uygulanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun anne ile baba olması ve çocuk ... velayet hakkına sahip annesi ... kovuşturma evresinde müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, ... yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vekilin temyiz istemi ile beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde hukuki menfaati bulunmayan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek...
Müdürlüğü tarafından düzenlenen 13.06.2011 tarih ve 2011/279-3466 sayılı raporda, hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği fakat davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmemiş olduğunun belirtildiği; buna karşılık ......
; talep eden tarafından ortaya konulan delillerle geçici hukuki koruma için yaklaşık ispata yeter mahiyette olması, muhtemel menfi tespit davası kazanılsa dahi sonuçsuz kalmasının önlenmesi amacıyla ve gecikmesinde sakınca görülmesi nedeniyle, menfaatler dengesi de göz önünde bulundurularak, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir talebinin verilmesi ve aynı gerekçelerle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. 19/12/2022 tarihli ara karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davacının talebi ile davanın mahiyeti gereğince hukuki yarar ile limited şirketin feshi davalarında hukuki yarar kavramlarını yüksek mahkeme kararları ve doktrin ışığında açıklamakta yarar bulunmaktadır. Dava açılarak mahkemeden hukuki koruma talep edilir. Dolasıyla hukuki koruma ihtiyacı içinde olmayan bir kimsenin mahkemeye başvurmasında hukuki yararı da yoktur (Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekes, Muhammet, Medeni Usul Hukuku 12. Bası, Ankara 2011, s. 294 vd.). Davacının dava açmaktaki yararı hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar yalnız başına yeterli değildir. Davacının hakkına kavuşmak için mahkeme kararına muhtaç olmalıdır (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 25. Baskı, Ankara 2014, s. 249). Davacı, dava ile takip edilen gayeye mahkemelerin müdahalesi olmaksızın ulaşabilecek durumda ise, dava ikamesinde aranacak olan hukuki menfaat eksiktir ( Üstündağ, Saim; Medeni Yargılama Hukuku I - II 7. Baskı, İstanbul 2000, s. 278)....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1....
I-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Davalının temyiz istemi Özel Dairece incelenip, reddedildiğinden davacı yönünden hüküm kesinleşmiş ve uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle; davalı vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, davalı vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. II-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 72/7.maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere istirdat davası bir yıllık süre içerisinde açılabilir....