WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyeceği.." şeklinde olup kanaatimizce Yerel Mahkeme tarafından İİK madde 72 uyarınca açılan menfi tespit davası ile İİK 89/3 'e göre açılan menfi tespit davası arasındaki ayrımda hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olabileceği kanaatinde oldukları, 4- Öte yandan gerek huzurdaki davanın tarafları gerekse huzurdaki davaya dayanak olan işlemlerin yapıldığı icra takip dosyasının alacaklısı ve borçlusunun yani takip alacaklısının ve takip borçlusunun şirket/tacir olması, ayrıca huzurdaki davanın davalısının icra takip dosyasında alacağının sebebinin "Cari Hesap Alacağı" olarak göstermesi gözetildiğinde her hal ve şartta huzurdaki davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu ve yine yasa gereği davanın 3....

    Davaya konu alacağı davacıya devreden dava dışı Orhan Dönmez ile davalıların murisi olan T4 arasında düzenlenen 01/08/2013 tarihli protokolde; "10/08/2010 vade, 15/08/2009 tanzim tarihli 150.000,00 TL bedelli senedin icraya konulmak üzere avukata verildiği, bu senedin tahsili sonucunda 50.000,00 TL'yi T4'in alacağı, kalan paranın Orhan Dönmez'e ödeneceğinin, icra masraflarının Orhan Dönmeze ait olacağının " kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu senedin; Buldan İcra müdürlüğünün 2013/688 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu, takibe ilişkin olarak Buldan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/17 Esas sayılı dosyasına menfi tespit davası açıldığı, icra dosyasının ve menfi tespit dosyasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu protokolde; senet tahsil edildikten sonra paranın davacıya ödeneceği kararlaştırılmış olup, senedin icra takip tarihi itibariyle henüz tahsil edilmediği ve ifa zamanının gelmediği anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, menfi tespit isteminden ibarettir. Davacı şirket, 5174 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sanayici olmadığını, bu nedenle sanayi odasına değil ticaret odasına kayıtlı olarak ticari faaliyetini yürüttüğünü, şirket faaliyetinin yumurta imalatı olup, bu faaliyetinde sanayi faaliyeti kapsamına girmediğini, buna rağmen davalı ... tarafından 5174 sayılı Yasa çerçevesinde davacı şirketin resen oda kaydının yapılarak yıllık ve munzam aidat alacağı olarak toplam 17.039,18 TL alacak talebinde bulunulduğunu, davacının sanayici olmaması nedeniyle oda kaydının yapılmasının mümkün olmadığını, aidat alacağı talep edilemeyeceğini ileri sürmektedir. Davalı taraf ise savunmalarında, ...'...

      Davacı vekili 08/05/2021 tarihli ek beyan dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 6225 Sayılı Kanun gereğince,arabulucuk kanuni yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verdiğini ancak ticari menfi tespit davalarında arabuluculuğun zorunlu olmadığını, kaldı ki HMK 106.madde ve devamında ve İİK 72.maddesinde düzenlenen, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda,yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte olup, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü bulunduğunu, menfi tespit davalarının eda davası olmadığını, tespit davalarının özel bir şekli olan menfi tespit davasının konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceğini, hatta menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğü hallerde bile tespit hükmünün kurulacağını, yine menfi tespit davalarında verilen kararlarda,yalnızca davacının borçlu olup olmadığının belirlendiğinin açıkça ortada olduğunu, menfi tespit davasında...

      Menfi tespit ve istirdat davaları 2004 sayılı İcra ----- Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra somut olaydaki gibi ödeme benzeri bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir....

        Menfi tespit davası yalnızca takip alacaklısına karşı açılmışsa takip alacaklısı bu davayı takip borçlusuna ihbar edebilir. Takip borçlusunun menfi tespit davasına feri müdahalede bulunması da mümkündür. 3.kişi tarafından açılacak menfi tespit davasının konusu, takip borçlusunun kendisinde hiç yada haczedilen miktarda alacağının bulunmadığı, yani takip borçlusuna borcunun olmadığı, malın yedinde bulunmadığı, haciz ihbarnamesi tebliğinden önce ödendiği veya borcun sona erdiğine ilişkin iddiadır. Takip alacaklısı, takip borçlusu ile 3.kişi arasındaki ilişkiye yabancı olduğu gibi 3.kişi de takip alacaklısı ile takip borçlusu arasındaki ilişkiye yabancıdır. 2004 sayılı kanunun 89.maddesinin 3. Fıkrası uyarınca açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme belirlenirken 6100 sayılı kanunun göreve ilişkin hükümlerine bakmak gerekir. 2004 sayılı kanunda söz konusu dava bakımından görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İlgili İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... E sayılı dosyasının incelenmesinde, dava dışı alacağı temlik eden ... A.Ş tarafından dava dışı borçlular aleyhine genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, davacının icra takibinde taraf olmadığı anlaşılmış, daha sonra alacağı devralan davalı şirket tarafından davacıya da yenileme emri gönderilmiş olmasının davacıyı takipte borçlu hale getirmeyeceği..." gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2016/81 ESAS 2019/36 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : Mersin 4....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka ile dava dışı ...arasında kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde borçlu lehine 35.000.00 TL’lık ipotek tesis edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, 09.01.2009 tarihinde bankaya 7.470.00 TL ödendiğinden bankaya borçlu olunmadığının tespiti ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı banka vekili, ipoteğin tek bir kredi borcu için değil doğmuş doğacak kredi borçlarının teminatı olarak verildiğini, bankanın halen alacağı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete sipariş ettiği ayakkabılar nedeniyle toplam 17.000,00 TL’lik 3 adet çek verdiğini, ayakkabıların sözleşme gereği teslim tarihi olan 31/11/2011 tarihinde müvekkiline gönderilmediğini ileri sürerek, davalıya verilen çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden 12.043,13.TL lik mal alacağı olduğunu, ayakkabıları üreten firmanın bu ayakkabıların üretimini durdurması nedeniyle davacının sipariş ettiği ayakkabıları teslim edemediklerini belirterek, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu