Menfi tespit davalarında taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava tarihi itibariyle halli gerekir. Bu durumda menfi tespit istemi yönünden davanın kısmen kabulü gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle borçlu ortak hakkında icra takibi başlatıldığını ve Uzunköprü İcra Müdürlüğü'nün 2008/2150 sayılı takip dosyasında İ... M... adına kayıtlı taşınmazlarda borçluya intikal edecek pay yönünden haciz konulduğunu, İcra Tetkik Merciinden alınan yetkiye bağlı olarak dava konusu taşınmazların satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı S... M... cevabında, davacıya borcu olmadığını bildirerek bu konuda açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesini istemiştir. Dairemizin geri çevirme kararından sonra dosya içerisine getirtilen Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/514 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; borçlu S... M... tarafından alacaklı Ö... C...’e karşı Uzunköprü İcra Müdürlüğü'nün 2008/2150 sayılı takip dosyasındaki borçla ilgili olarak menfi tespit davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ...3.İcra Müdürlüğü'nün 2012/5028 esas sayılı takip dosyasından kendilerine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun bir şekilde müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu nedenle de itiraz edilemediğini, tesadüfen ihbarnamelerden haberdar olunduğunu, ayrıca takip dosyası borçlusunun müvekkili şirketten bir alacağı olmadığını belirterek, takip dosyası nedeni ile 18.200,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren uzunca bir süre geçmesine rağmen yapı ruhsatını alarak inşaata başlamaması sebebiyle, müvekkilinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkilinin uğradığı menfi zararın, taşınmazı başka yükleniciye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile vermesi durumunda bağımsız bölümleri alması için gereken iki yıllık süre için uğradığı ....200,00 TL kira kaybı alacağı olduğunu, ayrıca sözleşmenin ikinci ve üçüncü maddeleri uyarınca ....328,00 TL cezai şart bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, toplam ....528,00 TL' nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı muris ve vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin ... .......
Davalı ...Ş. vekili, müvekkili bankanın borçlu ... hakkında icra takibi başlattığını, davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesine usulüne uygun itiraz edilmediğini, gönderilen ikinci ve üçüncü ihbarnamelerine de itiraz edilmediğini, süresi içinde menfi tespit davası da açılmadığı için cebri icra yolu ile hacze geçildiğini, artık borçlunun davacıdan alacağı olduğunun kabul edildiğini, davacının bunun aksini ispatlar nitelikte bir dayanak ileri sürmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, İİK’nun 89/3 maddesi gereğince, haciz ihbarnamelerine karşı menfi tespit davası açma süresinin üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 15 gün olduğu, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya 09.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 24.03.2015 tarihinde açılarak yasal 15 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı borçlunun takip tarihinde 44.600,00 TL asıl alacak, 5.146,80 TL faiz alacağı olmak üzere bakiye borcunun bulunmasına rağmen takipten sonra dava tarihine kadar asıl alacağa ilişkin 7.239,11 TL, faiz alacağına ilişkin ise 1.376,26 TL ödeme yapmış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabülüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, takip öncesi nedenlere dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı borçlu takibin kesinleşmesinden sonra üzerinde herhangi bir haciz baskısı da yok iken 21.03.2013 tarihli beyan ile takip konusu borcu kabul ve ikrar etmiştir. Davacı kabul ve ikrarında herhangi bir irade sakatlanması nedenine dayanmadığına göre menfi tespit davasının reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davacının açmış olduğu menfi tespit davasının kısmen kabulü ile 3.318,00TL'den dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, takip Adana İcra Müdürlüğü'nde olup, yargı sınırı dışında olduğundan takibin iptaline ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 10.750,00TL asıl alacağı takibe koyduğu icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açmış ancak dava değerini 13.000TL olarak göstermiştir. Dosyaya kazandırılan 05.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda da davacının uhdesinde davalıya ait toplam 13.000TL'nin bulunduğu, bu bedelden davacının lüzumlu olarak 3.318,00TL harcama yaptığı, geriye 9.682,00TL kaldığı belirtilmiş; mahkemece, bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle hüküm tesis edilmiştir. Davacının talebi, icra takibinden dolayı menfi tespit olduğundan, davacı icra takibindeki asıl alacak bedeli ile bağlıdır....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde de menfi tespit ve istirdat davaları özel olarak düzenlenmiştir. Davalı-alacaklı tarafından var olduğu savunulan bir hukukî ilişkinin var olmadığının tespiti için davacı-borçlu tarafından açılan davaya, menfi tespit davası denilmektedir. Borçlu, icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilir. Borçlu açtığı davada, maddi hukuk temelli çeşitli nedenlere dayanarak borçlu olmadığının tespitini isteyebilir. 6036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 3. Maddesi; ”Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....
KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 30/05/2024 KARAR TARİHİ: 06/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı takip alacaklısı ..., dava dışı takip borçlusu -------, 300.000,00 TL bedelli senet alacağını tahsili amacıyla -------- İcra Dairesi --------- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dava dışı takip borçlusu --------- müvekkil ... olan TL alacağı için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiş, süresinde itiraz edilmemesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye de itiraz edilmediğinden 3....