DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Mahkemece"7036 sayılı Yasanın 3/1 madde ve bendinde "kanuna, bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olduğundan Mahkememizin 2018/123 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek her ne kadar ön incelemesi yapılmış olsa da davacının birleşen dosyada açtığı menfi tespit, ücret alacağı ve maddi-manevi tazminat davaları yönünden de arabuluculuk yoluna başvurması gerektiği kanaatine varılmakla, davacının birleşen davadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna gitmeksizin dava açtığı anlaşıldığından birleşen davanın dosyamızdan tefrikine karar verilmiş ve yukarıdaki 2019/211 Esas no.sunu almış olmakla, iş bu dosyadaki talepler yönünden arabuluculuk yoluna başvurulmadığından, dava şartının süresi içinde yerine getirilmediği anlaşılmakla, davanın 7036 sayılı Kanunun 3/2 bendi gereğince dava şartı yokluğundan...
ın alacağı talep edemeyeceğini, asıl borç ilişkisinin tarafı olan davalı şirketle hukuki ilişkisinin ise; davalı şirket tarafından çocuğuna dersane hizmeti verilmesine dayandığını, dersane hizmet ücreti olarak 1.400 TL bedelli davaya konu senedi verdiğini ve bu senede konu bedeli ödediğini,davalı şirketin devamı olan şirketten borcun ödenmesi nedeniyle borcu yoktur yazısı aldığını belirterek;1.400 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibi nedeniyle ödenen 200 TL bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davalı şirketten olan alacağı nedeniyle dava konusu senedi aldığını,icra takibinin kesinleştiğini, davacının menfi tespit talebini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmamış ve cevap vermemiştir....
…A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit davasının red edilmiş ve temyiz edilmemiş olmasına göre, diğer davalı ... şirketinin gerçek bir alacağı temellük ettiğinin kabulü gerekir iken, davalı ... şirketi aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ...A.Ş.'ye iadesine, 01/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tesbit davasının amacı hukuki ilişkinin veya hakkın mevcut olup olmadığının belirlenmesidir. Davacı gerçekte olmayan bir alacağı ödememek için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinin şeklen kesinleşmesi sonuca etkili değildir. Mahkemece işin esası incelenerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 50,40 TL harcın istek halinde iadesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/09/2014 NUMARASI : 2014/784-2014/1312 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasında Sakarya 2. Asliye Hukuk ve 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın, kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, taraflar arasında kira ilişkisi kurulmadığı, kira sözleşmesinin davalı ile davacının eşi olan dava dışı Yüksel Avcı arasında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, ve toplanan delillere göre davalının takip tarihi itibariyle 6.521.95 Euro alacağı bulunduğu, 11.625 Euro üzerinden başlatılan takibin kısmen haksız olduğu gerekçesiyle davacının 2003/2354 sayılı takipten dolayı davalıya 5103,05 Euro borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının bütün, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Menfi tesbit davasının davacı borçlu lehine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata karar verilebilmesi için borçluyu menfi tesbit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Alacaklı takibinde kısmen haksız ise de kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir....
Davalı savunmasında, takip konusu alacağın ödenmediğini, haricen yapılan tahsilatın 31.01.2002 tarihinde icraya bildirilip takibin faiz alacağı yönünden devamı için talepte bulunulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasında 22.08.2002 tarihinden davanın açıldığı, 24.01.2007 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmaması nedeniyle takip zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının açılması için mutlaka derdest bir takibin bulunması zorunlu değildir....
Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki, kira alacağı ile ilgili icra takiplerine ilişkin olarak açılan menfi tespit davalarının birleştirilerek ödeme savunmasının tümü üzerinden denetlenmesi ve delillerin birlikte takdir edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeksizin yazılı gerekçe ile eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalıya hiçbir kira borcu olmadığı halde davalının ... 4. İcra Müdürlüğü’ nün 2009/4285 Esas dosyası ile icra takibi başlattığını, eşyalarının ve maaşının haczedildiğini, davalıya borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı kiraya verenin kira alacağını somutlaştıramadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı kiracının 1808,58 TL borcu olmadığının tespitine karar verilmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığını, davacının fiyat ve hizmet için müvekkilinden teyit almadan fahiş miktarda fatura düzenlediğini, ayrıca davacının bazı hizmetleri içinde sonradan fatura düzenlediğini ve bazı fatura bedelleri kadarda hizmet vermediğini kendileri tarafından menfi tesbit davası açıldığını öne sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında aynı konuda İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tesbit davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....