Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak yukarıda açıklandığı gibi menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda Arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını Arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır... denilerek ticari dava niteliğindeki menfi tesbit davalarında Arabulucuya başvurunun zorunlu olmadığı"belrtilmiştir. Anılan ilam 2797 Sayılı Kanunun 45. maddesi gereği mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir. Bu durumda ilk derece mahkemesince davacının menfi tesbite ilişkin taleplerinin T.T.K. 5/A maddesi gereğince Arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili taşınmaz satışı ve buna ilişkin ipotek sebebiyle borçlu bulunmadığından ipoteğin kaldırılmasına ilişkin menfi tespit davası olduğu, bu tür davaların TTK'nın 3 ve 4(1) maddeleri uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğundan, taraflar dava konusu hak üzerinde serbestçe tasarruf edebilmektedirler....

    karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/634 Esas KARAR NO : 2022/615 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/09/2022 KARAR TARİHİ : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhinde davalı tarafından---. numaralı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığını, işini kaybetme korkusu ve tehdidi yaratıldığını, baskıyla imzalatıldığını, müvekkilinin davalıya karşı takip dayanağı senetlerden kaynaklanan hiçbir borcu bulunmadığını bu nedenle huzurdaki davayı açmanın hasıl olduğunu, davalının müvekkili aleyhinde aynı konu sebebiyle başlatmış olduğu icra takiplerine karşı ---- Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, menfi tespit davasından sonra yeni açılan icra takiplerine...

        Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çeklerin dava dışı şirket ile davalı ... şirketi arasında imzalanan faktoring sözleşmesine istinaden davalıya devredildiği, dava dışı şirket aleyhine açılan menfi tespit davasının kabul edildiği, kararın kesinleştiği, dava dışı şirkete karşı ileri sürülebilecek def'ilerin davalı ... şirketine de ileri sürülebileceği, bu nedenle menfi tespit isteminin yerinde olduğu, davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ve dava tarihi dikkate alındığında davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı, bu nedenle istirdat davasının reddi gerektiği gerekçesiyle, davacının menfi tespit isteminin kabulüne, çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, istirdat ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı...

          Hal böyle olunca, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları doğrultusunda ; davacının tüm talepleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile menfi tespit davasının açıldığı tarih itibariyle dava dışı borçlu hakkındaki 47.000,00 TL nin mahsup edildiği, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin kabul edildiği tespit edilmiş olmakla her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği ve davanın hukuki yarar kapsamında olduğu takip borçlusu sıfatıyla davacı borçlu aleyhine girişilen takibe konu senet bedeli üzerinden bir mahsubun yapılmadığı, gözetildiğinde davacının dava tarihi itibariyle menfi tespit talebinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davacının tüm taleplerinin değerlendirilmemesi doğru olmamıştır....

            MAHKEMECE: "...Tüm dosya kapsamı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; dava konusunun menfi tespit talebini içerdiği,7155 sayılı kanun ile TTK ya eklenen 5/a maddesi uyarınca kanunun lafzi yorumuna göre menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilimeyeceğine ilişkin görüşlerin bulunduğu, ancak davanın parasal bir uyuşmazlığa ilişkin oluşu, iş davalarındaki zorunlu arabuluculuk düzenlenmesindeki kanun gerekçelerindeki benzerlikler ve doktrin görüşleri karşısında ticari uyuşmazlığın çözümüne ilişkin menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu, Türk Ticaret Kanunu'na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince dava açılmadan önce "Arabulucuya" başvurulması gerektiği ancak mahkememize Arabulucuya Başvurma dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/463 Esas KARAR NO : 2023/440 DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ : 09/05/2023 KARAR TARİHİ : 18/05/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; ...'ın davacıya iki ceza faturası gönderdiğini, faturalara ilişkin davalı tarafça İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, itirazlarının üzerine takibin durduğunu, takibin devamı için İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ... esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, işbu davayı açmalarının ihtiyati tedbir bakımından hukuki menfaatlerinin bulunduğunu, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ve dava etmiştir....

              DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/11/2022 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının 18.06.2018 tanzim, 12.03.2020 vadeli, 4.000,00-TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ... 25. İcra Müdürlüğü’nün 2022/16772 sayılı dosyadan yapılan takibin iptalini, davalının taraflarına en az % 20 oranında icra tazminatı ödemesini ve icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap sunmadığı anlaşılmıştır. DELİLLER VE GEREKÇE Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit davası olduğuna ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)...

                Somut olayın incelenmesinde; şikayetçiye çıkarılan 89/3 bildirimi düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde şikayetçi tarafça menfi tespit davası açıldığı ve süresinde davasının açıldığının icra müdürlüğüne bildirildiği hususları çekişmesizdir. Bu durumda İİK 89/3 uyarınca şikayetçi üçüncü kişi hakkındaki takip işlemleri dava kesinleşinceye kadar karar gereği durmaktadır. Bu halde mahkemenin ayrıca takibi durdurma kararı vermesine gerek bulunmamaktadır. Menfi tespit davasına bakan mahkemenin açılan davayı İİK 72. maddesi uyarınca takip talebinden sonra borçlunun açtığı dava gibi değerlendirerek İİK 72/2. maddesi koşulları taşımadığı için borçlunun takibi durdurma talebini reddetmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır. Takip, şikayetçi üçüncü kişi yönünden kanun gereği durduğundan, alacaklının ancak talebi ile mahkeme takibin devamına karar verebilir....

                  UYAP Entegrasyonu