Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Menfi tespit davası borçlunun icra takibinden korunmasını sağlayan bir davadır....

    Zira, bu durumda dava kendiliğinden istirdada dönüştü diye istirdat hükmü kurmak, talep aşımına tekabül edeceğinden, menfi tespit talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermekle yetinilmesi isabetli bir çözüm tarzı olacaktır. Açıklanan nedenlerle “menfi tespit davasının kabulüne ve istirdada dair talep bulunmaması nedeniyle bu hususta karar vermeye yer olmadığına” şeklinde tesis edilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle, onama yönünde tezahür eden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum....

      Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit Taraflar arasındaki davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, "... Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı şirket tarafından, takip borçlusuna karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının Ticaret Mahkemesinde görülmesi ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, "......

        Bu itibarla davacının, kendi adına açılmış ancak henüz davalı avukatça vekalet ücret alacağı ile ilgili icra takibi yapılmamış yada icra takibine istinaden itirazın iptali davası açılmamış davalar olduğu gibi Avukatın icra takibine vaki itirazın iptali için ayrı dava açması, menfi tespit davasında ileri sürülen davacı iddialarının, itirazın iptali davasında savunma olarak ileri sürülüp incelenebilmesi, müvekkil davacının bu menfi tespit davasını açmakta var olan hukuki menfaatini ortadan kaldırmaz. Zira her dava kendi şartları dahilinde incelenerek sonuçlandırılmalıdır....

          Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İİK’nın 72. maddesine göre eda davasının öncüsü niteliğinde olan genel menfi tespit davası ile İİK’nın 89/3 maddesindeki özel menfi tespit davasının sebeplerinin birbirinden farklı olduğu, dava sebepleri farklı olduğu için 3. kişinin İİK’nın 89/3 maddesine göre özel menfi tespit davasını açma hakkını kaybetmiş olmasının, başka bir dava sebebine dayanarak kötü niyetli takip alacaklısı ve bununla danışıklı hareket eden takip borçlusu aleyhine açacağı genel menfi tespit davasının dinlenmesine engel teşkil etmediği, her iki davalının el ve iş birliği içerisinde hileli anlaşmaya girdikleri ve kötü niyetle hareket ederek davacıyı yanılgıya düşürmek suretiyle olmayan borcun bir şekilde zimmetinde sayılmasını sağladıkları gerekçesiyle Karşıyaka 2....

            Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile karşı dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davaları İİK’nun 281.maddesi geriğince basit yargılama usulüne tabi davalardan olup HMK’nun 2.maddesinde de belirtildiği üzere genel mahkemelerde görülmesi gereken davalardan olduğundan mahkemenin tasarrufun iptali davası yönünden görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Basit yargılama usulüne tabi tasarrufun iptali davasına karşı açılan menfi tespit davasının yazılı yargılama usulüne tabi olması, tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle karşı dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi yargılamaya ayrı esas üzerinden devam edilip taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken her iki davanın birlikte görülmesi isabetli görülmemiştir...

              Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu .... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı.... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belir- terek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, takip borçlusunun borçlusu sıfatıyla kendi alacaklısı olduğundan bahisle takip borçlusuna karşı açılan menfi tespit davasıdır. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

                    Harç kamu düzenine ilişkin olup, mahkememizce evvela yatırılan harcın eksik olup olmadığı incelenmiş, davacının iki ayrı davayı tek dava dilekçesi ile ikame ettiği, istirdat ve menfi tespit davaları yönünden ayrı ayrı peşin harç alınması gerektiği, istirdat davası için dava değerine göre yatırılması gereken harcın 554,84 TL, menfi tespit davası için dava değerine göre yatırılması gereken harcın ise 4.547,50 TL olduğu bu durumda yatırması gereken peşin harç miktarının toplam 5.102,34 TL olduğu, davacı vekilince de 5.102,34 TL peşin harç yatırıldığı anlaşıldığından harç eksikliği bulunmamaktadır. GEREKÇE: Dava, istirdat ve menfi tespit davasıdır. İstirdat davası, para alacağının tahsili istemine havi olması sebebiyle zorunlu arabuluculuk kapsamında olan dava türü olup. Menfi tespit davası yönünden ise dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuk dava şartı bulunmamaktadır. Menfi tespit istemli dava yönünden mahkememizce tefrik kararı verilmiş, ayrı esas üzerinden kaydı yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu