Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 18/01/2021 NUMARASI: 2021/24 E - 2021/16 K DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit KARAR TARİHİ: 24/01/2023 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; Davacı vekili dava dilekçesinde; Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidil- mesinin zorunlu olmadığını, Davacı müvekkili davalı arasında "... Mah. ... Cad. No: .........

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsuz genel haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından açılan maenfi tespit davasında 05.12.2012 tarrihinde %15 oranında teminat yatırıldığı takdirde icra takip dosyasına girecek tahsilatların dava sonuna kadar alacaklıya ödenmeyerek veznede muhafaza edilmesi konusunda İİK'nun 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlu tarafından borcun tamamının 05.12.2012 tarihinde icra veznesine yatırıldığı, menfi ttespit davasının 23.12.2014 tarihli karar ile reddedildiği, alacaklının menfi tespit...

      Menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı açık olup bu nedenle, alacaklının dava açarken arabulucuya başvurma dava şartına tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlunun açabileceği menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağı gibi dava türü olarak bir ayrımın gözetilmesi de arabuluculuk dava şartının özüne aykırı olacaktır. Genel gerekçe ve madde gerekçesinde dava türüne göre bir ayrıma işaret etmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda somut olayda: davacı tarafça, davalı tarafından Gaziantep İcra Müdürlüğünün ......... esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senedin bedelinin ödendiği iddiasına dayalı olarak senet sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir....

        Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır(Yargıtay 11. HD.'nin 24/05/2022 Tarih ve 2021/139 E. - 2022/3987 K.). Açıklanan nedenlerle ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken Mahkemece bu hususlar gözetilmeden arabuluculuya başvurulmamış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK'nın 355....

        Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır(Yargıtay 11. HD.'nin 24/05/2022 Tarih ve 2021/139 E. - 2022/3987 K.). Açıklanan nedenlerle ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken Mahkemece bu hususlar gözetilmeden arabuluculuya başvurulmamış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK'nın 355....

          Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; ticari davalarda alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığın tartışıldığı gözönünde bulundurulduğunda; menfi tespit davasında arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerekir, aksi taktirde; hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. maddesiyle; mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği hüküm altına alınmıştır....

              Haciz İhbarnamesine karşı menfi tespit istemine dayandığı, iş bu uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/1500 esas 2019/4799 karar sayılı emsal kararı ile "Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu ...’a karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. " şeklindeki gerekçe ile ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olduğu belirtilmiş, somut uyuşmazlıkta davacı ......

                Bu itibarla borçlu, "itirazın iptali" davası için alacaklıya tanınan bir yıl gibi uzun bir süreyi beklemeden maddi hukuk anlamında, borcun bir an önce ve kesin olarak ortadan kaldırılmasını istemek hakkına sahip olup, böyle bir durumda dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını kabul etmek mümkün değildir. Kaldı ki, yapılmış bir icra takibi olmadan da borç tehdidi altında olan kişinin menfi tespit davası açabileceği, İcra İflas Kanunu'nun 72/2. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. O halde dava konusu olayda, hakkında başlatılan takibe itiraz eden borçlu davacının, kendisine karşı bir itirazın iptali davası açılmasını beklemeden işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, aksine düşüncelerle hukuki yarara ilişkin "dava şartı" yokluğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                  DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 24/07/2020 KARAR TARİHİ : 07/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu