Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası ise takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türüdür. Somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından ( 3. kişi olduğundan) eldeki davanın İİK 89. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğu hususunda duraksamamak gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın İİK 89. madde hükümleri uyarınca çözüme kavuşturulması gerekir. Somut olayda; davalı borçlu T3 aleyhine, davalı/ alacaklı Akbank Türk AŞ tarafından, İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Müd. 2021/ 87045 E....

Şti. vekili, öncelikle icra takibinin ...’da yapıldığını menfi tespit davalarında İİK.’nun 72/son maddesinde tanımlanan yetki kuralına aykırı hareket edildiğini belirterek, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ... Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalının yerleşim yerinin ... olduğu ve icra takibinin de ...’da yapıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine, dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine dayalı menfi tesbit davasıdır....

    İİK'nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan ... ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK'nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.'' şeklindedir. Somut olayda, her ne kadar davacıya haciz ihbarnamesi gönderilen takip dosyasınında takip dayanağı bono ise de, bu bono eldeki davanın tarafları yönünden dava konusu değildir. Eldeki davanın konusu İİK'nın 89. maddesi uyarınca davacının yedinde sayılan borçtan dolayı açılan menfi tespit isteminden ibarettir. Eldeki davada değerlendirilmesi gereken takip borçlusu dava dışı ...'...

      Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce, çek iptaline ilişkin uyuşmazlığın, 6100 sayılı HMK'nun 382/e-6. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, İİK.'nun 72. Maddesine dayalı menfi tespit nitelikli çekişmeli yargı kapsamında dava olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.. Somut olayda, davacı, dava konusu çekleri taahhüt edilen malların teslimi için davalı tarafa verdiğini, ancak karşı tarafça anlaşma şartları yerine getirmediğinden söz ederek, söz konusu çeklerin iptalini, diğer bir deyişle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, bu haliyle davanın menfi tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın Milas 2. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22....

        E. sayılı icra dosyasında İİK.’nun 89/1 ve 89/2 maddelerine göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin müvekkili şirkete usulsüz olarak tebliğ edildiğini, akabinde 3. haciz ihbarnamesinin müvekkili şirkete 06/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın müvekkili şirketin .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında İİK.’nun 89/3 maddesi gereğince dosya borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılmış menfi tespit davası olduğunu belirtmiştir. 2004 sayılı İİK.'...

          Dava, İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan özel menfi tespit davalarında davacı 3. şahıs ile davalı-takip alacaklısı arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğini haiz değildir. Bu durumda dava 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 21/12/2017 tarihli, Dosya No : 2017/760 Karar No : 2017/1449 sayılı kararı) Davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK'nın 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            somut olayda verilen tedbir kararının İİK 72/3.maddesine göre verilmediği anlaşıldığından İİK 72/4.maddesi gereğince tazminata hükmedilemeyeceği kanaatinde olunduğundan Yargıtay 11....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsiz Mahkemede açıldığını, İİK 89/3 maddesi gereğince üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davasında görevli Mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, İİK.89/3 madde kapsamında haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 05/09/2022 tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı tarafın 20/10/2022 tarihinden itibaren 15 günlük sürede arabuluculuğa başvurulmadığını ve menfi tespit davası açılmadığını, davacının borçlu ... A.Ş'ye borçlu olduğunu belirterek davanın kabul edilmesi durumunda 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine davacı tarafça usulüne uygun ve süresinde itiraz edilmediğinden müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatı ve aleyhe yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir....

                İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...

                Kurumunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucu senet üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, mahkeme davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermiştir. Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Senetten dolayı icra takibi başlatan davalı, senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu nedenle, davacı şirket aleyhine icra takibi başlatılmasında davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile, İİK.'nun 72/5. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 72/6. maddesine göre tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu