Dava, İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan özel menfi tespit davalarında davacı 3. şahıs ile davalı-takip alacaklısı arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğini haiz değildir. Bu durumda dava 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 21/12/2017 tarihli, Dosya No : 2017/760 Karar No : 2017/1449 sayılı kararı) Davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK'nın 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
E. sayılı icra dosyasında İİK.’nun 89/1 ve 89/2 maddelerine göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin müvekkili şirkete usulsüz olarak tebliğ edildiğini, akabinde 3. haciz ihbarnamesinin müvekkili şirkete 06/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın müvekkili şirketin .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında İİK.’nun 89/3 maddesi gereğince dosya borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılmış menfi tespit davası olduğunu belirtmiştir. 2004 sayılı İİK.'...
Dava, İİK. nun 89. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Tarafların tacir olması da davayı ticari kılmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir...." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yargıtay 11....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsiz Mahkemede açıldığını, İİK 89/3 maddesi gereğince üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davasında görevli Mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, İİK.89/3 madde kapsamında haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 05/09/2022 tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı tarafın 20/10/2022 tarihinden itibaren 15 günlük sürede arabuluculuğa başvurulmadığını ve menfi tespit davası açılmadığını, davacının borçlu ... A.Ş'ye borçlu olduğunu belirterek davanın kabul edilmesi durumunda 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine davacı tarafça usulüne uygun ve süresinde itiraz edilmediğinden müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatı ve aleyhe yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir....
Kurumunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucu senet üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, mahkeme davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermiştir. Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Senetten dolayı icra takibi başlatan davalı, senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu nedenle, davacı şirket aleyhine icra takibi başlatılmasında davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile, İİK.'nun 72/5. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 72/6. maddesine göre tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...
Maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, bu davalarda; davacı 3. Kişi ile takip alacaklısı olan davalı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin olmadığı, bu davada takip alacaklısı davalı yönünden üçüncü şahıs olan davacının, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispat etmeye mecbur olduğu, davacı ile davalı arasında doğrudan bir hukuki ilişkinin bulunmaması ve bu davanın İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenmesi nedeniyle, anılan maddeye dayalı menfi tespit davasında görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olup, Ticaret Mahkemelerinin anılan maddeye dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme olmaması nedeniyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu görevsizlik kararı vermek gerekmekle, buna ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur....
Ancak, borçlunun elinde iddiasını ispata yarar yukarıda bahsi geçen kanun maddesinin aradığı belgeler yoksa bu sefer borçlu İİK 72. maddesine dayalı olarak borçlu bulunmadığının tespiti için genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir.Menfi tespit davası borçlu lehine sonuçlanırsa İİK 72/4 maddesi gereği takip derhal durur. Menfi tespit davasının kesinleşmesi üzerine de münderecatına göre veya ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Bu şekilde de borçlu takibin etkisinden kurtulmuş olur.Olayları izah taraflara hukuki nitelendirme hakime ait bir görevdir. Somut olayda, davacı yoksulluk nafakası şartının ortadan kalktığını ileri sürerek borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir....
Sayılı dosyasında müvekkilinin şu aşamada 1000,00 -TL borçlu olmadığının tespitine (fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla) ve tespit sonucu takibin iptaline karar verilmesine, takip işlemlerinin durdurulmasına aksi halde takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya uyuşmazlık bitene değin ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. : İlk Derece Mahkemesi tarafından 18.07.2013 tarihli arar karar ile "davanın icra takibinden sonra açılan İİK'nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının icra takibine konu sözleşmeden kaynaklı elektrik borcundan dolayı menfi tespit talebinde bulunduğu, İİK'nun 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davalarında yasa koyucunun bu dava ile ilgili verilecek tedbirleri bu maddede düzenlediği, İİK 'nun 72.maddesinin özel bir düzenleme olup, tedbir kararlarının bu madde bağlamında değerlendirmesi gerektiği, ihtiyati tedbir talebinin...
Sayılı dosyasında müvekkilinin şu aşamada 1000,00- TL borçlu olmadığının tespitine (fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla) ve tespit sonucu takibin iptaline karar verilmesine, takip işlemlerinin durdurulmasına aksi halde takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya uyuşmazlık bitene değin ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. : İlk Derece Mahkemesi tarafından 18.07.2013 tarihli arar karar ile "davanın icra takibinden sonra açılan İİK'nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının icra takibine konu sözleşmeden kaynaklı elektrik borcundan dolayı menfi tespit talebinde bulunduğu, İİK'nun 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davalarında yasa koyucunun bu dava ile ilgili verilecek tedbirleri bu maddede düzenlediği, İİK 'nun 72.maddesinin özel bir düzenleme olup, tedbir kararlarının bu madde bağlamında değerlendirmesi gerektiği, ihtiyati tedbir talebinin...