Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/708 esas sayılı itirazın iptali davasındaki alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve daha sonra ödeme yapılması nedeniyle ödenen 100.000,00 TL’nin istirdadı talebi yönünden yapılan incelemede ise, aynı icra takibi nedeni ile açılan itirazın iptali ve menfi tespit davalarının birbirlerine kesin hüküm sayılması hukuken mümkün değil ise de, emsal kararlarda ve uygulamalarda görüldüğü üzere önceden kesinleşen kararın diğeri için güçlü delil ve kesin kanıt niteliğinde bulunduğu, davalı tarafından aynı icra takibi nedeniyle açılan itirazın iptali davasının aleyhine sonuçlanarak kesinleştiği, bu şekilde davacının menfi tespit ve istirdat iddiasını da ispat edemediği gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. ... davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır....

    Mahkemece genel yetki kuralı gereğince davalı savunmasının yerinde olduğu, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olacağına ilişkin menfi tespit davalarında uygulanan İİK.nun 72/7.maddesinin istirdat davalarında uygulanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki, icra takip dosyasında ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle ortada geçerli bir takibinin de bulunmadığı gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; İİK.nun 72/7.maddesi uyarınca açılmış istirdat davasıdır. Aynı yasanın 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda Konya’da icra takibine girişildiğine göre bu yer mahkemesi de yetkilidir. Ödeme emrinin iptal edilmiş olması icra takibinin de iptali sonucunu doğurmaz....

      Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir. Mahkemece; verilen tedbir kararı gereği borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmediği, davanın istirdata dönüşmeduğu halde menfi tespit kararı verilmesi yerine istirdat kararı verilmesi, - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”...

      Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

      Başka bir anlatımla; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir....

        Başka bir anlatımla; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir....

          Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.02.2022 tarih ve 2021/19-659 E. 2022/82 K.sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere: Menfi tespit davası, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir (İİK. Md. 72). Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir....

            Uyuşmazlık ve hüküm "kira alacağına dayalı Menfi Tespit ve İstirdat (İcra Takibi Nedeniyle)" istemine ilişkin olup, inceleme görevi Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih, 1048 sayılı iş bölümü kararı gereğince Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2022 tarih, 2021/442 Esas ve 2022/414 Karar sayılı dosyasının, istinaf incelemesi için görevli Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi....

            Mahkemesi Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacının menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, taraf vekillerince temyiz etmiştir. Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Çözümü gereken husus, davacının davalı tarafça yapılan haksız icra takibi üzerine açtığı menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceğidir. İcra İflas Kanununun 72. maddesine göre, borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Somut olayda; davacı yapılan icra takiplerinin haksız olduğunu, bu icra takipleri ile istenilen alacaklardan sorumlu olmadığını ileri sürerek borçlu olamadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken davacı İzmir 11....

              Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

                UYAP Entegrasyonu