Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının davacı aleyhine iki adet senede dayanarak icra takibi yaptığını, davacının yetki, imza ve borca itiraz ederek İcra Mahkemesi'nde dava açtığını, mahkemenin yetki itirazının kabulune karar verdiğini, yetkili icra dairesinde yapılan icra takibi neticesinde haciz baskısı altında davalı vekiline 1.000 TL nakit ve 4.000 TL bedelli çekin verilerek borcun ibra edildiğini, takibe konu bonolarda davacının imzasının bulunmadığını belirterek icra takibi nedeniyle davalının borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata, davalının ödediği 1.000 TL ile 25/09/2011 keşide tarihli çekin ödemek zorunda kalınması halinde 4.000 TL olmak üzere toplam 5.000...

      Maddesinde düzenlenen istirdat davaları için ön görülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığından bahisle istinaf edilmiştir. 1- Bilindiği üzere; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır....

      Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....

      Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....

        Hukuk Dairesinin 2018/805 esas ve 2019/1963 karar ve 25.03.2019 tarihli düzeltilerek onama kararında, "Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür." cümlesinin bu yönde bir delil olmadığından ve husus dava konusu olmadığından gerekçeden çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmez ve borç icra dosyasına ödenirse menfi tespit davası İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Somut olayda davacı, çeklerin ibrazı üzerine dava dışı ciranta hamile ödemede bulunmuştur. Dolayısıyla davacının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle icra dosyasına ödediği bir bedel olmadığından menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmeyecektir....

          Ayrıca icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görev itirazında da bulunmuştur. İİK'nın 72/son maddesine göre; "Menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." Söz konusu yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. İİK'nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki kuralı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin niteliktedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davanın İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde oluşu, davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin ......

            tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın menfi tespit ve istirdat davası olması nedeniyle menfi tespit davası yönünden davacı yararına maktu vekalet ücretine, istirdat davası yönünden talep olunan miktar dikkate alınarak taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ise istirdat davasına konu edilen talep miktarı ile kabul miktarı dikkate alınmak suretiyle paylaştırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Madde uyarınca menfi tespit talebine ilişkindir. İ.İ.K 72/ son maddesinde " ....Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur." düzenlemesi yer almaktadır. Davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen cevap dilekçesinde, yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunularak, iş bu menfi tespit davasına bakmaya yetkili mahkemesinin Antalya mahkemeleri olduğu belirtilerek yetki ilk itirazında bulunulmuştur....

                İcra Müdürlüğünün 2016/1170 esas sayılı icra takibi yapıldığı, davacı tarafça dava konusu borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin durmuş olan icra takibine cebri icra tehdidi altında borcu ödediğini ileri sürmüş ise de; icra takibinin zaten durmuş olduğu, kaçak elektrik bedelini kendi isteği ile ödemiş olduğu ve kesinleşmiş icra takibi bulunmadığından davacının açmış olduğu menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşemeyeceği hukuki yararın dava şartlarından olması ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur........." Gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen HMK 355....

                  UYAP Entegrasyonu