WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - Baki KURU, Ankara 2003, s.233-234) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....

    Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

    Mahkemece; "Davanın yasal dayanağı 4857 Sayılı İş Kanunu, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu hükümleridir. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinde; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir....

    Mahkemece yapılan yargılama soncunda davalı banka tarafından verilen 23.3.2001 tarihli ibranamenin dava konusu iki takibi de kapsadığı gerekçesi ile menfi tespit isteminin kabulüne, herhangi bir fazla ödeme bulunmadığından istirdat talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, davacı aleyhine girişilen iki ayrı icra takibinden sonra düzenlenen 29.9.2000 tarihli protokol gereğince ödenen paralardan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Başka bir anlatımla, davacı borcu kabul etmediğini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre borç saptanmış ve fazla ödeme olmadığı da belirlenmiştir. Bu durumda mahemece davacının borcu bulunduğu ve fazla ödeme de olmadığı saptandığına göre, menfi tespit talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

      DAVA : Menfi Tespit İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 09/06/2023 YAZIM TARİHİ : 15/06/2023 Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında ... tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı şirket tarafından Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas ve ... Esas sayılı dosyalarından icra takibi başlatıldığını, davacının icra dosyalarında belirtildiği şekilde senetli ya da senetsiz hiç bir borcunun bulunmadığını, icra dosyalarından gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz olarak tebliği edildiğini,... Esas sayılı dosyaya karşı yapmış oldukları usulsüz tebliğat şikayetinin kabul edildiğini ve icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulduğunu, ancak ......

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/598 esas nolu dosyasında takibi yapılan 1.500 YTL bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve icra dosyasında ödenen 4.125 TL’nin 09/07/2020 tarihnden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Konya 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalının, dava dışı şirketteki alacağını alabilmek için başlattığı icra takibi sırasında İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine, takip borçlusunun alacağı bulunmadığı halde, yanlışlıkla, “...bulunmaktadır...” biçiminde yanıt verilmesi nedeniyle gönderilen 3. haciz ihbarnamesi üzerine, 02/08/2010 tarihinde davacının bankadaki parasına el konulup icra dosyasına ödendiğini belirterek, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2008/1007 sayılı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, ... 2003, s. 233)....

            Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; -------- seri numaralı çekteki cironun davacı şirket yetkililerine ait olmadığının tespiti, çek istirdatı ve davacı şirkete iadesi, çekteki cironun sahte olması iddiasıyla kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir. İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması sonucu, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir....

              İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

              UYAP Entegrasyonu