Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın, tüketici davacıyla satıcı davalı Kooperatif arasında mal satışından kaynaklandığı yanlar arasında konut satışına dair bir sözleşme olduğu, böylece taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, menfi tespit ve tazminat istemine ilişkin olup davacı, kooperatife icra tehditi altında ödediği 2.400 TL’ nin ve manevi tazminat olarak da 4.000 TL’ nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava tarihi 11/8/2009 olup bu tarihte yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8.maddesinin 1.fıkrasına göre, “Sulh Mahkemesi İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beş milyar lirayı geçmeyen davaları görür.” Bu miktar dava tarihi itibarıyla 7.080 TL’ dir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/243 Esas sayılı 2011/899 Karar sayılı ile de menfi tespit davası açmış olduğunu, tüm icra dosya borç miktarının ferileri ile birlikte 22/01/2010 tarihinde 57.476,00 TL icra dosyasına 8.662,00 TL menfi tespit dosyasına yatırarak icra işlemlerini durdurmuş olduğunu maddi ve manevi zararının tazminine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davacının menfi tespit talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi bulunduğundan görevsizlik kararı karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 86.906 Tl maddi tazminat ile 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının, davacı ile aralarındaki vekalet sözleşmesine aykırı davranışı, tek başına TBK 58. maddesindeki manevi tazminatı isteme hakkı doğurmaz. Manevi tazminat talep edilebilmesi için davacının kişisel haklarına hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün varlığından sözetmek gerekir. Somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        gerekirken, gerekçeli karara dikkat edildiğinde menfi tespit davası için ayrı, istirdat davası için ayrı vekalet ücreti verildiğini, davacı tarafın istirdat talebi ve tazminat talebi konusunda davalı T3 sorumlu olduğu tespit edilirken yargılama masrafları ve vekalet ücretinden davalı şirketin sorumlu tutulmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek Nevşehir 2....

        gerekirken, gerekçeli karara dikkat edildiğinde menfi tespit davası için ayrı, istirdat davası için ayrı vekalet ücreti verildiğini, davacı tarafın istirdat talebi ve tazminat talebi konusunda davalı T3 sorumlu olduğu tespit edilirken yargılama masrafları ve vekalet ücretinden davalı şirketin sorumlu tutulmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek Nevşehir 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit ve manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

          aralarındaki menfi tespit-maddi manevi tazminat davası hakkında Şişli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2010 gün ve 347/706 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/793 E. sayılı dosyasının karara çıkmışsa dosya aslının, çıkmamışsa dosyanın onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine, istemle bağlı kalınarak 500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline, davacının menfi zarar ve manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, ... .... Hukuk Dairesinin 08.....2010 tarih 2009/4955 Esas, 2010/6747 Karar sayılı ilamıyla, davacıların tüm davalının diğer temyiz istemlerinin reddine karar verilerek, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olan davacının cezai şart isteminin, sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek karar davalı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar veren mahkemece, daha önce kesinleşen fesih ve manevi tazminat istemleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, menfi tazminat ve cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

              İcra Müdürlüğünün, 2011/6347 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiğini, davacının dava konusu takipten evine hacze gelindiğinde haberdar olduğunu, icra takibine dayanak aidat borcuna konu taşınmaz ile davacının bir bağlantısının olmadığını, ayrıca icra takibine esas borca ilişkin davalı aleyhine açılan menfi tespit davasında, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirket, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin, aynı zamanda mernis adresi olduğunu, icra takibine itiraz edilmediğini, haczin haksız olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, yapılan haciz işleminin haksız olduğu benimsenerek davacının manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir.Dosya kapsamından; davalı kooperatif tarafından, davacının oğlunun ortağı olduğu diğer borçlu... Isı Sistemleri İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd....

                UYAP Entegrasyonu