Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının davalı bankaya bir müracaatı olmadığı halde, dava dışı üçüncü bir kişinin sahte kimlik fotokopisi ile davalı Bankadan kredi kartı aldığı ve bu kart ile yaptığı harcamaları ödemediği için, davalı banka tarafından davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı menfi tespit taleple bu davayı açmıştır. İcra takibi sırasında daacının maaşına haciz konulmuş ve bu şekilde icra doyasına ödemeler yapılmıştır. Yargılama sırasında bu para davacıya iade edilmiş, mahkemece, bu paraya dava tarihinden iade tarihine kadar işleyen faizin tahsiline karar verilmiş; ancak şartları oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Davacı maaşına uygulanan haciz haksız olduğuna bir başka anlatım ile bu eylem haksız fiil niteliğinde olduğuna göre davacı yararına, makul bir manevi tazminata hükmedilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesi nedeniyle düzenlenen bono nedeniyle menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit ve yapılan haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ibra belgesine yönelik menfi tespit ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

          Davacı manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Anayasanın 5 12, 17, 20 ve 26 maddelerinde kişilik değerlerinin önemini esas olarak bunları ihlal edenlere karşı kişinin korunmasını garanti altına almıştır. Kanun koyucu manevi tazminat davası açılacak halleri MK 240/11, 25, 85 ve devamı maddeleri ile (TBK 56 ve 58 maddelerinde) BK 47 ve 49. maddelerinde ayrı ayrı düzenlemiştir. (TBK 56 md.si) BK 47. maddesi ise özel nitelikte bir hüküm olup Fiziki (maddi) kişilik değerlerinin yani yaşama hakkı ile vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan hallerde manevi zararların tazminini düzenlemiştir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür....

          Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 2022/100 14/02/2022 kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, 4-a)Menfi tespit ve istirdat istemi yönünden, 1.Davacının istirdat isteminin, menfi tespit istemini de içerdiği düşünce ve kabulü ile; davacının, Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2006/5151 esas sayılı icra takip dosyasında davalılara 86.470,00 USD( davalı ......

            -Davacı iş sahibi şirket vekilince açılan davada, taraflar arasındaki ....01.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı yüklenici şirket tarafından üretilen bira akış kontrol cihazlarının arızalı olduğunun anlaşılması üzerine alınan cihazların ürün teslim formları ile davalıya iade edildiği ve sözleşmenin feshedildiği belirtilerek; ödenen 52.000,00 TL ürün bedeli ile ....000,00 TL manevi zarar ve şimdilik ....000,00 TL menfi zararın tahsili istenmiş, ....09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 97.355,00 TL müspet zarar, 25.935,00 TL menfi zarar ve ....000,00 TL manevi zarar olmak üzere dava değerini 51.290,00 TL artırarak 133.290,00 TL'ye çıkarmıştır....

              Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacının bankacılık işlemlerinden kaynaklanan maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla eldeki davayı açtığı davalı bankanın kurumsal kişiliğe ve araştırma organlarına sahip olmasına rağmen, özen yükümlülüğüne aykırı davranarak sahte evraklarla düzenlenen kredi sözleşmesi çerçevesinde verilen kredinin geri ödenmesi için davacı aleyhine başlattığı icra takibi ve açılan menfi tespit davası nedeniyle davacıyı vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek durumunda bıraktığı davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığı davacı vekilinin .../03/2016 tarihli duruşmadaki beyanına göre davacının 5.000,00 TL maddi tazminat isteminin ....000,00 TL'sinin yargılama gideri ve vekalet ücretine, ....000,00 TL'sinin ise kredi alacağından dolayı kaybedilen kâr mahkumiyetine ilişkin olduğu davacının kâr mahrumiyetine ilişkin maddi zararının varlığını ispatlayamadığı yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin maddi zararının ise davalı kurum tarafından ... .......

                Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre,.... tarafından yapılan imza incelemesi sonucuna göre kredi kartı üyelik sözleşmesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, bu durumda davacının kredi kartı borcundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, öte yandan, kredi kartı tahsis işleminde gerekli özeni göstermeyen ve davacıyı haksız yere icra takibine maruz bırakan bankanın kusurlu olduğu gerekçeleriyle, menfi tespit istemi yönünden davanın kabulüne, davalı tarafından başlatılan.........

                  O halde mahkemece manevi tazminata ilişkin talep konusunda, takip dosyası getirtilip incelenmek suretiyle, davacının fiili hacze maruz kalıp kalmadığı, somut olayda manevi tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-İcra İflas Kanununun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince menfi tespit davasında alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması gereklidir. Dava konusu olayda davalı alacaklının, takipte kötüniyetli olduğu, davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği ispat edilemediğine göre, davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalının inkar tazminatına mahkum edilmiş olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu