dolayı haksız hacizlere ve icra takip işlemlerine muhatap kalması durumunda manevi tazminat isteyebileceği gerek Yargıtay'a göre gerekse öğretiye göre tartışmasız olduğunu, neticeten menfi tespit davasında, davacının borçlu olmadığının tespit edilmesiyle birlikte ayrı bir dava ikame etmeye ihtiyaç duymadan aynı davanın içerisinde manevi tazminat talebi isteyebilmesi de mümkün olduğunu, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'da, "menfi tespit davasında haksız haciz ve ticari itibarın sarsılması nedeniyle manevi tazminat istenebileceği" görüşünde olduğunu, somut olayda davalı alacaklının gerçekleştirmiş olduğu "haksız haciz ve muhafaza" işlemleriyle muhatap kalan müvekkil, davalı alacaklının fiilleri nedeniyle hem manevi olarak zarara uğradığını hem de ticari itibar kaybına uğradığını, yerel mahkemece verilen karardaki, "davacının manevi tazminat talebinin reddine" ilişkin kısmın kaldırılmasına ve müvekkil lehine dava dilekçemizde talepte bulunmuş olduğumuz manevi tazminat miktarının kabulüne...
dolayı haksız hacizlere ve icra takip işlemlerine muhatap kalması durumunda manevi tazminat isteyebileceği gerek Yargıtay'a göre gerekse öğretiye göre tartışmasız olduğunu, neticeten menfi tespit davasında, davacının borçlu olmadığının tespit edilmesiyle birlikte ayrı bir dava ikame etmeye ihtiyaç duymadan aynı davanın içerisinde manevi tazminat talebi isteyebilmesi de mümkün olduğunu, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'da, "menfi tespit davasında haksız haciz ve ticari itibarın sarsılması nedeniyle manevi tazminat istenebileceği" görüşünde olduğunu, somut olayda davalı alacaklının gerçekleştirmiş olduğu "haksız haciz ve muhafaza" işlemleriyle muhatap kalan müvekkil, davalı alacaklının fiilleri nedeniyle hem manevi olarak zarara uğradığını hem de ticari itibar kaybına uğradığını, yerel mahkemece verilen karardaki, "davacının manevi tazminat talebinin reddine" ilişkin kısmın kaldırılmasına ve müvekkil lehine dava dilekçemizde talepte bulunmuş olduğumuz manevi tazminat miktarının kabulüne...
Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu,davacının uğradığı maddi zararlarının tazmini ile yükümlü olduğu, gerek kar kaybı gerekse sözleşme konusu malların daha fazla bir bedel ile başka bir yerden temini sebebi ile davacının uğradığı zararın 32.381,72-TL olduğu,manevi tazminat koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 32.381,72 TL maddi tazminat alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacı, ancak fesih nedeniyle uğradığı zararı talep edebilir...
Tüketici Mahkemesi'nden verilen 2011/76 Esas, 2012/299 Karar sayılı kararın kesinleştiği, davacının haksız haciz işlemleri nedeniyle uğradığı zararların bilirkişi incelemesi ile toplam 13.600,06 TL olarak belirlendiği gerekçesi ile bu miktarın 2.000 TL'sinin dava tarihinden, bakiye 11.600,06 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline, olay nedeniyle davacı lehine 3.000 TL manevi tazminat takdirine ve manevi tazminatın icra takip tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, hakkında yapılan icra takibine karşı menfi tespit davası açmış ve bu davada davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli takip tazminatının reddine karar verilmiş, karar derecattan geçerek kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine dayalı menfi tespit ve manevi tazminat davasıdır. Uyuşmazlık; takibe konu tanzim olunan 2 adet bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkili temsilcilerinin eli ürün olup olmadığı, eli ürünü değilse dahi, bu bonoların zımnen davacı şirket tarafından benimsenip benimsenmediği konularında toplandığı görülmüştür. Dosyada davaya etki edecek olan ve taraflarca bildirilen, İstanbul ... lera Müdürlüğü......
Dava, itirazın iptali ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İstinaf edilen husus manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. HMK 355....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekili aleyhine icra takibi yapıldığını, bankaya herhangi bir kredi veya kredi kartı borcu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini 5.000 TL manevi tazminat verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, husumet itirazında bulunduktan sonra, banka tarafından düzenlenen kredi kartının diğer davalı ... tarafından kulanıldığının tespit edilmesi üzerine icra takibinin sonlandırıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, menfi tespit davası ile verilen tedbirin kararın takip alacaklısını bağlamayacağı, çek hakkında konulan ödeme yasağına rağmen alacaklı hamilin kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip yapmaya hakkı bulunduğu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 142,55 TL harcın temyiz edene iadesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece menfi tespit yönünden bir karar verildiği halde davacının manevi tazminat talebi ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu hal bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....