Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkeme -----Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu,davacıların dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların gerçeğe aykırı olduğunu açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun ve usul ve yasa hükümlerine aykırı olan davanın reddine, kötüniyetli olan davacılar aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle İcra takibinden sonra davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.Öncelikle alacağın dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin ve bu senette yer alan bedel kaydının hukuksal anlamını irdelemekte yarar vardır....

    Tekstil Ltd.Şti.nin 27.11.2004 tarihinden itibaren kiracısı olduğunu, ihtarlara rağmen aboneliğin müvekkili üzerinde kaldığını, elektrik borcunu taksitle ödeme planı imzalayan kiracısından sonra davalı kuruma başvurarak aboneliğin iptalini ve güvence parasının iadesini istediğini, davalı kurumun tüm borcun kapatılması gerektiğini belirterek talebin reddedildiğini ileri sürerek, müvekkili üzerine olan abonelik sözleşmesinin iptali, güvence parasının iadesi ve faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, abone olan davacının borçtan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve delillere göre tüketim bedelinden abone sıfatıyla sorumlu olan davacının, menfi tespit talebi ile harç ödenmiş olmadığından güvence bedelinin iadesi taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Davacının senet bedellerinin tümünü ...'nın hesabına ödemiş olduğunu, bu ödemeyi yapmış olmasına rağmen ..., davacı senetlerini davalı ... San....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Yargılamanın iadesini talep eden vekili; müvekkili aleyhine açılan menfi tespit davasında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın yapıldığı tarihte vekil edenin yurt dışında bulunduğunu, ıslah dilekçesinin de tebliğ edilmediğini, ıslah harcının yatırılmadığını belirterek yargılamanın yenilenerek açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Karşı taraf vekili; yargılamanın iadesini gerektiren koşulların oluşmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece bilirkişi raporu gereğince, satın alınan koltuk takımlarında esaslı ayıpların bulunmadığı, ayıpların davalıya, davacı tarafından yasal süre içinde bildirildiği, koltuklardan birindeki 3 cm boşluk ve koltuk kırlentlerindeki ve yastıklarındaki ayıpların basit ve çok az masrafla giderilebilecek açık ayıplar olduğunu, kullanıcı hatası olmadığı, tamir nedeni ile koltuklarda meydana gelecek değer kaybının 200 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davanın bedel indirimine yönelik olarak kabulü ile 200,00 TL bedel indirimine ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.04.2009 tarihinde davalıdan satın aldığı koltuk takımının, sol tarafında oturma kısmı ile bazası arasında 30 cm lik açıklığı ve yastıkların kumaşında saptanan ayıpları tespit ederek, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi süresinde davalı tarafa bildirmiştir .....

            - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında sermaye piyasası araçları alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi ile birlikte bir takım sözleşmeler imzalandığını, davalının birtakım hisse senedi alım satım işlemlerinin kendisi tarafından yapılmadığını ve bu işlemlere onay vermediğini, ayrıca usulsüz işlemler nedeniyle zarara uğratıldığını ve zararlarının giderilmediğini belirterek itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin şirketleri nezdindeki hesabında gerçekleşen hisse senedi alım satım işlemlerinin davalının bilgi ve onayı ile yapıldığının dolayısıyla davalının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak haklılıklarını tespit eden.... A.Ş.'...

              G E R E K Ç E Uyuşmazlık,harici taşınmaz satışı nedeniyle alınan bedel karşılığı verilen bonodan dolayı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilşikn maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. Bu kapsamda dava dilekçesine ileri sürülmeyen davacının hulus ve saffetinden yararlanarak hata ve hileye düşürüldüğüne ilişkin istinaf itirazları inceleme dışı bırakılmıştır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 BİRLEŞEN DOSYA: BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2019/876 ESAS, 2020/8 KARAR DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 22/04/2021 Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve bileşen davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Tic....

                Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) TARİHİ : 20/10/2015 NUMARASI : 2015/345-2015/638 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın zirai kredi sözleşmesi nedeniyle müşterisi olduğunu, davalının söz konusu sözleşme kapsamında kredi kullanımından kaynaklı 2.400,00 TL komisyon bedelinin iadesi amacıyla tüketici hakem heyetine başvurduğunu ve 2.400,00 TL'nin iadesi hususunda karar alındığını, ancak davalının tüketici olmadığını ve uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesine tüketici hukuku mevzuatının da uygulanamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin tüketici hakem heyeti kararı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  davasında borçlu aleyhine hükmedilen inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin aynı takip dosyasında icraya konulduğu, icra müdürlüğü tarafından yapılan 02.03.2015 tarihli dosya hesabında inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin dahil edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak menfi tespit ilamı kesinleşmeden icraya konulamayacağından borcun yeniden hesaplanmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 01.06.2015 tarihli işlemle yasal olmayan talebin reddine karar verildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, menfi tespit ilamının kesinleşmeden icraya konulamayacağını, tüm bakiye borcun ödenmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün 01.06.2015 tarihli işleminin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlandığı, menfi tespit davasının reddi, (borçlu aleyhinde sonuçlanması) durumunda kesinleşme şartı düzenlenmediği,...

                    UYAP Entegrasyonu