3.550.00 YTL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının dava ---------- öncesinde ----duruma gelmiş olduğundan --------- ilişkisinin başlamadığı, mevzuata ----- değişikliği için davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, kaçak elektrik tüketiminin dosya kapsamında mevzuata göre somut olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim tespitlerinin yerinde olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, birleşen dava yönünden, kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, asıl ve birleşen dava yönünden; davalı ----borçtan kesme işlemine ilişkin kendisine gelmesi gereken kesme bildirimini Mahkemeye sunmadığından ve davacıya ---- kesme bildirimi sunulup sunulmadığı da belli olmadığından, yapılan borçtan kesme işlemi ve sonrasında düzenlenen kaçak elektrik tüketim tutanakları...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı borçlu tarafından açılan menfi tespit davası üzerinden verilen ihtiyati tedbir ara kararı gereğince yatırılan teminat bedelinin iadesi talebinin icra müdürlüğünce reddine ilişkin kararına yönelik şikayet başvurusunda bulunulduğu, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı borçlu tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik yapılan şikayet üzerine kesinleşen karar ile ödeme emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 olarak düzeltilmesi sebebiyle bu tarihe göre süresi içerisinde sunulan itiraz dilekçesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, borçlu davacı vekilinin iş bu şikayete konu ettiği iadesini talep ettiği teminatın borçlu davacı tarafından açılan menfi tespit davasında...
Dava dilekçesinin talep sonuç kısmında “aradaki ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığına” şeklinde menfi tespit talebi öne sürülmüş ise de; bu şekilde belirsiz ve soyut bir menfi tespit davası açılamayacağı ve davacının menfi tespit talebi yönünden teminat senedi bedeli olan 16.000 USD üzerinden harç yatırdığı gözetilerek, menfi tespit talebi teminat senedi yönünden değerlendirilmiştir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit, icra takibinin iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici Mahkemesi ve ... 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/309 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı gerekçesiyle; itirazın değerlendirilmesi bakımından dosyanın HMK 394/2 maddesi gereğince asıl davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/06/2023 tarihli 2023/309 Esas sayılı ara kararıyla; İİK'nun 265. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceğinin hükme bağlandığı, borçlunun itiraz sebebi olarak ileri sürdüğü hususların İİK'nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, somut olayda, alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi karşısında itiraz sebeplerinin İİK 265. madde kapsamında bulunmadığı kanaatine varıldığı, ihtiyati hacze konu bono yönünden menfi tespit davası açıldığı gerekçesiyle, itirazın ve teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir ....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık,harici taşınmaz satışı nedeniyle alınan bedel karşılığı verilen bonodan dolayı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilşikn maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. Bu kapsamda dava dilekçesine ileri sürülmeyen davacının hulus ve saffetinden yararlanarak hata ve hileye düşürüldüğüne ilişkin istinaf itirazları inceleme dışı bırakılmıştır....
Mahkemece bu ilkeler gözetilmeden somut olayda, harç alınmadan davanın görülmesi ve yargılamanın iadesine konu kesinleşen menfi tespit davasının esas ve karar nosu üzerinden “yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin karar”adı altında davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/619 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, hak düşürücü süre geçildikten sonra dava ikame edildiğinden davanın reddedildiği halde kesinleşmediğinden derdestlik itirazında bulunduğunu, menfi tespit davasının açılmayacağı hallerde istirdat davasının da dinlenemeyeceğini, davacı taraf ile icra dosyasında borçlu bulunan Turangül İnş. arasında uzun süreden bu yana ve halihazırda da devam eden taşeronluk ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafın huzurdaki dava ve tedbir talebi ile davalı şirketin alacağına geç kavuşmasını arzuladığını, davacının tedbir talebinin ve davanın reddi ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Turangül İnş. Ltd. Şti. cevap dilekçesi vermemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkeme -----Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu,davacıların dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların gerçeğe aykırı olduğunu açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun ve usul ve yasa hükümlerine aykırı olan davanın reddine, kötüniyetli olan davacılar aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle İcra takibinden sonra davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.Öncelikle alacağın dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin ve bu senette yer alan bedel kaydının hukuksal anlamını irdelemekte yarar vardır....