"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Tüketici ve ... 3....
ın, bu satış işleminin hile ile gerçekleşmesini sağladığı, bildirdiği ve beyan ettiği hususların aldatmacalı olduğu ve satış yapılan tesislerin ayıplı ve hileli olduğu ve müvekkil iradeleri sakatlanarak sözleşmelerin yapıldığı anlaşıldığı, ancak devirden sonra ...'ın, bu satış işleminin hile ile gerçekleşmesini sağladığı, bildirdiği ve beyan ettiği hususların aldatmacalı olduğu ve satış yapılan tesislerin ayıplı ve hileli olduğu ve müvekkil iradeleri sakatlanarak sözleşmelerin yapıldığı anlaşıldığı, bu eylemlerinin öğrenilmesi üzerine müvekkil firma adına ...'a ... 30. Noterliği' nin 21.07.2022 tarihli ... yev. Sayılı ihtarnamesi keşide edilmek sureti ile sözleşmelerin iptal edildiği ve senetlerin bedelsiz kaldığı ve iadesi gerektiği bildirildiğini, davacı firma ... isimli kişiye hileli işlemler ile müvekkillerden haksız kazanç elde etmesi için aracılık etmektedir. Bu sebeple de senetler yönünden ayrı ayrı menfi tespit davaları açılmıştır. Açılan menfi tespit davaları .......
E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını yapılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Yapılan usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Huzurda görülen dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....
Esas sayılı davasındaki kabul ve beyanların hiç dikkate alınmadığını belirtip, yargılamanın yenilenmesi isteklerinin kabulü ve yapılacak değerlendirme sonucu menfi tespit isteğinin kabulüne ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalılara usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde yanıt verilmemiştkir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davadaki talep, yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunan ... hakkında açılan menfi tespit davasının kabulüne ilişkin hükmün yargılamanın iadesi yolu ile ortadan kaldırılması istemine ilişkindir. Davacının kısıtlanması için açılan ve yargılaması devam eden davalar ile ilgili kısıtlama isteğinin reddine ilişkin kararların kesinleşmesinden sonra taraf oluşumunun sağlandığı kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sorunlar dolayısı ile gerçekleşen şikayetler ile ilgili suç soruşturması iki ayrı numara ile yürütülmüştür. ...'...
Sözleşmenin bedeli 86.000,00 TL olarak kararlaştırılmış, davacı tarafından keşide ettiği muhtelif tarihli ve bedelli çeklerle 83.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Menfi tespit davasına konu 05.06.2008 keşide tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çekin işin bedeline karşılık keşide edildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Burada öncelikle “götürü bedel” kavramı üzerinde durulmalıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse “götürü ücret” önceden ve kesin olarak tayin edilmiş ücret türüdür. Götürü ücret, Borçlar Kanununun 365.maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, ücretin götürü kararlaştırıldığı işlerde yüklenici yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyatla yapmaya zorunludur. Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle meydana çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin artırımını isteyemeyeceği gibi daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını talep edemez....
Davalı tarafça davacı aleyhine başlatılan takibin haklı ve gerçek bir alacak yönünden başlatıldığı anlaşılmakla, davacı takip borçlusunun menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1100 Esas KARAR NO : 2021/387 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 10/11/2017 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dosyasının tarafların duruşmaya gelmemeleri nedeni ile 12/01/2021 tarihinde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 AYLIK yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalılardan veresiye olarak gübre ve buğday alımı yaptığını ve davalılara garanti amacıyla bedel kısmı boş olan bir bono verdiğini, davalılara 5.170-TL borcu kalmasına rağmen, davalıların dava dışı bankaya olan borçlarını ödeyebilmek için söz konusu senedin bedel kısmını 49.571-TL olarak doldurmak suretiyle bankaya verdiklerini ve bankanın da kendisi aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, takip konusu bono nedeniyle davalılara 44.401-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyamız içerisine getirtilen Yusufeli İcra Müdürlüğü'nün 2001/22 Takip sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı T3 tarafından davacı T1 aleyhine, 17/01/2001 tarihli 2.354.800,00 TL tutarlı genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, gayrimenkulün satışına karar verilip kıymet takdirlerinin ve satış işlemlerinin yapıldığı, akabinde taşınmazın 14.000,00 TL bedel ile alacaklı davalıya ihale olunduğu görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Mahkememizin 2011/91 Esas 2013/28 Karar sayılı dosyasıyla davacı T1 tarafından davalı T3 aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği ve ilamın kesinleştiği, dolayısıyla takibe konu borcun dayanaksız kalarak tescilin yolsuz hale geldiği anlaşıldığından İcra İflas Kanunu'nun 40. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca icranın iadesi şartları gerçekleşmiş olup davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her na kadar davalı vekilince gayrimenkulün alacağa mahsuben alınmadığı, ihaleye 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacı taraf ile davalı arasında, ....... plakalı aracın satışına ilişkin olarak, keşidecisinin davacılar lehtarının davalı olduğu ve davalı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23741 esas sayılı takip dosyası ile takibe koyulan 15/12/2018 vade tarihli 34.500,00 TL tutarlı bono düzenlendiği ve davacı - bono keşidecileri tarafından görülmekte olan menfi tespit davasının açıldığı sabittir. Davalı tarafça süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile görülmekte olan davada Mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olan Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmuştur. Görülmekte olan dava menfi tespit davası olup genel yetki kuralı (HMK 6) gereği davaya bakmakla görevli mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir....