Kararı, kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde Değildir. 2-Davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan kesintiler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. ./.. - 2 - Somut olayda; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tesbit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ücretlerinden kesinti yapıldığını iddia etmektedir....
Kararı, kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde Değildir. 2-Davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan kesintiler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. ./.. - 2 - Somut olayda; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tesbit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ücretlerinden kesinti yapıldığını iddia etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın istirdat davası olduğu, davaya konu senetlerin icra takibi neticesinde davadan önce 09.03.2011 tarihinde ödendiği, davanın istirdat davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 30.12.2013 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/403 Esas, 2021/485 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin 2019/57 Esas sayılı ilamına dayanılarak, İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/7849 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi halinde, borçlunun ayrı bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığını, borçlunun ilamı icra dosyasına ibraz ederek, İİK'nın 72/5. maddesine göre icranın eski hale getirilmesini istemesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiğini belirterek, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda gerekçesi belirtilmeden yetki itirazının reddine, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, takibe konu edilen 20.04.2007 ve 20.05.2007 tarihli bonoların davacı tarafından ödendiği anlaşıldığından, bu bonolar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili süresinde verdiği dilekçede yetki itirazında bulunarak Sinop Mahkemeleri’nin yetkili olmadığını davanın, icra takibinin yapıldığı yer olan Simav Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, menfi tespit davası olup icra takibinden sonra açılmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabilir. Somut olayda davaya konu icra takibi Simav İcra Müdürlüğü’nde yapıldığı gibi davalının yerleşim yerinin de Simav olduğu anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece "istirdat davasının, açılmış menfi tespit davası sonucunda, icra takibi nedeniyle borcunu ödemek zorunda kalan bir borçlunun açtığı bir dava türü olduğu" tespitinde bulunmuşsa da işbu husus da kabul edilemeyeceğini; zira istirdat davası açılabilmesi için daha önceden açılmış bir menfi tespit davasının bulunması zorunlu olmadığını; yine İİK uyarınca menfi tespit davası açılmadan istirdat davası açılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakta ve hiçbir hukuk öğretisi veya Yargıtay içtihatlarında da işbu husus yer almadığını eyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/11/2022 Tarih - 2022/428 Esas - 2022/864 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani bu halde menfi tespit davasına kısmi tespit davası ve kısmi istirdat davası olarak devam edilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu edilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda takibin ......