Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddeye göre dava şartları bakımından yapılan inceleme sonucunda; Teminat senedi bir sözleşmeye güvence olarak ileri sürülen, sözleşmeye konu olan iş eksik veya hiç yapılmazsa karşı tarafın zararını tazmin etmek üzere karşılıklı menfaat ilkesine göre hazırlanmış güvence belgesidir. Ayrıca, teminat senetlerinin düzenlenmesi konusunda dikkatli olunması gereken hususlar vardır. Teminat senetlerinde senedin teminat senedi olduğu açıkça senet metninde belirtilmeli ya da senede atıf yapılarak ayrıca teminat senedine konu olan sözleşme de hazırlanarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır. Borç senedi ise; herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş tarafların bilerek, isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme sözü niteliği taşıyan imzalı kıymetli evrak, bonodur. Dosya kapsamından, menfi tespit davasına konu İstanbul Anadolu ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2022/228 DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 22/03/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353....

      sebebiyle yüklenici geçici kabul ile kesin kabul arasındaki süreçte doğabilecek riskler bakımından da muhatap kuruma karşı sorumlu tutulmakta olduğunu, bankanın teminat mektubu verilerek, teminat mektubunun süresi içerisinde doğması muhtemel riskleri de teminat altına alındığını, Davaya konu olayda muhatap kurum tarafından teminat mektubunun sadece teminat mektubuna konu işten kaynaklanan SGK ve vergi borçları için tazminin talep edildiği dikkate alındığında, firma ve muhatap arasındaki sözleşme hükümlerinden kaynaklanan bir rizikonun kalmadığı sonucu çıkabileceğini, nitekim MTA orta anadolu 3....

        Mahkemece, davacının ibraz ettiği üç adet ödeme belgesinin davalı tarafından kabul ve ikrar edildiği, takip kesinleştikten sonra yapılan ödemeler nedeniyle açılan menfi tespit davasına bakma görevinin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.01.2013 tarih, 2012/15114 Esas, 2013/1042 Karar sayılı ilamıyla; "mahkeme tarafından dava İİK.nun 71.maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davanın teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunduğu, öte yandan İİK.nun 71.maddesinin menfi tespit davası ile ilgili olmayıp madde başlığından da anlaşılacağı üzere “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”ni hükme bağladığı, menfi tespit davasıyla icra takibinin talik veya iptali...

          Bu sebeple işbu menfi tespit davası kapsamında davacının iddialarının ispatlanamadığı" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.Davacının talep ettiği menfi tespit davasında senedin davalı tarafından teminat senedi olmasına rağmen ---------- esas sayılı dosyasında takip başlatılmasından kaynaklı takibin hukuksuz olduğu ileri sürülerek açılan menfi tespit davası olduğu, söz konusu senedin teminat senedi olarak verildiği ve borcun ödendiğinin ileri sürüldüğü görülmüştür. Kambiyo senedinin teminat senedi olarak verildiğini iddia eden bu hususu yazılı belge ile ispatlamalıdır. Senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerekmektedir....

            Mahkemece, teminat senedi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı, senedin sadece hukuki niteliğine dayalı bir menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında (takipten sonra) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir (İİK.nun 72/1). Bu anlamda, borçlunun alacaklının henüz takip konusu yapmadığı senedin teminat senedi olduğunun ve teminat fonksiyonunun kalmadığının tespiti için açtığı dava İİK.nun 72. maddesinde yer alan bir menfi tespit davasıdır. Bu durumda, mahkemece davacının iddialarına yönelik delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

              takip sonrası menfi tespit davası olduğunun belirtildiğini, bilindiği üzere kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde icra takibinden önce menfi tespit davası açmakta zorluk olduğunu, çünkü bu senetlerin kolaylıkla tedavül edilebildiklerinden senedin kimin elinde olduğunu tespit etmenin kolay olmayabileceğini, ayrıca senetin henüz icra dairesinde korunma altına alınmadığı için menfi tespit davası açıldıktan sonra bir başkasına devredebileceğini ve bu durumda borçlunun, senedi devralan kişinin bile bile kendi zararına hareket ettiğini (ttk.m.599, 690, 730/1 b.5, 737/2) kanıtlamak zorunda kalabileceğini ileri sürerek mahkemenin vermiş olduğu 23/06/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına, öncelikle teminatsız mahkemece aksi düşünülürse teminat koşuluyla ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir....

                Daha önceden dairemiz yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar gereğince; ticari davalarda, alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığı tartışıldığı gözönünde bulundurularak, menfi tespit davalarında da arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerektiği, aksi taktirde hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olacağı gerekçeleriyle, konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davaların açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirildiği gerekçeleriyle, menfi tespit davalarında da HMK 114/2 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartının yerine getirilmesi aranmış ise de Yargıtay 11....

                Daha önceden dairemiz yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar gereğince; ticari davalarda, alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığı tartışıldığı gözönünde bulundurularak, menfi tespit davalarında da arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerektiği, aksi taktirde hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olacağı gerekçeleriyle, konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davaların açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirildiği gerekçeleriyle, menfi tespit davalarında da HMK 114/2 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartının yerine getirilmesi aranmış ise de Yargıtay 11....

                  İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Davanın menfi tespit davası olması nedeniyle, İİK.72 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, Takibin durdurulmasına karar verilebilmesi için davacı tarafından % 115 oranında teminat yatırılmasının gerekeceğini, oysa dosyada % 15 oranında teminat bulunduğunu, bu nedenle kararın usule aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu raporu ile bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun sabit olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, takibe konu bononun sahte olarak düzenlendiğini, davalıya borçlarının bulunmadığın beyanla menfi tespit ve ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; davalı ise davacı iddialarının asılsız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu