Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince 50 000 € değerinde teminat senedi verdiğini, sözleşmenin feshedildiğini verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece HUMK’un 8. maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü tahliye ve bu davalarla birlikte açılan kira alacağına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerinin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir....

    Somut olayımızda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası olduğu ve tedbiren icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebin reddi gerektiği" gerekçesiyle; davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

    Somut olayımızda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası olduğu ve tedbiren icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebin reddi gerektiği" gerekçesiyle; davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

    Somut olayımızda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası olduğu ve tedbiren icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebin reddi gerektiği" gerekçesiyle; davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

      GEREKÇE:Talep, menfi tespit davasından önce açılan icra takibinin tedbiren durdurulması istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı menfi tespit davasında takibin durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Eldeki somut davada davanın icra takibinden sonra açıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça sadece başlatılan takibin tedbiren durdurulması isteminde bulunulmuştur....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/575 Esas sayılı Menfi Tespit davasının derdest olduğunu, takibe konu senedin teminat niteliğinde olup alacaklının menfi tespit davasına verdiği cevap dilekçesinde bu durumu kabul ve beyan ettiğini, bu nedenle icra takibinin durdurulması talep ettiklerini, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiğini, bedelsiz senedi kullanmak suçundan C. Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin menfi tespit davası sonuçlanmadan dosyada alacaklı tarafından yapılacak icrai işlemlerin müvekkilinin geri dönülmesi imkansız zararlarına sebep olacağından muhtemel satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, icra müdürlüğü tarafından verilen 11/10/2018 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İş bu menfi tespit davasıda da teminat mektuplarını düzenleyen bankaya karşı borçlu olmadığının tespiti talep edildiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/1- h. ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine." karar verilmiştir....

        Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir....

          İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasına ilişkindir.Uyuşmazlığın-------Esas sayılı dosyasına konu edilen 07.07.2022 keşide tarihli çek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı ve söz konusu senedin teminat senedi niteliğinde haiz olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.İspat yüküne ilişkin genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Diğer bir değişle, alacaklı olduğunu iddia eden kişi borcunun dayandığı hukuki sebebi ve onun geçerli olduğunu ispat etmek zorundadır. Ancak alacaklı bonoya dayalı alacağını talep ettiğinde ispat soyutluğu karinesi nedeniyle sebep göstermek zorunda değildir....

            Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile; menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, teminatsız veya takdir edilecek teminat mukabilinde tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile yaklaşık ispat şartlarının oluşmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

            UYAP Entegrasyonu