Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

(500.00 TL yeni) limitli genel kredi sözleşmesine davalının müşterek ve müteselsil kefil olduğu, sözleşme gereği verilen 250,00 TL. bedelli teminat mektubuna bankanın 78,36 TL. komisyon alacağı tahakkuk ettirdiği, 13.02.2001 tarihli ihtarın davalıya tebliğ edildiğine dair belge sunulmadığı, bankaca yapılan araştırma sonucu teminat mektubunun mer'i olmadığının anlaşılması üzerine 31.12.2008 tarihinde teminat mektubunun banka sisteminden muhasebe çıkış işleminin yapıldığı, bu itibarla teminat miktarının depo edilmesini gerektiren bir husus kalmadığı zira mektup ile ilgili bir risk bulunmadığı, davalının 78.36 TL. asıl alacak , 25,60 TL. işlemiş faiz ve 1.28 TL. BSMV borcu bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki menfi tespit- teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendI, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında ... alımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki nedeni ile davalının davacıdan Türkiye ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kayıt kabul davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 16.10.2015 gün ve2014/11004 Esas, 2015/6644 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin genel ...... sözleşmesinden kaynaklı müflis şirketten vaki alacağının masaya kaydı talebinin iflas idaresince reddolunduğunu ileri sürerek, 4.900.011,88 TL teminat mektubuna ait gayri nakdi ve 330.693,05 TL nakit alacakların davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulünü talep etmiştir. Davalı iflas idaresi, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, davalı iflas idaresi vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

        . - 2014/218 K. sayılı dosya ile açılan menfi tespit davasında, %40 oranındaki teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı gereğince alacaklıya paranın geç ödenmesi sebebiyle icra müdürlüğünce 19.246,21 TL faizin ödenmesine ilişkin kararın iptalinin istendiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayete konu kararın iptaline karar verildiği görülmüştür. Kural olarak, borçlu tarafından, İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak, icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayacak şekilde nakden veya her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde, alacaklı tarafından takibe devam edilemez....

          nın 72/3.maddesinin 2.cümlesi gereğince gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, icra veznesindeki paranın alacaklısına ödenmemesine ilişkin olarak ihtiyati tedbir konulmasını, icra takibinden sonra açılan iş bu menfi tespit davasında talep etmesi mümkündür....

            İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              Ayrıca, teminat senetlerinin düzenlenmesi konusunda dikkatli olunması gereken hususlar vardır. Teminat senetlerinde senedin teminat senedi olduğu açıkça senet metninde belirtilmeli ya da senede atıf yapılarak ayrıca teminat senedine konu olan sözleşme de hazırlanarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır. Borç senedi ise; herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş tarafların bilerek, isteyerek vardığı anlaşma üzerine ödeme sözü niteliği taşıyan imzalı kıymetli evrak, bonodur. Dosya kapsamından, menfi tespit davasına konu Bakırköy ......

                İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davanın; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunarak senedin bedelsizliği sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile ihtiyati tedbir isteminde bulunduğu, davalının tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiği, uyuşmazlığını tedbir talebine itirazın reddine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                  UYAP Entegrasyonu