Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kısım işini yapmakta iken davalı bankadan teminat mektubu aldığını ve müvekkilinin de bu teminata kefil olduğunu, akabinde iş devam ederken Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, 22. Şube Müdürlüğü tarafından teminat mektubunun uzatılması hususunda 13471820-755.02.09-577482 sayılı yazı gönderildiğini ancak davalı banka teminat mektubunun süresinin uzatıldığına dair yazıyı göndermediğini, bunun sonucunda da kesin kabulü yapılmayın iş ile ilgili olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ 2. Bölge Müdürlüğü 22....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili; davanın menfi tespit davası olarak açıldığını, mahkemece verilen ihtiyati tedbirlerin 24.10.2018 tarihinde kaldırıldığını, davaya konu çek bedeli ödenmek zorunda kalındığı için davanın 23.09.2020 tarihinde mecburen ıslah edildiğini, ancak mahkemece ıslahın hiç yapılmamış sayılmasına karar verİLerek davaya menfi tespit olarak devam edildiğini ve teminat mektuplarının iadesi taleplerini reddettiğini belirterek, teminat mektuplarının iadesi taleplerinin reddine dair ara kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Talep, İİK'nın 72/2. maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararına teminat olarak depo edilen teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir....

      Davalı vekili cevabında takibe konu alacağın 6.850,97 TL’lik kısmının müvekkilinin, bankadan kullanmış olduğu teminat mektubuna ilişkin olup, takip tarihi itibariyle teminat mektubu paraya çevrilmediğinden haklı olarak takibe itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Menfi tespit hükmünün kesinleşmesi halinde alacaklı mahkemenin lehine hükmettiği tazminatı, borçlunun ihtiyati tedbir kararı alırken gösterdiği teminattan alır. Yani alacaklının tazminatı teminattan alabilmesi, menfi tespit davasının kesinleşmesine bağlıdır. Menfi tespit davasının reddi kararı kesinleşince mahkemenin yazısı üzerine, borçlunun teminatı, icra dairesi tarafından paraya çevrilir ve bedelinden alacaklının tazminatı ödenir. Somut olayda, 01.07.2016 tarihli 284.413,76 TL'lik teminat mektubu sunulmuştur. Bu teminat mektubu, malların haczi ve satılmasının önlenmesi için takip gider ve faizi ile birlikte alacağın tamamını karşılayan teminat mektubu olup, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesi için alınan tedbir kararı gereği verilen teminattan farklıdır....

          Dava ,araç kiralama sözleşmesi nedeni ile verilen teminat senedine ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı araç kiralama sözleşmesi nedeni ile verilen teminat senedinin sözleşmeye aykırı doldurulduğunu ileri sürerek davayı açmıştır. Kuralolarak senedin teminat senedi olduğunu ispat külfeti davacıdadır. Nevar ki davalı olayla ilgili verdiği savcılıktaki ifadesinde senedin kiralama sözleşmesine bağlı olarak alındığını ne varki davacının araçla kaza yapması nedeniyle hasar bedelini karşılamak için doldurulduğunu savunduğuna göre senedin teminat senedi olduğu hususu açıklığa kavuşmuştur. Bu durumda mahkemece kaza ile ilgili kiralanan araca verilen hasarın bilirkişi tarafından da tespit ettirilmiş olduğu gözetilerek 3.000,00 TL dışındaki miktardan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            anapara ve %29,50 temerrüt faizi ile birlikte talep hakkının oluşacağını, Ayrıca sözkonusu teminat mektubuna tahakkuk ettirilen komisyonundan dolayı tahsil edilmesi gereken alacağının 13.912,50 USD olduğu tesbit edildiğini belirtmişlerdir....

              Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde düşünüldüğünde; eldeki davada olduğu gibi menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklıdadır, bunun yanında takibe konu olan bononun teminat amacıyla verildiği iddiasına dayalı ise davacı borçlu bu durumu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. Ayrıca kambiyo senedinin teminat senedi olduğunun senet metninden anlaşılması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağı için senet hükümsüzdür ve bu hükümsüzlük; borçlu tarafından, lehtara veya ciranta konumunda olan hamile karşı da ileri sürülebilir. Eldeki dosya kapsamında davacı tarafından takibe konu senedin teminat amacıyla verildiği iddia ve ispat edilemediği gibi taraflar arasında da hisse devrine ilişki olarak düzenlenen bir sözleşmenin sunulmamıştır. Ödeme iddiasına ilişkin olarak ise, ödeme miktarı toplamının senet bedeli ile uyumsuz olduğu, yapılan ödeme açıklamalarında davaya konu kambiyo senedine atıf yapılmadığı, birçok ödemenin dava dışı şirket veya dava dışı 3....

                İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....

                İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....

                  UYAP Entegrasyonu