Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kadar banka teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi ve icra takibine konu edilmesinin engellenmesine yönelik olarak öncelikle ihtiyati tedbir kararı ve somut uyuşmazlık yönünden de menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir....

    sanığa ait olmadığının 01/07/2009 ve 05/11/2009 tarihli bilirkişi raporları ile tespit edildiği, ancak söz konusu teminat iade yazısının düzenlenmesinde sanığın menfaatinin bulunduğu, 06/10/2006 tarihli Türk Eximbank adına Şekerbank AŞ Mersin Şubesine iadeli teminat mektubu konulu hiçbir alacağın kalmadığı şeklinde düzenlenen belgeyi sahte tanzim ederek ve teminat mektubu dolayısıyla komisyon ödemeden şirketi bundan yoksun kılmak için sahte belgeyi düzenleyip kullandığı, bu mektup nedeniyle Şekerbank A.Ş'nin 18.600 USD doları olan zararının yasal faizi ile birlikte ödenmediğinin tespit edildiği böylece sanık ...'...

      Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine haksız çıktığı tutarın %10'u tutarında ayrıca inkar tazminatına hükmedilir. Davacı davalı idareye karşı açtığı menfi tespit davasında borçlu bulunmadığına ilişkin davayı haciz bildirisinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığı, dava dilekçesine haciz bildirisine esas BS formunda belirtilen faturayla ilgili olarak dava dışı kamu borçlusuna ödeme yapıldığına ilişkin delil bildirildiği yine takip dolayısıyla gönderilen haciz ihbarnamesi ve ödeme emrine karşı İzmir Vergi Mahkemesinine dava açtığına göre menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulması konusunda iddiasını yaklaşık ispat ettiği sonucuna varılmıştır. 6183 Sayılı Kanunun 79/4.fıkrasında 6183 Sayılı Kanunun 10....

      DAVANIN KONUSU:Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ......

        Meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken, bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun" hükmü düzenlenmiştir.Menfi tespit davasında kim alacaklı olarak taraf gösterilmiş ise ona karşı hüküm ifade eder. Somut olayda, takip alacaklısı çekte ciranta olup, keşideci ve lehtar hakkında takip yapmıştır. Menfi tespit davası keşideci ile lehtar arasında görülmektedir. Yukarıdaki yasa hükmü gözetildiğinde, alacaklı cirantanın taraf olmadığı menfi tespit davasında verilen karar alacaklıyı bağlamaz....

          Mahkemece, davacının ibraz ettiği 3 adet ödeme belgesinin davalı tarafından kabul ve ikrar edildiği, takip kesinleştikten sonra yapılan ödemeler nedeniyle açılan menfi tespit davasına bakma görevinin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçeleriyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece dava İİK’nun 71’inci maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesine göre dava, teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Öte yandan İİK’nun 71’inci maddesinde kanun koyucu tarafından düzenlenen konu menfi tespit davası da değildir. İİK’nun 71’inci maddesinin konusu, bu maddenin başlığında da açıkça yazıldığı gibi “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”dir....

            Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK 72/2.f). İİK'nın 72/3.maddesinde ise; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" düzenlemesi bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi, İİK.'...

            Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            UYAP Entegrasyonu