Buna göre, -------- tarihinden itibaren gelen ve ticaret mahkemesinin görev alanına giren işlere bakma görevi-------- anılan kararı ile---------Ticaret Mahkemelerine verildiğinden iş bu banka kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan menfi tespit dava dosyasının bu mahkemelere tevzi edilmek üzere -------- iadesine karar vermek gerekmiştir. KARAR : Yukarıdaki açıklamalar ışığında; 1-İş bu -------- kaynaklanan menfi tespit dava dosyasının banka alacağından kaynaklanması nedeniyle ihtisas mahkemeleri olan------ tevzi edilmek üzere---------- GÖNDERİLMESİNE, 2-Mahkememiz Esas kaydının bu şekilde KAPATILMASINA, 3-Yargılama giderlerinin ilgili mahkemece hükme BAĞLANMASINA, Dair, tarafların yüzüne karşı, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 06/12/2022...
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ----------- Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir ------ yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder --------------. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....
Mahkemece iddia, savunma, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurul toplantısı kararının sermaye artırımı niteliğinde gözükmesine rağmen aynı zamanda ortakların taahhütlerinin artmasına sebebiyet verdiği, kararın 6712 sayılı TTK'nun 513/1. maddesi uyarınca oy birliği ile alınması gerekirken 2/3 çoğunlukla alınması nedeniyle yok hükmünde sayıldığı, sermaye artırım kararının davalılar aleyhine sermaye getirme borcu doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vedilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece 23/07/2009 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda alınan sermaye artırım kararının batıl olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhinde elektrik aboneliğinden kaynaklanan elektrik tüketim borcu için ilamsız icra yolu ile takip yapıldığını, aboneliğin ... Mağazacılık A.Ş adına olup müvekkilinin şahsi borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından icra takibi yapılırken abone sözleşmesinde adı bulunan kişiliğin yanı sıra mümkün olduğunca kullanıcı tespiti yapıldığını, davacının ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davacılar açmış oldukları menfi tespit davasında, senedin ödendiğine ilişkin olarak "Bitexen Hisse Satış Bedeli" açıklaması ile ödenen banka dekontunu sunmuş iseler de; söz konusu dekontun işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senetle ile hiçbir alakası olmadığını, işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senet, taraflar arasında doğmuş olan ''NAKDİ BORÇ'' ilişkisinin bir ürünü olup hisse devrini yahut Sermaye Piyasası Kanununu ilgilendiren bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki; söz konusu takibe konu senet incelendiğinde; takip dayanağı bonolarda, bonoların protokol kapsamında düzenlenmiş olduğuna yönelik bir açıklama olmadığının görüleceğini, konuya ilişkin yol gösterici Yargıtay kararları olup beyan ve savunmaları ile örtüştüğünü, işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senet, taraflar arasında doğmuş olan ''nakdi borç'' ilişkisinin bir ürünü olup...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davacılar açmış oldukları menfi tespit davasında, senedin ödendiğine ilişkin olarak "Bitexen Hisse Satış Bedeli" açıklaması ile ödenen banka dekontunu sunmuş iseler de; söz konusu dekontun işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senetle ile hiçbir alakası olmadığını, işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senet, taraflar arasında doğmuş olan ''NAKDİ BORÇ'' ilişkisinin bir ürünü olup hisse devrini yahut Sermaye Piyasası Kanununu ilgilendiren bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki; söz konusu takibe konu senet incelendiğinde; takip dayanağı bonolarda, bonoların protokol kapsamında düzenlenmiş olduğuna yönelik bir açıklama olmadığının görüleceğini, konuya ilişkin yol gösterici Yargıtay kararları olup beyan ve savunmaları ile örtüştüğünü, işbu menfi tespit davasına konu icra takibine müstenit senet, taraflar arasında doğmuş olan ''nakdi borç'' ilişkisinin bir ürünü olup...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kredi kartı borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının genel kurulda kararlaştırılan aylık aidat bedellerini ve sermaye artırım bedellerini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.777,00 TL ana para ve genel kurul kararında yıllara göre uygulanacak faiz oranlarının tatbiki ile 15.104,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.821,75 TL’nin genel kurul kararı faiz oranları uygulanarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının talep ettiği 8 yıllık aidat borcu alacağının zaman aşımına uğradığını, kooperatifin yasal süresinin bittiğinden aidat istenemeyeceğini, davacıya iadat borcunun olmadığını, istenen faizinde yasal olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin ortağı olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan sermaye hissesi oranında şahsi sorumluğu söz konusudur....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin ortağı olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan sermaye hissesi oranında şahsi sorumluluğu söz konusudur....