üzere, sanığın şirkete olan borcunun ödenmemiş sermaye borcu olmayıp, sanık tarafından şirketten alınan para nedeniyle borçlandığının anlaşılması karşısında bu borcundan dolayı şirkete karşı üçüncü şahıs olarak kabulünün gerekmesi nedeniyle tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
önüne alındığında, mahkemece şirketin tüm kayıt ve belgeleri getirtilerek 15/11/2020 tarihinde yapılan Genel Kurulda sermaye artırımına karar verilip verilmediği, iptaline karar verilen kararın gerçekten alınıp alınmadığı, sermaye artırımına karar verildikten sonra ortaklara bu hususun tebliğ edilip edilmediği ve daha sonradan ortakların yeni paylarının tescil edilip edilmediği araştırıldıktan sonra 15/11/2020 tarihli toplantı tutanağını ve alınan yeni aidiyet kararının gerçek olduğunun tespit edilmesi halinde bu sermaye artırımı kararının yoklukla malul olmadığı tespit edilirse sermaye artırım kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği, davacının sunduğu delillere göre tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların konut kredisinden kaynaklanan alacakla ilgili olarak 46.454,26 TL. borçlu olmadıklarının tespiti ile 46.454,26 TL. sigorta tazminatı ve işlemiş faiz tutarının, 50.014,16 TL. konut kredisi borcundan mahsubuna, fazlaya (3.559,90 TL. tutara) ilişkin menfi tespit talebinin ve ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın da sermaye borcundan sorumlu bulunduğu ve halen ödemediği, buna rağmen davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi nedeniyle ortaklıktan ihraç edilmesinin iyi niyet kurallarına ve eşit davranma ilkesine aykırılık teşkil ettiği yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de, davacının M.. K..'a devrettiği hisselerin bedeli ödenen veya ödenmeyen hisseler olup olmadığının belirli olmaması nedeniyle M.. K..'ın da sermaye borcundan hissesi oranında sorumlu bulunması, dolayısıyla davacının sermaye borcunun ıskat prosedüründeki miktarda değil, ancak sermaye payı oranında olması, bu durumda da ıskat prosedürünün usule uygun yapılmış kabul edilemeyecek olmasına ve davanın kabulünün bu gerekçeye göre doğru bulunmasına göre davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı M.. K.....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/346 Esas KARAR NO : 2023/333 DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/04/2023 KARAR TARİHİ : 12/04/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı talebi ile icra takibi başlatılan şirketin yetkilisinin ... olduğunu, borçlu ... yönetim kurulu başkanının da ... olduğu, bu işlemde menfaat çatışması olduğundan ve böyle bir borç olmadığından bu borca itiraz yetkisi isteyen yönetimin başkarı yardımcı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, her iki şirketin yönetim kurulu başkanı olan ... vekili vasıtasıyla alacağı olduğunu iddia ederek Büyükçekmece ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/292 Esas KARAR NO : 2022/80 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/09/2016 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının haklarında---- dosyası ile 29.120,50 TL lik alacak takibi yaptığını, takibin halen devam ettiğini, ancak davalıya böyle bir borcu olmadığını, çünkü alacaklıya bir araç sattıklarını, fakat resmi satışını vermedikleri için davacı ... adına olduğu için aracın bağlandığını, davalının kendilerine aracın borçlarını ödeyeyim, aracın satışını üzerime alayım dediğini, bunun üzerine noterden resmi satış gerçekleştiğini, kendilerinin ödemiş olduklar--- haciz borcundan dolayı 4.000 TL borçlu kaldığını, ancak bu kişinin kendilerine rahat vermediğini, sürekli kapıya geldiğini, zorla baskıyla boş senet imzalattırdığını, borcu bittiğinde iade edeceğim...
Dava açıldıktan sonra davalı tarafından bu bedel için icra takibi yapıldığı ve taraflar arasında bu takibe dayanan itirazın iptali davasının bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkeme davanın hukuki sebebini re’sen tayin ve tespitle ödevli olup, tarafların bildirdiği hukuki sebeple de bağlı değildir. 2004 sayılı İİK 72/1.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir” düzenlemesi yapıldığına göre menfi tespit davaları açıkça adli yargının görev alanına girmektedir....
Bu durumda, davacı ortağın şirket hisselerini dava dışı ortaktan satın alma yoluyla devraldığı, bu nedenle sermaye artırımından doğan borç nedeniyle sorumlu olmadığına yönelik iddiası yerinde değildir. Davacı, sahip olduğu hisselerin sermaye artırımdan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığını savunmamış, sermaye artırımı nedeniyle doğan borçtan çok daha fazla tutarda şirkete ödeme yaptığını ileri sürmüştür....
ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....