Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, davacının ödemeyle borcundan kurtulduğunu kanıtlaması gerektiğini, ödeme yapıldığı iddia edilen ...Pazarcı'nın müvekkili şirkette ödeme almaya yetkili olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu çekin borcuna karşılık davacı tarafından davalıya verildiği ve davacının davalıya borcunun bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu çekten dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya içindeki 20.03.2009 tarihli tediye makbuzunda "30.06.2009 vadeli 8003828 nolu 3000TL tutarlı çeke istinaden 3.000 TL + cari hesaba 2.000 TL = 5.000TL" yazılarak 5.000 TL.lik çekin verildiği ve alan imzasının "özemek Plastik Ltd.Şti...." olduğu anlaşılmaktadr....

    HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DOSYA NO : 2022/594 KARAR NO : 2022/830 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 ESAS NO : 2021/933 KARAR NO : 2021/845 MAHKEMESİ : SÖKE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 ESAS NO : 2018/379 KARAR NO : 2021/319 DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ile Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ile Söke 2....

      İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, bankaya karşı açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/300 E. sayılı dosyasında muteriz şirket tarafından menfi tespit davası açıldığı ve icra takibi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle muteriz şirketin itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına, muteriz ... tarafından menfi tespit davası açılmadığından ve diğer itirazların da İİK'nun 265. maddesi kapsamında olmadığından ...'ın itirazının reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....

        CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacıların sermaye artırım kararına katılmak gibi bir hukuki zorunluklarının olmadığını, genel kurul toplantısında alınan hukuka uygun sermaye artırımına istinaden davacıların hiç bir baskı altında olmaksızın tamamen kendi hür iradeleri ile bu sermaye artırım kararına katılıp taahhütte bulunduklarını ve paylarına düşen nakdi sermaye kısmını hiç bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödediklerini, iddiaların yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

          Her ne kadar davacı adi ortaklığın kurulamadığından bahisle menfi tespit istemli eldeki davayı açmış ise de, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere adi ortaklığın kurulduğu anlaşıldığından taraflar arasında bu amaçla verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan çeke ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Her ne kadar davacı adi ortaklığın kurulamadığından bahisle menfi tespit istemli eldeki davayı açmış ise de, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere adi ortaklığın kurulduğu anlaşıldığından taraflar arasında bu amaçla verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan çeke ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir....

              müvekkilinin daha az ayrılma payı almasına sebep olacağını, sermaye artırım kararının kötüniyetle alındığını, müvekkilinin rüçhan hakkının engellendiğini, alınan kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, 17.04.2010 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan kararın batıl olduğunun tespitine ve hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline isabet eden kesin maliyet bedeline ödediğini, davalı tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu aldığını, yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11....

                  İcra Müdürlüğü’nün 2010/9676 E. sayılı dosyalarına yönelik menfi tespit ve istirdat davasıdır. Dava dilekçesinde yapılan açıklamalarda davacının her iki takip dosyasına yönelik ne miktarda menfi tespit davası açtığı açıklanmamış, ancak 100.-TL üzerinden harç yatırılarak menfi tespit davası kısmi olarak açılmıştır. Menfi tespit davasının kısmi olarak açılması usulen mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının dava konusu yaptığı her iki takip dosyasında kendisinden talep edilen alacak miktarlarından ne kadarı için menfi tespit davası açtığı açıklattırılmalı ve yapılan bu açıklamaya göre eksik harç tamamlattırılarak yargılamaya devam edilmelidir. Dava dosyasında, davacının takip öncesi sebeplere dayanarak kendisinden sorumlu olduğu miktarlardan daha fazla talepte bulunulduğunu iddia ettiği, ayrıca takip sonrası menfi tespit sebebi olarak, yaptığı harici ödemelerin de icra dosyasına yansıtılmadığını iddia ettiği görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu