Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Bu kurumun amacı, borçlunun malvarlığında meydana gelen zenginleşmenin iadesidir....
Süresinde ibraz edilmeyen çekin hamili keşideci dahil kendisinden önce gelen çek borçlularına kombiyo ilişkisi içinde başvuramaz Ancak hamil ya temel ilişkiye dayanarak ya da sebepsiz iktisap hükümlerine göre alacağını talep etme hakkına sahiptir. Somut olayda dava konusu çek süresi içinde bankaya ibraz edilmediğinden davalı kambiyo hukukuna dayalı haklarını yitirmiş olup, taraflar arasında temel ilişki de bulunmadığından davalının TTK'nun 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacağını talep edebileceği gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile menfi tespit davasının kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 28.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılmış olup, 6098 sayılı TBK'nın 82. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından, davalı vekilinin zamanaşımı iddiası da yerinde değildir. "Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Taşınmaz satışı resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.Davada zilliyetliğe dayalı harici satış sözleşmesi gereği davacının kendisine ödenen bedel yönünden yapılan takipte 18.000 TL dışındaki cezai şart ve işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Dava konusu yer 07/02/2012 tarihinde 2B yasası ile hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle Kırşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/148 E. ve 298 K. sayılı kararıyla haklı nedenle feshedildiğini, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkilinin uğradığı menfi zararların ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 400.00, TL tazminatın, zararların doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini toplam 1.964,81 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin mahkemece davacı yararına feshine karar verildiğini, bu fesihten sonra müvekkili tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak Kırşehir 2....
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanamaz. Bu nedenle taraflar arasındaki eser sözleşmesine ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre zamanaşımı süresi hesaplanamaz. Davacı işin ayıplı ve eksik ifa edilmesi nedeniyle eser sözleşmesi nedeniyle verdiği bonolara ilişkin ...2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/699 Esas ve 2007/273 Esas sayılı dosyalarında menfi tespit davası açmış olup birleştirilerek 2007/273 Esas sayılı dosyada görülen davada yüklenici davalı yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş ancak eser sözleşmesi nedeniyle verilen bonoların ciro yoluyla hamili olan 3. kişi hakkında iyiniyetli üçüncü kişi olması nedeniyle dava reddedilmiştir....
mevcut olup olmadığına bakılmaksızın açılabilen bir dava türü olduğunu, davanın sebepsiz zenginleşme mi yoksa istirdat davası olarak mı açılacağı konusunda davacının seçimlik hakkı bulunduğunu, usul ekonomisi ilkesi gereğince davanın istirdat davası olduğunun kabulü halinde dahi, istirdat davasının sebepsiz zenginleşme davasının icra hukukundaki özel görünüm hali olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince istirdat davası doğrudan reddetmeyip sebepsiz zenginleşme davası olarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmasında ve ilk derece mahkemesince de sebepsiz zenginleşme davası olarak görülmesinde hukuken herhangi bir engel bulunmadığını, bu durumda hak düşürücü süreden değil zamanaşımı süresinden bahsedilebileceğini, somut olay TBK'nın 82. maddesinde düzenlenen 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin ise geri isteme hakkı olduğunun öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, Düzce...
"İçtihat Metni"ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, sebepsiz zenginleşme sebebiyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasından kaynaklanan davalarla ilgili verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan, iş bölümü uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesince kabul edildiğini ve kararın temyiz edildiğini, söz konusu davada davacı faiz talep etmediğinden bu yönde hüküm kurulmadığını, ancak davanın 17.02.2002 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle istirdada dönüştüğünden bu tarihte zamanaşımı süresinin başladığını, borcun kaynağı sebepsiz zenginleşme olarak niteleneceğinden 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının 4....
Davanın, taraflar arasında daha önce görülen ve kesinleşen ecrimisil istemine yönelik kısmi ve ek davada, dava konusu taşınmazların yüzölçümünün değişmesi sebebiyle fazla ecrimisil bedeli hesaplandığı iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşme talebine ilişkin olduğu, Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....