hukuka aykırı olduğunu, Kanuni süre içinde, ihtiyati tedbibirin uygulanması talep edilmediğinden tedbir kararı kendiliğinden kalkacağını, bu nedenle de, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, yine, davacı vekili, ihtiyati tedbir kararını tebliğ aldığı tarihten itibaren yasal sürede uygulanmasını talep etmediğinden esasa ilişkin dava açma süresini de geçirmiş olduğunu, davacı, tedbir dosyasındaki vekalet ücreti için Silifke İcra Dairesi 2022/2090 esasına kayıtlı olarak icra takibi yapmış, bu icra dosyasına daha sonra tedbir kararının uygulanması talepli dilekçe gönderdiği, bu ise usulüne uygun yapılmadığını, tedbir kararının, uygulanmasını müstakil olarak talep etmesi gerekeceğini, alacak için yapılan icra takibine, tedbirin uygulanması talepli bir dilekçe göndermek yasaya uygun olmadığını, tedbir kararında ve ara kararda tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı gösterilmediğini, bu yönüyle tedbir kararı HMK 391. maddeye aykırı olduğunu,...
Davacı vekili tarafından davadan önce değişik iş dosyası ile taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında verildiğini iddia ettiği bonolardan dolayı borçlu olmadığını, bonoların tahsili halinde telafisi imkansız zararlara uğrayacağını belirterek tedbir konulması talep edilmiş, mahkemece 2022/159 Diş, 2022/161 K. Sayılı, 19/08/2022 tarihli karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile bonoların takibe konu edilmemesi, takibe konulmasında halinde takibin durdurulmasına karar verilmiş, daha sonra davacı vekilinin talebi üzerine 25/08/2022 tarhli ek karar ile talebin kısmen kabulü ile 55.000 USD bedelli 13 adet bononun 3. Kişilere ciro edilmemesine karar verilmiştir. Menfi tespit davasının açılması üzerine davaya bakan mahkemece 05/09/2022 tarihli ara kararı ile değişik iş dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararlarının devamına karar verilmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; Davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece kararda açıkça; "2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Açık kanun metninden de anlaşılacağı üzere icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." gerekçesi ile tedbirin reddine karar verildiğinden kanuna uygun olduğunu, İİK madde 72'deki" İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir." hükmünü düzenlemiştir....
Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararını isteyen borçlu davanın reddinden sonra tedbir kararının kaldırılmasını isteyemez ve bu yönde hukuki yararı da bulunmamaktadır. Mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İİK'nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından, İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında, mahkemeden, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde ise alacaklı tarafından takibe devam edilemez. (Bkz. Yargıtay 12....
İİK'nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından, İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında, mahkemeden, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde ise alacaklı tarafından takibe devam edilemez. (Bkz. Yargıtay 12....
İİK'nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından, İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında, mahkemeden, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde ise alacaklı tarafından takibe devam edilemez. (Bkz. Yargıtay 12....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2015/1301 ESAS, 2020/255 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit, Muarazanın Men'i (İhtiyati Tedbir talepli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası mezkur karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. Maddesi uyarınca ön incelemesi tamamlanmış, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu dosya okundu....