Dava dilekçesinde davacının bankaya borcunun bulunmadığı iddiası yönünden ele alındığında ise davanın bu talep yönünden menfi tespit istemli bir dava olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir. Talep sonucu incelendiğinde ise iptaline karar verilmesi istenen takibin ipotek ile ilgili olduğu görülmüştür. Bir an için eldeki davanın menfi tespit talepli bir dava olarak nitelendirilmesi halinde dahi İİK.m.72/3 gereği takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi kanunen mümkün değildir. Kanunen mümkün olsa dahi davacı, HMK.m.390/3 gereğince davasında haklılığını yaklaşık ispata yeter derecede delil ortaya koyamamıştır. İhtiyati tedbirin şartlarını taşımadığı halde her ne kadar talebin kabulüne karar verilerek ihtiyati tedbir konulmuşsa da itirazen yapılan inceleme sonucunda itirazın kabulüne..." şeklinde karar verilmiştir....
İİK'nun 72/3. maddesinde ''İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verilen hizmet bedelin tahsili amacıyla davacı hakkında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine davacı tarafından eldeki menfi tespit davanın açıldığı anlaşılmakla, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası yönünden HMK 89/1 ve İİK'nun 72/3 maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiği, mahkemece oluşturulan ara karar uyarınca yeterli teminatın davacı tarafça dosyaya yatırıldığı belirlendiğinden, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
Dava konusu somut olayda; açmış oldukları ihtiyati tedbir talepli menfi tespit ve çek iptali davasına konu çeklerin davanın açıldığı tarihten sonra davalılar tarafından davacıya iade edidiği taraf vekillerinin dilekçelerinden anlaşılmakla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DAVA KONUSU : Muarazanın Meni KARAR : Adana 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03/06/2021 tarih ve 2021/115 E....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava; davacıya yapıldığı ileri sürülen yersiz ödemenin iadesine ilişkin sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı istem nedeniyle iadenin talep olunduğu davacı tarafça açılan menfi tespit istemi olup istinaf konusu ihtiyati tedbir isteminin kabulü kararına yapılan itirazın reddi kararının istinafıdır. İİK'nın 72/1 ve 2.maddelerinde; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadıgını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacagın yüzde onbesinden asagı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde ; ihtiyati tedbir yönünden HMK 389 maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını, " yaklaşık ispat"ın sağlanmadığını, davacının menfi tespit davası açmasında ve ihtiyati tedbir talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığını, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının neye ilişkin olduğunun açık olmadığını, takdir edilen teminat tutarının az olması nedenleri ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde tedbir talep eden davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekili, çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında müvekkillerine yöneltilebilecek icra takiplerinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi durumda tedbirin davanın yerine geçeceği, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında, dava dilekçesi ile davacı vekilinin müvekkiline tehdit/baskı/korkutma ve hile ile imzalatıldığını iddia ettiği 670.000 TL bedeli olan senedin iptalinin talep edildiği, iş bu menfi tespit talepli davanın 20/09/2021 tarihinde açıldığı, davacı vekili tarafından İstanbul 30....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İİK 72/2.maddesinin açık hükmü gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olmakla mevcut delil durumuna göre bu aşamada mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İİK'nun 72/3. maddesi hükmüne göre "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir".Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK'nun 72/3. maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir.İzah edilen nedenle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....