. - DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/12/2021 KARAR TARİHİ : 21/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ...'un ... Rent A Car firmasının sahibi olup araç alım satım işi yaptığını, müvekkilin ...' dan araç kiralama konusunda anlaşmış ve araç kiraladığını, müvekkilin davalıyı hiçbir şekilde tanımadığını, kiraya verenin eski çalışanı ... tarafından aracın müvekkile teslim edildiğini ve araç kira sözleşmesi imzaladığını, kira sözleşmesi kiraya verenin çalışanı ...'e verildiğini, müvekiklin imzalanan kira sözleşmesinin alt kısmında yer alan boş bono metninin altında teminat olarak sadece imzaları mevcut olduğunu,davalı ...'in ...'in yakın arkadaşı olduğunu, ... imzalanan ve içeriğinde boş bononun da bulunduğu kira sözleşmelerini ...'...
Taraflar arasında araç kira sözleşmesi bulunduğu Ankara ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile belirlenmiş olup bu kiradan kaynaklandığı iddia edilen senede dayalı menfi tespit istemine ilişkin olmakla, uyuşmazlığın kaynağının kira sözleşmesi olduğu, bu haliyle Mahkememizin görevli olmadığı (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2017/8336 Esas 2019/6596 Karar sayılı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin 2017/1196 Esas 2017/1207 Karar sayılı emsal kararları aynı yöndedir.) anlaşılmıştır. HMK'nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu değerlendirilerek, davaya görevli olan Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin bakması gerekeceği kanaati ile Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/604 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, davalının menfi tespit davasındaki tedbir kararından kurtulmak için senedi muvazaalı olarak bir başkası adına takibe koyduğunu beyanla takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının kötü niyetli olduğunu, takip dayanağı bonodaki yetki şartına rağmen yetki itirazında bulunmanın kabul edilemeyeceğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; takibe konu bononun düzenlenme yerinin İstanbul olduğu, yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı borçlu tarafından bononun teminat senedi olarak verildiğine ilişkin yazılı herhangi bir belge ibraz edilmediği ve teminat sendi iddiasının İİK'nın 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
Mahkemece; kira sözleşmesine dayalı davada yerleşik Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında ayrıca bir temerrüt ihtarına gerek olmaksızın kiracının temerrüde düşüeceğinin kabulü gerektiği, Yine Yargıtay uygulamaları gereğince ödenmeyen kira alacağına dönemsel olarak yasal faize hükmedilmesi gerekeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacıların davalıya Akşehir 1.İcra Müdürlüğü' nün 2015/207 esas sayılı takip dosyasında yapılan takibin 46.386,20 TL.lik kısmına ilişkin borcu bulunmadığının ve davacının borç miktarının 39.709,60 TL olduğunun tespitine, davacının tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. 1- Dava; kira alacağı nedeniyle davacı- kiracı aleyhinde başlatılan icra takibine konu gecikme zammı nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından davalılar aleyhine kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmaz üzerine yapılan yapının bedelinin kendisine iadesi istemiyle alacak davası açılmıştır. Açılan davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Mahkemelerince karşılıklı olarak birbirlerini görevli saymalarından dolayı görevsizlik kararı verilmiş olması sebebiyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Açılan dava, kira sözleşmesi gereğince taşınmaz üzerine inşa edilen yapının sökülmesi veya bedelinin iadesine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından sözkonusu yapının kira sözleşmesine dayalı olarak yapıldığı ve davanın dayanağının kira sözleşmesi olduğu ve HMK'nın 4. maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan bir alacak davası olması sebebiyle davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. ......
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, açılan davanın kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğunu, kira ilişkisinden kaynaklanan bir dava olmadığını, kira ilişkisini gösterir hiçbir belgenin ibraz edilmediğini, alınan senedin kira ilişkisinin teminatı olarak alındığını ortaya koyan bir belgenin ibraz edilmediğini, davacının süresi içerisinde kambiyo senetlerine özgü takip dosyasında itiraz yoluna tüketmediğinden başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, bunun üzerine davacının menfi tespit davası açtığını, 06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanunun 20....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 2....
İş bu davanın çözüme kavuşması açısından icra takibine konu alacağın haklılığına ilişkin görevli mahkemede esasa ilişkin yargılama yapılması gerektiğinden ve görevli mahkemede menfi tespit davası açıp kazanması halinde iş bu dava dosyasında ki iddiasında haklı çıkacak olan yani iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran davacı tarafa menfi tespit davası açmak üzere kesin süre verilmiş lakin kesin sürede menfi tespit davası açılmamıştır. Bu sebeple mahkememizce davacı tarafın iddiasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ve tespitler ışığında değerlendirildiğinde ; haczin haksız olduğunu ispat etmek için verilen kesin sürede davacı tarafından menfi tespit davası açılmadığı , bununla beraber davacının kira uyarlama davasının reddedildiği ve davalının açtığı tahliye davasının da davalı lehine sonuçlandığı anlaşıldığından somut olayda bu sebeplerle haksız hacizden söz edilememez....
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/04/2021 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK m.114/1-c hükmüne göre mahkemenin görevli olması husus dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dosya tetkik edildiğinde davaya konu bononun davacı ile davalıların murisi arasında akdedilen kira sözleşmesine istinaden tanzim edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Esasen bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf da bulunmamaktadır. Benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/3083 Esas, 2017/535 Karar sayılı ve 26/01/2017 Tarihli ilamında "...Dava, taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:29.07.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel tarımsal kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....