Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
Öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir. 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı şirket arasında 18/06/2022 tarihli kira sözleşmesi tanzim edildiği, kira sözleşmesine ilişkin bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine, bedelin davalıdan tahsili amacıyla Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibi başlatıldığı dosya kapsamından sabittir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesi kapsamında davacı dava konusu iş makinesini davalıya kiralamıştır....
E. numaralı icra dosyasında 106.200,00-TL tutarındaki borca ilişkin olarak, davacı müvekkilimiz şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, menfi tespit davası olarak ikame edilen işbu davaya, davalı tarafa icra yolu ile herhangi bir ödeme yapılması durumunda, istirdat davası olarak devam edilmesine, tam bir kötüniyet tahtında usul ve yasaya aykırı mesnetsiz icra takibi ile davacı müvekili ağır zarara uğratacak şekilde haksız menfaat temin etmeye çalışan davalı aleyhine, dava değerinin %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/898 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkilinin kefilliğine dayanılarak icra takibi başlatılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmadığını, evli bir kişinin kefil olabilmesi için eşin yazılı rızasının gerekli olduğunu, bu nedenlerle Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2017/898 esas sayılı icra takibinin durdurumasını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. CEVAP: Davalı vekili 26/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının 01/07/2015 tarihli kira sözleşmesi temelinde dava açmış olduğunu, bu kira sözleşmesinin 20/06/2016 tarihinde fesih edildiğini, Antalya 1....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasıdır. Kambiyo senetleri kural olarak mutlak ticari davaya vücut verirler. Ancak kira sözleşmesine dayalı davaların Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde görüleceğine dair özel hüküm bundan müstesnadır. Davacı senetlerin kira sözleşmesi kapsamında verildiğini iddia etmiş, davalı da cevabında bunu doğrulamıştır. Bu halde senetlerin kira ilişki kapsamında verildiği ve uyuşmazlığın kira sözleşmesi kapsamında çözüleceği görülmekle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, tespite dayalı hor kullanma tazminatı ve tespit giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 15.08.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesine istinaden konut olarak kullanılan kiralanan taşınmazın tahliyesi esnasında uygunsuz ve hor kullanıldığının görüldüğünü, verilen zarar için sayılı dosyası ile tespit yaptırıp, tespit edilen 2.000 TL hasar ile 595,70 TL mahkeme tespit masrafına ilişkin icra takibi başlattıklarını, davalı kiracının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, tespit bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İcra Dairesi’nin ... Esas sayılı icra dosyasının ödeme emri incelendiğinde; davalı ... Tic. A.Ş. tarafından dava dışı ... Tic. Ltd. Şirketi aleyhine 22/04/2019 tarihinde 120.867,76 TL alacak için adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yapıldığı, takip dayanağının 04/08/2017 tarihli kira sözleşmesi olarak gösterildiği tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan işyeri kira sözleşmesi incelendiğinde; kiralayanın ... Tic. A.Ş., kiracının ... Tic. Ltd. Şirketi olduğu, 04/08/217 tarihinde “... sokak, No:... Şişli/İSTANBUL” adresindeki iş yerinin 5 yıllığına kiralandığı tespit edilmiştir. G E R E K Ç E: Dava; kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında icra dosyasında taraf olmayan davacı tarafından haczin önlenmesi için ödendiği iddia edilen paranın istirdatı davasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 12.02.2002 - 20.12.2004 tarihleri arasında tarla kira sözleşmesi düzenlendiği, kira parası ödenmediğinden icra takibi yapıldığı, davalının icra takibine itirazı sonucu takibin durduğu, davacı ... Bölge Müdürlüğünce icra takibine itirazın iptalinin istendiği, tahliye talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'...
Borçlar Kanununun 260.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının muaccel(istenebilir) olması ve bu kira bedelinin verilen otuz (30) günlük sürede ödenmemiş bulunması ve ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Davacı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle usulüne uygun olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrine itiraz üzerine mahkemeden itirazın iptali ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....