WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davalı kiraya veren tarafından davacı kiracıya karşı 17/05/2012 tarihinde başlatılan İstanbul 12.İcra Müdürlüğü'nün 2012/8267 Esas sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açılan menfi tespit istemine ilişkin olup yargılama devam ederken icra takip dosyasına davacı tarafından ödeme yapıldığından dava İİK'nun 72/7 maddesi gereğince istirdat davasına dönüşmüştür. Taraflar arasında düzenlenen 01.03.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 4.500 TL bedelli kira sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren başlattığı davaya esas icra takibi ile 2012 yılının Mayıs ayı kira bedeli olan 4.500 TL alacağın tahsilini talep etmiş , süresinde itiraz vaki olmadığından icra takibi kesinleşmiştir....

    DELİLLER: Dava, kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti (Menfi Tespit) istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

    Sayılı icra dosyasında 1 Şubat 2015 başlangıç tarihli 60 ay süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak Nisan 2016- Kasım 2016 aylarına ait toplam 18.400,00 TL'lik kira alacağı için takip başlatmıştır. Davacı taraf ise takibe konu kira sözleşmesini kabul etmemiş, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 1 yıl süreli olduğunu, taşınmazın tahliye edilerek davalıya teslim edildiğini, davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek iş bu takibe karşı borçlu olunmadığının tespitini istemektedir. İlk derece mahkemesince Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11460 E. sayılı icra dosyasına karşı açılan menfi tespit davasının, Dairemizin önceki kaldırma kararı doğrultusunda Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/424 E. sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı dava dışı ...'in davalı ile yaptığı 1.5.2004-31.12.2004 dönemini kapsayan kira sözleşmesine kefil olduğunu, kira sözleşmesinin kefil olunan dönemin bittiği halde yenilenen dönem için de sorumluluğu uzatılarak ödenmeyen kira alacaklarının kendisinden de talep edildiğini bildirerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece sözleşmedeki kefaletin yenilenen dönem içinde uzayacağına ilişkin maade uyarınca davacının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dışı ...'...

        (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372) Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce (alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması şartı ile) ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz....

          DELİLLER: kira sözleşmesi, Antalya 7. İcra Dairesinin 2017/13863 esas sayılı takip dosyası, Antalya 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/213 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava kira sözleşmesi ve Antalya 7. İcra Dairesinin 2017/13863 esas sayılı dosyası gereğince borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair yazılı olduğu şekilde karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davacı kira sözleşmesi uyarınca davalı kiralayana borcu olmadığının tespiti istemi ile eldeki davayı açmıştır. Kural olarak menfi tespit davasında ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden taraftadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Taraflar arasındaki uyuşmazlık abonelik sözleşmesine dayalı menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            K:4 Büyükçekmece / İstanbul adresindeki iş yerinin halihazırda kiracısı olduğunu, davacı firma ile önce 20.02.2016 başlangıç tarihli, akabinde ise 20.02.2020 tarihli kira sözleşmeleri akdedilmiş olduğunu, davacı tarafla akdedilen 20.02.2016 tarihli ilk kira sözleşmesinde aynı binanın birinci katının da kira sözleşmesine konu olarak davacıya kiralanmış, ancak davacının bu katı kullanamadığını beyan ettiğinden 20.02.2020 tarihli ikinci bir kira sözleşmesi ile birinci katın kira sözleşmesinden çıkarılmış, kira bedelinde de indirime gidilmiş olduğunu, ikinci kira sözleşmesi akdedilir iken davacı firma yetkilisi ....'...

              Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz." hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir....

                UYAP Entegrasyonu