Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kiralayanın kira sözleşmesine dayalı olarak akdin feshi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 6.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 31.10.2012 gününde oybirlği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kira sözleşmesine dayalı menfi tespit vs isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 03.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tacirler arası kira (yat bağlama) sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

        (HMK'nın m. 191/1, TMK m. 6) Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (TMK m. 6 m.) İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre değişmektedir....

        ün kira sözleşmesine dayalı olarak davaya konu evde oturduğunu beyan etmesi, davacının da dava dilekçesinde, kendisinin bilgisi dışında taşınmazın davalı ... tarafından kira sözleşmesi ile diğer davalı ...'e kiraya verildiğini ileri sürerek, davalının taşınmazdan bu kira sözleşmesi nedeniyle tahliyesini istemiş olması nedeniyle; davanın kira sözleşmesine dayalı tahliye davası olduğu, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü alacak ile tahliye davalarının Sulh ... Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Dava, davacı tarafından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve tahliye davası olarak açılmıştır. Davalı ise davacı dışındaki üçüncü bir kişi ile aralarındaki kira ilişkisine dayanmış, ancak dosyaya herhangi bir kira sözleşmesi ibraz etmemiştir....

          Davacı alacaklı tarafından, 10/07/2012 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, davalı kiracı aleyhine haciz istemli olarak 16/12/2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmediği iddia olunan 16.350,00 TL kira alacağının tahsili istenmiş, davalıya ödeme emrinin 25/02/2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, davalı borçlu süresinde yapmış olduğu itirazında takibe konu kira alacaklarına yönelik borcu bulunmadığını beyan etmiş, yazılı kira sözleşmesinin varlığına, kiracılık ilişkisine ve aylık kira miktarına karşı çıkmamıştır. Bu durumda taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı ile takibe konu alacak miktarının artık kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davalı yargılamada sözleşmenin hile ile imzalatıldığını, kiracı olmadığını, rıza ile oturduğunu savunmuş ise de, davalı icra takibindeki itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan icra mahkemesinde itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez....

            Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi bulunduğu bu nedenle davaya bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

              Kira sözleşmesinin varlığı ancak, yazılı delille ispat edilebilir. Hemen belirtilmelidir ki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir. Kira sözleşmesi yazılı olarak kanıtlanamamış olmakla, davalı eskiden beri sözlü kira ilişkisine de dayanmış ve kira parasının yıllık 4 yıllık 78.000 TL olduğuna ilişkin iddiasını kanunda belirtilen usullere göre kanıtlayamamıştır. Yıllık kira miktarına göre tanıkla kanıtlanma olanağı bulunmamaktadır....

              Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def’îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir. Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır....

                SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/310 ESAS 2021/1476 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında Görükle Mah, Asımbey Cad....

                UYAP Entegrasyonu