İcra Müdürlüğü' nün ......0...4/....068 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden kiraya verenin 07.07.......0...4 tarihinde başlattığı icra takibi ile ......0......... yılı Eylül ayı ile ......0...3 yılı Kasım ayları arası, ....... aylık kira bedeli talep ettiği, borçlu kiracının kısmi olarak takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. .......... .... İcra Müdürlüğü' nün ......0...4/....069 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden kiraya verenin 07.07.......0...4 tarihinde başlattığı icra takibi ile ......0.03.......0......... tanzim, 30.07.......0......... vade tarihli ve 3...........80 TL bedelli bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. .......... ..........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava; kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ,Birleşen Dava; tahliye talepli icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun .... esas, ...... karar sayılı ilamında; " Dava, icra takibine konu edilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nın 72/1 maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür. Kambiyo senetleri illetten mücerret kıymetli evrak niteliğine sahip olduklarından bu senetlerde yer alan hak, temel borç ilişkisinden bağımsızdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/239 Esas KARAR NO : 2022/542 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/09/2020 KARAR TARİHİ : 01/07/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Ankara ...İcra Müdürlüğünün ....E sayılı dosyası ile davalı tarafından haksız icra takibi başlatıldığını, müvekkili ..., icra takip alacaklısını hiç tanımadığı gibi davalı tarafla hiçbir alacak-verecek ilişkisi olmadığını, davalı tarafa bir senet vermediğini, davalının bu senedi nasıl temin ettiğinin bilinmediğini, müvekkili ..., diğer borçlu oğlu müvekkili ...’ın kiraladığı dükkan sebebi ile kefil olduğunu, dava dışı mal sahibi ...’e ait .......
Hukuk Dairesinin ... esas ... karar sayılı ilamı doğrultusunda, eldeki uyuşmazlığın, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı kiracının senedin kira sözleşmesi gereğince teminat senedi olduğu iddiası ile açtığı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, senedin verilme amacına bakıldığında uyuşmazlığın, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünün sulh hukuk mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay HGK 2017/15-2141 esas, 2019/442 karar ve 11/04/2019 tarihli kararına istinaden tensiben karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Dava takibe konu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.Buna göre eldeki davada davacının savını, yani taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu ve senedin bu ilişki uyarınca verildiği yönündeki iddiasını sulh hukuk mahkemesinde ispatlaması gerektiği açıktır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi 6....
HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından başlatılan icra takibi ile ilgili dosya borcunun davalı şirkete haricen ödenmesine rağmen gerçek dışı usûlsüz faturalarla borç çıkarıldığını belirterek davaya konu icra takip dosyasında davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarihli Kira Sözleşmesinin feshi ve anahtar teslimine ilişkin tutanakta Antalya Genel İcra Dairesinin ... E sayılı kira alacağına ilişkin dosya borcunun ödendiğinin açık olduğunu, Antalya Genel İcra Dairesinin ... E sayılı dosyasında takip başlatıldığında henüz senedin muaccel olmadığını, bu nedenle kira sözleşmesi nedeniyle ilamsız takip başlatıldığını, takibe dayanak belgenin de taraflar arasında akdedilen ... Tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davacı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ... ESAS Takip dosyasında takibe konulan ... Keşide ve ... ödeme ve ... TL Meblağlı Senet(Bono) nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, tahsili halinde paranın istirdatına, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkûm edilerek tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, kira sözleşmesine göre kira bedellerinin her ayın 10. gününe kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının Mart ayı kira bedelini 12.04.2010'da ödemekle asıl alacağa ilişkin davayı kabul ettiklerini, ancak % 10 gecikme cezası yönünden davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, kira bedelinin yatırılmasından on gün sonra, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan icra takibi başlatan davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibine konu edilen kira alacağı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kira bedelinin geç ödendiğinden bahisle oluşan gecikme cezası ve kira bedelinin tahsili hususunda yapılan icra takibi nedeniyle İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasına ilişkindir. İcra takip tarihinden önce, 12.04.2010'da Mart ayı kira bedelinin davalının hesabına yatırıldığına dair taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi, bu durum mahkemenin de kabulündedir....