Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır. Bedelsizlik iddiası, TTK’nın 687. maddesi anlamında bir kişisel def’îdir. Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı TBK’nın 77 ve devamındaki maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir....

    nün ...E. dosyasında yürüyen icra takibinin dava neticelenene kadar, teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına; aksi kanaatte de, İİK 72/3.maddesine göre, %15 teminat karşılığında, "ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi" yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, henüz hakkında icra takibi yapılmayan müvekkil ... açısından, aleyhine icra takibine girişilmesinin tedbiren durdurulmasına, dava masrafları ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA / Dava dilekçe teatisi aşamasındadır. KANITLAR VE GEREKÇE / Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 27.İcra Müdürlüğü'nün ......

      Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1682 Esas 2020/973 Karar sayılı kararı ile Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6244 Esas ve 3....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık; yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Adana Genel İcra Dairesi'nin 2021/25672 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 vekili tarafından borçlu T3 hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu 02/10/2021 tarihinde tebliğ olduğu, borçlu vekilinin 08/10/2021 tarihinde takip dosyasında itirazda bulunduğu, davacı alacaklı vekili tarafından 20/10/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik, önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak icra takibi yapabilecek ve dava açabilecektir....

      Esas sayılı dosya ile fatura bedelini de aşacak şekilde 12.500-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu ödeme emri müvekkiline ödenmeden makbuz bedeli olan 12.500-TL'nin davalıya 06/07/2022 tarihinde ödendiğini, ödemeye rağmen icra takibinden vazgeçilmediğini, tüm bu nedenlerle öncelikle menfi tespit davalarının kabulü ile müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini, ... İcra Müdürlüğünün 2022/... Esas sayılı dosyası kapsamında icra müdürlüğü veznesinde muhafaza edilen tutarların müvekkil şirkete istirdatını, davalının talebiyle uygulanan haksız hacizler nedeniyle 1000-TL manevi tazminatın takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte kabulünü, davalının haksız ve kötü niyetli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle takip bedelinin %20'si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borçların icra yoluyla tahsil edildiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

          İcra Müdürlüğünün 2013/7443 E sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, icra takibi neticesinde alacaklarını tahsil ettiğini, bu sefer de davacı aleyhine davalılar tarafından sözleşmenin teminatı olarak verilen bonunun bedel kısmı doldurularak icra takibi yapıldığını beyan ederek, davalılara borçlu olmadığının tespitine ve davalıların % 40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ... 27. İcra Dairesinin 2013/17799 E. sayılı takip dosyası incelendiğinde, 10/06/2013 tarih ve 9.500.-TL tutarlı bonoyu ciro yoluyla edinen alacaklı ... tarafından borçlu ... ve... Ltd.Şti. aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Senetleri ciro yoluyla edinen alacaklı tarafından, kendisinin taraf olmadığı, kira sözleşmesi nedeniyle teminat ve kira alacağına karşılık düzenlendiği iddia edilen bononun tahsili için keşideciler aleyhine takip yapıldığından ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, asıl borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu tahsil edilen 34.731-TL'nin kefalet borcundan mahsup edilmesi gerektiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacıya ING Bankası aracılığı ile yurt dışında davacı adına icra takibine konu miktarda parayı gönderdiğinin ihtilafsız olduğunu, davacı tarafça Karaman (Kapatılan) 4. İcra Dairesinin 2014/2841 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine 9.497,40 TL kira alacağına ilişkin icra takibi başlattığını, takibe itiraz edilmesi üzerine davacının açtığı itirazın iptali davasında Yargıtay 3....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davaya konu olan icra takibi bonoya dayalı bir takip ise de; taraflar arasında bono düzenlenmiş olsa dâhi, asıl ilişkiye bakılması ve bonodaki hukukî ihtilafın asıl ilişkiye göre çözümlenmesi gerekmekte olduğu doktrinde ve ------ benimsenmiştir. Bonoya dayalı menfi tespit davalarında ----bazı dairelerinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, bazı kararlarında ise işin niteliğine göre İş Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilmektedir. Özellikle burada değinilmesi gereken husus bonodan kaynaklanan her davanın ticari dava sayılıp sayılamayacağı hususudur. Hemen belirtmek gerekir ki; bononun varlığı, unsurları, imzanın borçluya ait olup olmadığı vs. gibi hususlarda değerlendirme yapılması gerekiyor ise bu durumda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır....

                UYAP Entegrasyonu