Dava İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin kararına gerekçe yaptığı Dairemizin 10.04.2006 tarih 2005/9948 esas, 2006/3742 karar sayılı ilamında “davacının talebinin ödememe protestosu keşide edilmediğinden kambiyo hukukuna göre takip hakkını kaybeden hamilin kambiyo senetlerine mahsusu haciz yoluyla takip hakkının bulunmadığı ve talebin takip hukukuyla ilgili olduğu” açıklanmıştır. Somut olay bakımından ise davacı tarafın talebi takip hukukuna ilişkin olmayıp maddi hukuk yönünden davaya konu senet nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. O halde mahkemenin gerekçesinde belirtilen içtihadın somut olay bakımından emsal olamayacağı açıktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 3.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,davacının aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatan kambiyo alacaklısının vekiline borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Davacılar, bononun keşide yeri taşımaması nedeniyle aleyhlerine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise bononun ödendiği kanıtlanmadan menfi tespit kararı verilemeyeceğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, bonunun keşide yeri taşımaadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulamayacağı ve icra mahkemesine süresinde itirazda bulunulmamasının menfi tespit açılmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 2004 sayılı İİK’nın 170/1-a maddesi gereği kambiyo takip hakkı olmadığına ilişkin şikayetler 5 gün içerisinde icra tetkik mercine yapılmalıdır.Bu husus genel mahkemelerde ileri sürülemez. Düzenleme yeri bulunmayan bono adi senet hükmünde olup, bu senedi hükümden düşürecek deliller davacı borçlular tarafından sunulmalıdır. Senedi hükümden düşürecek deliller davacılar tarafından sunulmadıkça takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilemez....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 06.04.2011 gün ve 482-158 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine dayalı takip nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu bonoda kefil bölümünde davacı ...'in isminin görünmekte olduğunu, takip konusu bonolarda davacının imzasının bulunmadığını, davacının imzasının bulunmaması sebebiyle geçerli bir aval şerhi bulunmadığından borçlu olmadığından bahisle eldeki menfi tespit istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu senetle icra hukuk mahkemesinde yargılaması devam eden senetlerin farklı olduğu, davacının aleyhine girişilen kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe süresi içinde itiraz etmediği ve davalı yanca borcu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu olan icra takibi, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip olup, bu takibe karşı itiraz edilmemiş olması menfi tespit ve istirdat davası açılmasına engel oluşturmadığından yerel mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olmadığı gibi, takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı da iddia edildiğinden mahkemece bu yönler üzerinde durulup, araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması da ayrıca isabetsizdir....
Eldeki dava, icra takibinin dayanağı olan bonoda davacı adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmaması nedeni ile bononun kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olmasından kaynaklanan ve bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine ilişkin takip yolu ile icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığı gerekçesine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre icra takibinin dayanağı olan davaya konu bonoda davacı keşideci adına atılı imzanın kendisinin eli ürünü olmadığı kesindir. Davacının kendisinin imzalamadığı sabit olan bono neden ile borçlu olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Keşideci davacının imzasını taşımayan bononun kambiyo senedi niteliğinde olmadığı tartışmasız olup, bu nitelikteki bir bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine has icra takibinin başlatılmasının ve sürdürülmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Kambiyo senedi özel bir evrak olup, hamil için yasadan kaynaklanan pek çok hak sağlamaktadır....
mümkün olmadığını, davacı bu dosyalardan borçlu olunmadığına ilişkin iddialarını yalnızca feshin geçersiz olduğu varsayımına dayandırdığı, ancak davaya konu icra dosyalarının vadesinde ödenmeyen kambiyo senetlerine dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takip dosyaları olup fesihle hiç bir ilgisi bulunmadığı, müvekkilinin ilgili icra dosyalarında alacaklı olduğu apaçık ortada olduğunu, dava kambiyo senedine dayalı takip sebebiyle borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin olduğundan davacının senetten dolayı borçlu olmadığı yine senetle ispatlanması gerektiğini, davacının haksız davasının reddinin gerektiği, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. 6102 Sayılı TTK'nun 808/1. maddesine göre, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi taktirde, alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan tarihli şerh ile ispat edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, bilahare bankadan alınan yazıya göre, çekin ibraz edilip edilmediğinin tespiti mümkün değildir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe ilişkin olarak borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise kambiyo senetlerine mahsus takip yolunun müstakil bir takip yolu olması, alacaklının icra takibinde kira alacağından dolayı takip yaptığına dair beyanının bulunmadığı, uyuşmazlığın menfi tespit istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....