Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu senetle icra hukuk mahkemesinde yargılaması devam eden senetlerin farklı olduğu, davacının aleyhine girişilen kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe süresi içinde itiraz etmediği ve davalı yanca borcu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu olan icra takibi, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip olup, bu takibe karşı itiraz edilmemiş olması menfi tespit ve istirdat davası açılmasına engel oluşturmadığından yerel mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olmadığı gibi, takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı da iddia edildiğinden mahkemece bu yönler üzerinde durulup, araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması da ayrıca isabetsizdir....

    Eldeki dava, icra takibinin dayanağı olan bonoda davacı adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmaması nedeni ile bononun kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olmasından kaynaklanan ve bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine ilişkin takip yolu ile icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığı gerekçesine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre icra takibinin dayanağı olan davaya konu bonoda davacı keşideci adına atılı imzanın kendisinin eli ürünü olmadığı kesindir. Davacının kendisinin imzalamadığı sabit olan bono neden ile borçlu olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Keşideci davacının imzasını taşımayan bononun kambiyo senedi niteliğinde olmadığı tartışmasız olup, bu nitelikteki bir bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine has icra takibinin başlatılmasının ve sürdürülmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Kambiyo senedi özel bir evrak olup, hamil için yasadan kaynaklanan pek çok hak sağlamaktadır....

      mümkün olmadığını, davacı bu dosyalardan borçlu olunmadığına ilişkin iddialarını yalnızca feshin geçersiz olduğu varsayımına dayandırdığı, ancak davaya konu icra dosyalarının vadesinde ödenmeyen kambiyo senetlerine dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takip dosyaları olup fesihle hiç bir ilgisi bulunmadığı, müvekkilinin ilgili icra dosyalarında alacaklı olduğu apaçık ortada olduğunu, dava kambiyo senedine dayalı takip sebebiyle borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin olduğundan davacının senetten dolayı borçlu olmadığı yine senetle ispatlanması gerektiğini, davacının haksız davasının reddinin gerektiği, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı vekili, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, müvekkilinin dava konusu çekte ciranta olduğunu, kambiyo senetlerinde soyutluk ilkesi gereğince davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davaya konu çekin keşide tarihi üzerinde tahrifat yapılması nedeniyle ibrazın süresinde olmadığı, bu nedenle çek vasfını taşımadığı, bu çeke dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağından icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebin ise davacının hukuki yararı olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece takibin iptaline karar verilmesi doğru ise de hukuki yarar yokluğundan menfi tespit davasını reddedilmesi doğru değildir....

          İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. 6102 Sayılı TTK'nun 808/1. maddesine göre, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi taktirde, alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan tarihli şerh ile ispat edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, bilahare bankadan alınan yazıya göre, çekin ibraz edilip edilmediğinin tespiti mümkün değildir....

            İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığının incelenmediğini, bonoda keşideci imzasının bulunmasının, bononun mecburi unsurlarından olduğunu, takip dayanağı bononun kıymetli evrak vasfı taşıyıp taşımadığının araştırılması gerektiğini, TTK da yer alan unsurları taşımayan bir senedin "bono" sayılmayacağını, keşideci imzasını bulundurmayan bononun geçersiz olduğunu, bu belgeye dayalı olarak "kambiyo senetlerine" özgü icra takibi başlatılamayacağını, davacı borçlunun da bu kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş bulunduğundan, menfi tespit istemine konu icra takibinin dayanağı olan senedin kıymetli evrak vasfı taşıyıp taşımadığının araştırılmasının gerekli olduğunu belirterek, bu nedenle takip dayanağı senedin kambiyo vasfı taşıyıp taşımadığı araştırılmadan ve incelenmeden verilen mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep ettiğini...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlattığını, takip dayanağı çekin dava dışı...'e satım sözleşmesi nedeniyle verildiğini, bu kişinin sözleşme konusu emtiayı müvekkiline teslim etmediğini, çekin bedelsiz olduğuna ilişkin açılan menfi tespit davasının kabul edildiğini, davalı şirketin takip konusu çeki faturaya dayalı olarak alması gerekirken buna ilişkin yükümlülüğü yerine getirmeden çeki temlik aldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip konusu çekin dava dışı ...'...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/956 Esas KARAR NO : 2021/790 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/12/2020 KARAR TARİHİ : 27/09/2021 K. YAZIM TARİHİ : 07/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilleri aleyhine İstanbul .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe dayanak bono müvekkiller tarafından ..... İç ve Dış Tic.A.Ş. ye gönderilirken çalındığını ve buna ilişkin takip dışı ..... İç ve Dış Tic.A.Ş. tarafından senetlerin iptali için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi ......

                  Şti ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, davacının işbu sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza attığı, sözleşme nedeniyle dava dışı şirkete ait taşınmaz üzerine davalı lehine ipotek tesis edildiği, ayrıca sözleşmeye konu ödemeler için davacının avalist olarak imza attığı takibe konu bonoların davalı şirkete verildiği, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacının içinde yer aldığı borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, davacının dosyamıza konu talebinin, anılan sözleşmeden kaynaklanan borç için tesis edilmiş bir ipotek bulunduğu, bu nedenle doğrudan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişilemeyeceğinden bahisle takibin iptali istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda davacının talebinin menfi tespit istemi şeklinde değerlendirildiği, yukarıda yer alan içtihatta da anlaşıldığı üzere İİK'nin 167.maddesi uyarınca davalının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yoluna başvurabileceği...

                    Örneğin kambiyo senedinin zorunlu şekil şartları içermemesi, kambiyo alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması, ciro zincirindeki kopukluk, başvuru hakkının yitirilmiş olması, senette yazılı kısmî ödeme açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da bir kambiyo taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk nedeniyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur. Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16)....

                      UYAP Entegrasyonu