Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/121 Esas KARAR NO:2021/193 DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:15/02/2021 KARAR TARİHİ:06/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı, müvekkile ait kaybolan çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, keşideciye çekin meşru hamili olan müvekkile ve işbirliği içerisinde olduğu cirantalara karşı kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığını, davalının, müvekkile ait toplu olarak kaybolan başkaca çeklerini de iktisap ettiğini ve çeklerin arkasında aynı firmaların cirolarının bulunduğunu, davalının ve dava dışı şahısların kötü niyetli olarak birlikte hareket ettiklerini, .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasıyla kambiyo netlerine özgü haciz yoluya başlatışan icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyat-i tedbir kararı ile durdurulmasını, .......

    nun davacı şirket çalışanı olduğu, davalı şirket (takip alacaklısı) tarafından davacı şirketin çalışanı (takip borçlusu- gerçek kişi) aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, incelenen dosya ve safahatının eldeki istinafa konu uyuşmazlıkla benzer olduğu görülmektedir. İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davalarının (takip borçlusunun hasım gösterilmesi de mümkün ise de) takip alacaklısına karşı açılan davalar olması nedeniyle esasen davacı üçüncü kişi ve takip alacaklısı olan davalı arasında işin doğası gereği ticari ilişki bulunmadığından, taraflar arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığı ve davanın takip hukukundan kaynaklandığı şeklindeki gerekçelerin bu tür davaların tamamı için geçerli olmayacağı değerlendirilmiştir. Davaya konu Sakarya 4....

      Her iki İçtihat birlikte değerlendirildiğinde, İ.İ.K.’nun 89/III maddesine göre üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davalarının genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olmasının mutlak olmadığı, takip alacaklısı olan davalı ile takip borçlusu arasındaki takibin ticari işle ilgili olması halinde bu tür davalara bakmanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevinde olduğu sonucuna varılmaktadır. Diğer deyişle; bu tür davalarda görevli mahkeme kural olarak asliye hukuk mahkemeleri olmakla birlikte, takibin alacaklı ve borçlu arasındaki ticari işe ( örneğin İçtihatta belirtildiği gibi kambiyo senetlerine) dayanması halinde ise görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından Daire'nin görev alanına giren tarafların tacir ve işin ticari işletmeleriyle ilgili bulunduğu İİK'nun 89/III maddesine dayalı açılan menfi tespit davalarıyla ilgili temyiz incelemesi yapıldığı da sabittir. İstanbul BAM 16....

      İcra mahkemeleri, önüne gelen uyuşmazlıkları, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen takip hukuku kurallarına göre inceleyerek sonuçlandıran özel mahkemeler olup, verdikleri kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 170.maddesine dayalı imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Ancak İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir....

        Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sonrasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre farklılık gösterir. Zira menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak ispat yükünün davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır. Eldeki dava; davaya konu kambiyo senedinin (bononun) düzenleme tarihinde ve vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bonodaki ciro silsilesinin bozuk olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, ispat yükü davalı taraftadır....

          İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığını belirttiğini, ama müvekkili ile davalı arasındaki ilişkinin temeli ticari işletmelerini ilgilendiren iş ilişkisi neticesinde doğmuş ise de 3 adet bononun ticari iş ve işletmelerini ilgilendirmeden kendi aralarında belirttikleri "müvekkilinin almış olduğu projelerden davalıya iş götürmesi" şeklinde bağımsız bir ilişkiden kaynaklandığını, dolayısıyla yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLER: Davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak toplam 60.926,04 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığı, takip dayanağı senetlerin bono niteliğinde bulunduğu, ayrıca bonoların keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu, ihdas sebebinin yazılı olmadığı görülmüştür. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 72....

          GEREKÇE:Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan Adana 13. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11195 E. sayısına kayıtlı takipte borçlu T2 ve takip dışı T1 tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki devrede ibranameye dayalı itfa itirazında bulunulmuştur. Yine , kambiyo senetlerine özgü İFLAS yoluyla (örnek 12) başlatılan Adana 13. Müdürlüğü’nün 2018/12498 E. sayısına kayıtlı takipte borçlu T2 ve takip dışı T1 tarafından takibin itirazsız kesinleşmesinden sonraki devrede ibranameye dayalı itfa itirazında bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince; kambiyo senetlerine özgü İFLAS yoluyla (örnek 12) başlatılan Adana 13....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/670 Esas KARAR NO : 2023/318 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/08/ 2021 KARAR TARİHİ : 24/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; "...Davalı ..., davacı müvekkili ... aleyhine ... 18 icra müdürlüğünün ...esas sayılı takibini başlattığını ödeme emrini tebliğ alan müvekkilinin 20/04/2017 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ile takibe konu senet ile bir ilgisinin olmadığını ve borcu olmadığını imzanın da kendisine ait olmadığını bildirdiğini takip talebinde alacaklı vekili olarak ismi yazılı kişiyi aradığını kendisine bir yanlışlık olduğunun söylendiğini müvekkilinin aleyhine yapılan takip, kambiyo takibi olduğu için yapmış olduğu itirazın takibi durdurmadığını akabinde evine hacze gelindiğini bu sebeple davanın...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlular vekili icra mahkemesine başvurarak, müvekkillerinin murisi hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/465 E.-2013/186 K.sayılı kararı ile menfi tespit davasının reddine karar verildiği, kararın 03.12.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda, menfi tespit davasının reddine yönelik anılan bu mahkeme kararının davaya karşı itiraz ve def'ilerini sunan alacaklı yönünden bağlayıcı olduğu ve alacaklı hakkında zamanaşımını keseceği kuşkusuzdur. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar, bono vasfı taşıyan takip konusu senet yönünden üç yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmemiş ve 20.03.2009 tarihinde menfi tespit davasının açılması ile zamanaşımı kesilmiştir. Sözkonusu davanın kesinleşmesinden sonra zamanaşımı işlemeye başlayacağından şikayet eden borçlular hakkında zamanaşımının oluştuğunun kabulü mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu