Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 18/08/2023 KARAR TARİHİ : 21/03/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi aşlatıldığını, İİK'nın 89/1 ve 89/2 uyarınca gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesinden haberdar olamadığından itiraz edemeyen davacı müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bundan dolayı dosya alacağına haciz yazısı ve 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin hukuki menfaati olduğunu. Bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMSİ VE GEREKÇE: Dava davacının dava dışı üçüncü kişi olan ...'a borcu nedeni ile kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi üzerine Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2013/... Esas sayılı takip dosyasında borçlu kabul edilmesi üzerine davacının açmış olduğu menfi tespit davasıdır. Davacı yurtdışında yaşadığı için haciz ihbarnamelerinden haberdar olmadığını iddia etmiş ise de, tebligatlar Tebligat Kanunu 21/2. Madde uyarınca mernis adresine yapıldığından ve usulüne uygun olduğundan, davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmemiş, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmesi ve itiraz edilmemesi üzerine, davacının icra dosyasına borçlu olarak kaydedilmesi doğru görülmüştür....
haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve 20.12.2016 tarihinde tebliğ olunduğunu, davacının işbu ihbarnameye de itiraz etmediğinden, 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve bu ihbarnamenin 18.02.2017 tarihinde tebliğ olunduğunu, kanunun amir hükmü gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen 3. kişinin kendisine gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde menfi tespit davası açmakla yükümlü olduğunu, davanın açılması için kanunla öngörülmüş olan bu 15 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olup re'sen dikkate alınması gerektiğini, somut olayda ise davacı tarafa 3. haciz ihbarnamesinin 18.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın süresi içinde açılmadığını, davanın süresi içinde açılmadığını, davacı açmış olduğu menfi tespit davasında müvekkili bankaya borçlu olmadığının tespitini talep etmişse de bu talebinin hukuken dinlenebilir nitelikte olmadığını, zira 89/3 haciz ihbarnamesinden kaynaklı olarak ikame edilmiş olan menfi tespit davasında davacı...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin faaliyetine son vermiş bulunduğu ... Pastahanesi isimli işyerinin ... abonesi olduğunu, davalı idarenin 06.07.2003 tarihinde müvekkili hakkında kaçak ... zaptı düzenleyerek 1.544.200.000 TL’lik ceza ihbarnamesi tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin kaçak ... kullanmasının söz konusu olmadığını belirterek müvekkilinin söz konusu kaçak tüketim ceza ihbarnamesinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ... nolu tesisat mahallinde 06.07.2003 tarihinde yapılan kontrolde dava dışı ... tarafından sayacın tansiyon devresini düşürmek suretiyle kaçak ......
İkinci haciz ihbarnamesine de süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Somut olayda, kendisine haciz ihbarnameleri gönderilen davacı, haciz ihbarnamelerine itirazda bulunmamış ve yasal süre içerisinde menfi tespit davası açmıştır. Dosyadaki bilgilerden; 774.907 TL alacak istemli birinci haciz ihbarnamesinin 21.08.2013 tarihinde, 808.989 TL alacak istemli ikinci haciz ihbarnamesinin 02.09.2013 tarihinde ve 812.941 TL alacak istemli üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 18.09.2013 tarihinde davacıya tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü haciz ihbarnamesindeki rakam üzerinden para alacağının varlığının kesinleşmesi için, bu miktarın birinci ve ikinci haciz ihbarnamesindeki miktarlarla aynı olması gerekir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Dairesi'nin 2019/3157 Esas sayılı takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı borçlular Ahmet Sarıdağ ve Belgin Sarıdağ aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacı 3.şahıs tarafından borçlu olmadığına ilişkin iş bu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davacı 3.şahsa İİK'nın 98/1 maddesi uyarınca, çıkartılan haciz ihbarnamesinin 11/11/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise 24/11/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır....
Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar 89/1 haciz ihbarnamesinden 09.04.2014 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 15.04.2014 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde "...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup , şikayetçi taraf 24.12.2012 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesi üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de yasal süreyi geçirdikten sonra 15.04.2014 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
Haciz ihbarnamesinde alacak tutarı ve haczin hangi miktar için yapıldığı belirtilirken kullanılan " 124.761,76 TL (işleyecek faiz ve yapılacak masraflar hariç)" ibarelerinin birinci haciz ihbarnamesinden çıkartılarak yerine, "117.051,13 TL" ibaresinin yazılmasına, birinci haciz ihbarnamesinde "117.051,13 TL" miktarını aşan kısmın İPTALİNE, 2. Haciz ihbarnamesinde alacak tutarı ve haczin hangi miktar için yapıldığı belirtilirken kullanılan " 124.761,76 TL ve 124.761,76 TL (Masraflar ve faiz hariç)" ibarelerinin ikinci haciz ihbarnamesinden çıkartılarak yerine, "117.051,13 TL" ibaresinin yazılmasına, 2. Haciz ihbarnamesinde "117.051,13 TL " miktarını aşan kısmın İPTALİNE, 3. Haciz ihbarnamesinde alacak tutarı ve haczin hangi miktar için yapıldığı belirtilirken kullanılan " 124.761,76 TL ( yapılacak masraflar ve işleyecek faiz hariç)" ibarelerinin üçüncü haciz ihbarnamesinden çıkartılarak yerine, "117.051,13 TL" ibaresinin yazılmasına, 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2022 NUMARASI : 2022/64 Esas - 2022/440 Karar DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 1....
Somut olayda, 3.kişi icra mahkemesine yaptığı 12.01.2015 tarihli başvurusunda; 2. haciz haciz ihbarnamesinden 05.11.2014 tarihinde haberdar olduklarını belirterek 27.10.2014 tarihinde tebliğ edilen 2. haciz ihbarnamesinden tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.01.2014 olarak düzeltilmesini istemiş ise de; anılan haciz ihbarnamesine karşı şikayetçinin 03.11.2014 tarihinde düzenlediği itiraz dilekçesini 05.11.2014 günü icra müdürlüğüne sunduğu görülmektedir. Bu durumda 3.kişinin icra mahkemesine yaptığı 12.01.2015 tarihli başvurunun İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu dikkate alınarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....